" Evren abi o Yaren ablam değil. " Evren abiyi sarıldığı ağaçtan ayırmaya çalışırken üstün çaba sarf ediyordum." Ne demek Yaren değil. Görüyorum işte Yaren bu. " Ağacı öpmeye kalktığında son çare olarak bacağına var gücümle tekmeyi geçirdim. Acıyla inledikten sonra yere düştü.
" Aa Ela sen de mi buradaydın? " Sabır dileyerek onu yerden kaldırdım ve zor da olsa eve sokabildim. Salondan kırılma sesi geldiğinde telaşla onu bırakıp salona koştum. Patırtı sesiyle arkamı döndüğüm an bıraktığım Evren abinin yüz üstü yere düştüğünü görüp ofladım. Rabbim sabır ver!!
Onu orada bırakıp salona girdiğimde yengemin en sevdiği vazosunun kırıldığını görüp çığlık attım.
" Lan sikik herif!! O vazoyu ben zaten zor yapıştırdım. Nasıl kırdın onu?? " Yengem kıpkırmızı bir şekilde Selçuk abiye koşmaya başladığında, Selçuk abi kendinden beklenmeyecek bir şekilde çığlık atıp koltuğa zıplamaya çalıştı. Ama başaramadığı için koltuğun arkasına düştü.
Bu vazonun önemini biliyordum. Emre abim, ona dayı dememem konusunda son derece ciddi bir konuşma yapmıştı, yengemin evine ilk geldiğinde öpüştükleri zaman kırılan vazoydu bu. Yengem onu zor yapıştırdım demişti bir keresinde.
Sanem'in ağlama seslerini duyup bir de başıma bu çıktı diye sitem ettikten sonra yengemlerin odasına gittim. Sanem uykusundan uyanmıştı fakat emziğini verdiğimde yeniden gözlerini kapattı. Ben de daha fazla onlarla uğraşamayacağım için odama çıktım.
Aslında alışıktım bu durumlara. Hepsi içkiyi seven insanlardı ve bazı geceler buraya gelip kendilerini kaybedene kadar içiyorlardı. Ama hiç bu kadar olmamıştı. Başım sesten dolayı ağrımaya başladığında telefonumu alıp Ada'ya yazdım.
Ela: Sanırım evde cinnet geçireceğim.
Ada'm: Yine mi içki gecesi?
Ela: Evet. Toparlayamıyorum.
Ada'm: Aman alışkın onlar.
Ela: Aynen gülüm.
Ela: Sen ne yaptın Kerim ile?
Ada'm: Ne yapalım işte devam ediyoruz.
Ada'm: Ben bunu piç biri sanıyordum ya kanka.
Ada'm: Değilmiş lan.
Ada'm: Gayet de hanımcı bu.
Ada'm: Yalın ne oldu?
Ela: Aynıyız biz de.
Ela: Bir anonime ne kadar güvenip konuşabilirse o kadar konuşuyoruz.
Ela: Onu nasıl sevdiğimi anlatıp sıkmak yerine boş konuşuyoruz işte.
Ada'm: Yalın Kerem'e bahsetmiş anonimden.
Ada'm: Beni sevdiği çok belli ama ona karşılık verebilir miyim bilmiyorum demiş.
Ela: Karşılığa gerek yok şu an.
Ela: Konuşsa yeter kanka.
Ada'm: Peki gülüm. Şimdi gidiyorum çalışmam gereken bir üniversite sınavı var.
Ela: İyi çalışmalar.
Konuşmadan çıkıp yatağa yatacakken masamın üzerindeki fotoğrafa takıldı gözüm. Annem ve benim küçüklük fotoğrafım vardı. Onu çok özlemiştim.
Annem uyuşturucu bağımlısı bir insandı. Onun anlattığı kadarıyla babama aşık olduğunda henüz on sekiz yaşındaymış. On dokuz yaşında bana hamile kalana kadar ilişkileri çok güzelmiş ama babam beni öğrendikten sonra bir bebeğe bakamayacağını söyleyip annemden ayrılmış.
Anneannemler, annemi bu haliyle kabul etmek istese de annem yardımlarını istememiş. Başka bir şehre taşınmış. Ben doğduğumda ise bir süre kalacak yere bulamamış. Bütün parası benim masraflarıma gidiyormuş. Bu yüzden pis işlere bulaşmış.
Uyuşturucu satıcılığı yaparken bir süre sonra kendisi de kullanmaya başlamış. Ama bunu bana hiç yansıtmamıştı. Benimle elinden geldiğince ilgilenmeye devam etmişti. Geçen yaza kadar her şey güzelken, annemin iş yaptığı adam yakalanınca annemin adını vermiş ve onu da içeri aldılar.
Daha sonra anneannemler beni istemeyince Emre abim eve almıştı beni. Ona minnettardım. Yoksa tek başıma ne yapardım bilmiyorum. Yengem de bana hiç gelme dememiş hatta kendi kardeşi gibi görmüştü beni. Ona da minnettardım. Bunları düşünürken mesaj sesi ile düşüncelerden çıktım. Telefonu elime aldığımda Yalın'ın yazdığını görüp güldüm.
Yalın: Y.K?
Ela: Yalın?
Yalın: Senden ses çıkmayınca merak ettim.
Ela: Ay ay benim Yalın'ım beni merak da mı edermiş!!
Yalın: Yılışma hemen kızım.
Ela: Aman be azıcık keyfini de çıkarttırmıyorsun.
Yalın: Nasılsın?
Ela: Sen yazdın daha iyi oldum sen nasılsın?
Yalın: İyi değilim.
Ela: Neden?
Yalın: Benden hoşlandığını söyleyen bir kız ile konuşuyorum.
Yalın: Ve sanırım ben de ondan hoşlanıyorum.
Yalın: Bak sana bunu söylememem gerektiğini farkındayım ama,
Yalın: Başkasından öğrenip üzülmeni istemedim.
Ela: Üzülmedim.
Ela: Üzülmemi gerektirecek ne var ki?
Ela: Bana ümit vermedin hiçbir zaman.
Ela: Ama ben, bana cevap verip benimle konuştuğun için birazcık ümitlendim.
Ela: Ama sana kızmıyorum.
Ela: Mutlu olmanı her şeyden çok isterim.
Ela: Benle olmasa da başkasıyla.
Ela: Umarım çok mutlu olursun.
Yalın: Kalbin çok güzel ve ben bunu haketmiyorum Y.K
Ela: Saçmalama sakın.
Ela: Üzgün değilim.
Ela: Askine mutluyum.
Ela: Kendine iyi bak olur mu?
Ela Çevrimdışı
Bugün cuma!! Ben geldim.
Nasılsınız bakalım?
Kurguların birleşmesinden memnun musunuz?
Güzel yorumlarınızı bekliyor ve biyoloji çalışmaya gidiyorum!
Seviliyorsunuz 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Y.K | Texting
Short StorySERİNİN İKİNCİ KİTABIDIR!!! -TAMAMLANDI- Ela: Şşt şekerim benim! Ela: Seni kırtlarım yerim! Ela: Of of yarim yarim! Ela: Dayanamam yandım bittim!! Mey || Texting kitabının devam kitabıdır. Onu okumadan gelmeniz tavsiye edilmez!! * 05.11.18 tarihin...