Y.K | Texting

5.2

Yalın: Sınav da bitti.

Yalın: Yaz da geldi.

Yalın: Kafamız tertemizken,

Yalın: Gezmeye mi gitsek?

Ela: Ben de tam diyordum ki;

Ela: Sevgilim beni gezmeye götürse.

Yalın: Harbi mi?

Ela: Hayır.

Ela: Aslına bakarsan tüm gün evde kıçımı devirip yatmak istiyordum ama,

Ela: Çok tatlı olduğun için seninle gezmeyi kabul edeceğim sanırım.

Yalın: Laflara bak sen.

Yalın: Demek tatlı olduğumu düşünüyorsun😏

Ela: Evet. Öyle düşünmesem niye sevgilin olayım?

Yalın: He sen beni dış görünüşüm için seviyorsun yani?

Ela: Bu devirde gerçekten sevmek mi kalmış canım?

Ela: Tabii ki yakışıklı olduğun için seviyorum.

Ela: Dersem beni öldürme hakkına sahipsin.

Yalın: Kalbime indi vicdansız hatun 😒

Ela: Kalbini yerim.

Ela: Yarım saate gel al beni.

Yalın: Yarım saati bekleyemem şimdi geliyorum.

Ela: İyi sen bilirsin.

Telefonumu şarja takıp üzerimi giyinmek için dolabıma yürüdüm. Hareketlerimi oldukça yavaş yapıyordum çünkü madem hemen geliyordu beklesindi.

Üzerimi giyinip saçlarımı taradım ve rimelimi sürdüm. Tam aşağı inecekken çalan kapı ile kahkaha attım. Gerçekten hemen gelmişti.

" Açmayın kapıyı. " Yengem eli kapı kolunda durmuş bir şekilde bana döndü.

" Suikaste mi uğruyoruz? " Kaşlarımı çattım ve başımı iki yana salladım. Ne alaka ya? Yengem tam kapıyı açacakken Sare'nin ağlaması ile kollarımı birbirine bağladım.

" Sanırım senin yapman gereken daha önemli işler var. Mesela, kaka temizlemek. " Yengem yüzünü buruşturup elini kapıdan çekti.

" Eski Saye olsaydı seni şu an parçalamıştı. Dua et ki artık bir anayım. " Bunu söyleyip yukarı çıktığında kapı bir kez daha çalmıştı. Kapının tam arkasına geçip kulağımı kapıya yasladım ve mırıltılardan Yalın'ın geldiğini kesinleştirdim.

" Erken geldin. " Yalın zile basmayı bıraktığında gülmüştüm.

" Gelmeyi düşündün mü hiç? " Gözümü saate çevirdim ve beş dakika kaldığını gördüm.

" Sana yarım saat demiştim. Sen erken geldin. Beş dakika bekle şimdi. " Oflama sesini duyunca güldüm.

" Ya da ikinci seçeceği seçer ve giderim. " Gülüşüm anında solduğunda sesimi yükselttim.

" Ölmek istiyorsan o seçeneği de seçebilirsin tabi. " Biz bunları konuşurken üç dakika daha geçmişti ve şimdi iki dakikası kalmıştı. Çocukça bir şey yapıyor olabilirdim ama ben eğleniyordum. Yalın bok yesin.

" Hadi güzelim ama ya!! " İkinci dakika da dolduğunda gülerek kapıyı açtım ve ayakkabılarımı giydim.

" Aman sen de ne çok özlemişsin beni. Beş dakika bekleyemedin. " Kollarını belime sarıp beni kendine çekti ve burnuma ufak bir buse kondurdu.