Yabancı bir dizide oynasaydım dizinin yeni bölümüne ' We Lost ' diye başlardım. Ne yazık ki gerçek hayattaydım ve böyle başlama gibi bir şansım yoktu. O yüzden güne şöyle başlıyorum; Biz kaybettik.Beş veyahutta altı saattir oturduğum kilimden güçlükle kalktım. Aynı pozisyonda durmaktan dizlerim uyuşmuştu. Dizlerimi ovuşturarak merdivenlerden odama indim. Odamın içi bitmiş cips paketleri, pizza kutuları yetmezmiş gibi yabancı aksiyon filmlerinin cd'leri ile doluydu. Klasik ergen odası işte.
" Ela!! Yaşayamadığın ergenliğini iki güne sığdırmaya çalışıyorsan boşa çabalama! " Yengemin bağırması ile onun yanına inmeye karar verdim. Ev içinde bağırarak haberleşiyorduk artık. Çünkü ben odamdan çıkmadığım gibi yengem de hamileliğinin dördüncü ayında olduğu için salondaki koltuktan kalkmıyordu.
" Ergenlik yaşamıyorum. Sadece depresyondayım. " Yengem, elinde televizyon kumandası üzerinde pijamaları ve yüzünün yarısı çikolata olmuş hali ile bana döndüğünde bir tövbe çekmiştim.
O cool Saye Mey Polat'ı böyle göreceğimi tahmin bile edemezdim. Hamilelik insana neler yaptırıyorsa artık.
" Ne için? O yakışıklı sarışından mı ayrıldın? " Dediği o yakışıklı sarışın aklıma geldiğinde iki gündür bastırmaya çalıştığım, yüreğimin üzerindeki ağrı yeniden başgösterdi.
" Evet. " Mutfağa gidip kendime bir bardak su doldurup yengeme de meyve suyu koydum ve salona geri döndüm. Bardağı yengeme verip elimdeli su ile odama çıkacakken beni durdurdu.
" Anlatmak istersen çocuğum ve ben her zaman buradayız. " Karnını ovalarken bunu söylemesiyle sıcak bir şekilde tebessüm ettim ve odama çıkmaya devam ettim. Belki sonra anlatırdım.
Yalın. İki gün önce hayatımdan çıkardığım, sevdiğim adam.
Burnumun kemeri elimde olmadan yine sızlamaya başladığında kendi kendimi durdurmaya çalışıyordum. Bitti gitti artık kızım. Kendine gel.
İki gün önce Yalın'ı o evde yalnız bıraktığımdan bu yana bana yazmamıştı. Yazmasını da istemiyordum. Yaptığı şey o kadar aptalcaydı ki. Uzaktan ilişki yürütemeyeceğimi düşündüğü için beni kendinden soğutmaya çalışmış bak hele bak. Fındık beyinli.
Anlamadığım şey ise, amcasının neden bu kadar ısrarcı olduğuydu. Çocuk senin değil sonuçta. Sadece okul masraflarını karşıladığın için senin malın da olmuyor. Ne bu istek bu arzu?
Sonuç olarak Yalın Londra'ya gitmişti, ben ise burada kalmıştım.
" Götün donmuyor mu? " Önce kapıda dikilen Ada'ya sonra da üzerime baktım. Kışın bu soğuğunda üzerimde şort ve askılı vardı. Üşümüyorsam benim ne suçum var?
" Senin cidden evin yok mu? Ya bizdesin ya manitanda. " Kolundaki çantasını yatağımın kenarına fırlatıp yatağa zıpladı.
" Kardeşim benim götümde kurt var. Evde oturamam ben. " Gözlerimi devirip ayağa kalktım. Odamın camından dışarıyı izlerken bir yandan da Yalın'ı düşünüyordum.
" Poz ver. " Ada'nın sesi ile poz verdiğimde Ada fotoğrafımı çekmişti. Daha sonra da bana atmıştı.
" Güzel çıkmışım he. " Ada'da benden aynı şekilde fotoğrafını çekmemi istemişti fakat ben yirminci fotoğrafta bile çekememiştim.
" Beni çek dedim, beni. Perdeyi değil. " Oflayıp telefonu bıraktım ve kendi telefonumu alıp fotoğrafı paylaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Y.K | Texting
Short StorySERİNİN İKİNCİ KİTABIDIR!!! -TAMAMLANDI- Ela: Şşt şekerim benim! Ela: Seni kırtlarım yerim! Ela: Of of yarim yarim! Ela: Dayanamam yandım bittim!! Mey || Texting kitabının devam kitabıdır. Onu okumadan gelmeniz tavsiye edilmez!! * 05.11.18 tarihin...