3.9

13.9K 882 165
                                    




Başımdaki keskin ağrı ile uyandım güne. Midemin bulantısına ek olan bu ağrı ayağa kalkmamı engelliyordu. Bir elimle tutulmuş olan belimi tutarken, bir elimde de şakaklarımı ovuşturmaya çalıştım. Yattığım sert zeminden kalkıp etrafa baktığımda, keşke bakmasaydım diye geçirdim içimden.

Çünkü durum o kadar vahimdi ki bu konuma nasıl geldiğimizi asla bilmiyordum.

Bir kere ben koltuğun arkasından kalkmıştım. Gözüm odada ilk Yalın'ı buldu. Çünkü arkasında yattığım koltuğun üstünde aşağıya sallanmış bir şekilde uyuyordu. İkinci olarak Emre abiyi gördüm. Televizyonun önünde duran sehpanın üzerinde, dibi görünmüş boş şişerlerin arasında yatıyordu.

Gözlerim onun altında sehpanın bacağına sarılmış yatan Selçuk abiyi buldu. Daha sonra üçlü koltukta birbirine sarılmış yatan Yaren abla ve Beril ablayı.

Ortamda eksik olan yengem, Ada ve Kerim'i bulmak için ayağa kalktığım sırada ayağıma çarpan bir şey ile inledim. Başımı eğip ayağımın dibine baktığımda, elinde hâlâ boş şişe bulunan Kerim'i gördüm.

Biz bu duruma nasıl gelmiştik inanın bilmiyordum. Kerim'e basmamaya gayret göstererek koltuğun arkasından çıktım. Başım ve belim hâlâ ağrıyordu. Ada ve yengem de buralarda bir yerlerdedir düşüncesi ile onları aramaktan vazgeçip banyoya gitmeye karar verdim. Kendimi göremiyordum ama halimin berbat olduğundan da emindim.

Banyonun kapısını açıp içeri girdikten sonra ufak bir kalp krizi geçirmiştim. Çünkü Ada klozete yaslanmış bir şekilde uyuyordu. Üzerindeki kıyafetlerin tamamı vişne suyu olmuştu. Bu görüntüyü görür görmez de aklıma dank eden şeyler ile kanım dondu.

Flashback

" Beni nasıl aldatırsın!?? " Bağırışlar artmaya devam ederken Yalın'dan ayrıldım ve son hızla aşağı indim. Kim kimi aldatmıştı?

" İnanamıyorum!! " Ada'nın bağırışlar daha da arttığında ben salona varmıştım. Etrafa şöyle bir baktığımda herkes ayaklanmış Kerim ve Ada'yı izliyordu.

" Ne zaman? " Ada elinde duran boş şişeyi yere fırlattığında şişe gürültülü bir ses eşliğinde darmadağın olmuştu.

" Beni ne zamandır aldatıyorsun şeref yoksunu!! " Ada, Kerim'in üzerindeki siyah tişörtün yakasına yapıştığında Emre abi olaya müdahil oldu ve Ada'yı Kerim'den ayırdı.

" Ada, bak gerçekten istemeden oldu. " Kerim'in bu durumu yalanlamaması üzerine tarifi imkansız bir hayal kırıklığı kalbime saplanmıştı. Kerim bunu nasıl yapabilmişti?

" Bunun istemeden olması mı var!? Kendin söyledin, seni aldattım dedin. " Ada'nın dizleri üzerine çökmesini izlemek beni paramparça etmiş olsa da kendime hakim olup yanına gittim. Kollarından tutup ayağı kaldırdım.

" Bak, o gün annemlerle kavga etmiştik. Ben de kafa dağıtmaya gitmiştim o mekana. Çok sarhoştum ve birden oldu. Kaptırdım kendimi. Ama farkına varınca ittirdim kızı hemen. Ada yemin ederim istemeden oldu. "

Ada, kollarımdan kurtulup Kerim'e sert bir tokat attığında ve bu tokatın sesi bütün evi inletmişti. Öyle ki herkes susmuş, Kerim'in sağa düşen başına bakıyordu.

" Hep böyle olur zaten değil mi? Sarhoştum hatırlamıyorum. Sarhoştum sen sandım. Ben değil o öptü. "

Ada, Kerim'den birkaç adım uzaklaştığında Kerim tokatın etkisinden çıkıp bileğini tuttu. Bu hareketi ile Ada bileğini hızlıca çekti ve işaret parmağını ona doğru sallamaya başladı.

Y.K | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin