4.3

13.6K 866 246
                                    



Ada'm: Biz tamamız.

Ela: Emin miyiz?

Kerim: Aşırı eminim. Bayağı eminim.

Ela: Kerim yine bir boklar yedi dimi?

Kerim: Asla ve katiyen öyle bir şey olmadı.

Ada'm: Ay yok ben dayanamayacağım.

Ada'm: Kanka Kerim aldığımız pastanın üzerine düştü.

Kerim: Hay amk!

Ela: Ne yaptı ne yaptı?

Kerim: Vallaha yanlışlıkla oldu.

Ela: Kerim senin yapacağın işe tüküreyim.

Ela: Bu saatte pastayı nereden bulacağız şimdi?

Ada'm: Biz baktık ama açık bir pastane yok.

Ela: Tamam gençler.

Ela: Şöyle yapıyoruz.

Ela: Ben bu gece tek başıma gidiyorum yanına.

Ela: Sizle de yarın kutluyoruz.

Kerim: İyi de Yalın şu an kendi evinde.

Ela: O zaman hayatında ilk defa doğru bir şey yap ve onu senin evine çağır.

Kerim: Emredersin yenge.

Ela: Hadi koçum göreyim seni.

Telefonu bir kenara bırakıp aynada kendime baktım. Aşırı bir şey giymek yerine uzun kollu bir bluz ile dar siyah pantolonumu tercih etmiştim.

" Ela!! Canım avokado çekti. " Yengemin bu isteği üzerine derin bir of çektim. Kendime bakmayı bırakıp onun yanına indim. Salondaki koltuğun bir tarafında kıvrılmış uyuyan Emre abiyi görüp ona acımıştım. Yengem gece saatlerinde onu sürekli bir şeyler almaya yolluyordu. Hamileliğinde çekilmez olmaya başlamıştı.

" Yenge hayatında kaç kere avokado yedin de canın çekti? " Yengem gözlerini kısıp bana korkutucu bakmaya çalıştığında etkilenmemiştim. Bu bakış hamile olmadan önce işe yarıyordu ama şu an gözüme şişko bir panda gibi gözüküyordu.

" Hiç yemedim çocuğum yeni lezzetler tatmak istiyor. " Elimi omzuna koyarak sıvazladım.

" Emre abiye biraz rahat versen iyi olur yenge. Adamın haline baksana. " Yengem Emre abiye şöyle bir baktıktan sonra gözleri doldu ve ağlamaya başladı. Ciddi misin?

" Onu yorduğumu biliyorum ama elimde değil gerçekten. " Ağlaması şiddetlenmeye başladığında far görmüş tavşan gibi ona bakıyordum. Tanıdığım en dayanıklı kadın karşımda beş yaşındaki çocuk gibi ağlıyordu.

" Ne oldu? Doğuruyor mu? Çocuğumu verin bana! " Emre abi yattığı yerden hızlıca ayaklanıp etrafa baktığında yengemin ağladığını gördü ve hızlıca yanına geldi.

" Hayatım ne oldu yine amk? " Yengem ona sarıldığında hemen göğsüne bastırdı onu. Aşka bak aşka.

" Emre ben özür dilerim. Seni yorduğum için. Çok kötü bir eşim ben. " Yengem ellerini yüzüne kapatıp ağlamaya devam ettiğinde Emre abi bana baktı. O da benim kadar şaşkındı.

" Mey'im nereden çıktı şimdi bu? " Yengem parmağı ile beni gösterdi.

" Ela dedi. " Emre abim bana kötü kötü baktığında ellerimi suçsuzum dermiş gibi havaya kaldırdım.

Y.K | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin