Yalın'danOkuduğum mesajlardan sonra kendime gelmem iki günümü almıştı. Evet iki gün.
Bana sevilmenin nasıl bir his olduğunu tattırmıştı. Kendimi huzurlu hissediyordum.
Ama öte yandan umutsuz bir vakaymışım gibi hissediyordum. Onu bulmak adına yaptığım boy ölçümünden bulduğum dört kişi de o değildi. O gün gelmedim dediği için defterlere bakmıştım ama şansıma gelmeyen kızların hepsi de kısa boyluydu.
Onu bulmak ve hiç bırakmamak istiyordum. Onu sevebilirdim. Beni böylesine seven birini elbette sevebilirdim. Ama karşıma çıkmıyordu.
Benim yanıma yakışmadığını düşünmesine aşırı sinirlenmiştim. Dış görünüşü yargılayan biri değildim. İstediği kadar güzel olmasın, kalbi güzeldi. Ve benim için önemli olan buydu.
" Tutmasam boğuluyordun. " Omuzlarımdan sarsıldığımda gevşek Kerim'in yüzüne baktım.
" Bakma bana ters ters. Nereye daldıysan baya derine inmişsin. On saattir sana sesleniyorum. " Git işine dercesine elimi sallayıp önümdeki soğumaya yüz tutmuş kahvemden bir yudum aldım.
" Kızlar gelecek birazdan kendine gelmeye ne dersin? " Ada ve Ela'nın gelecek olması biraz olsun kafamı anonimden uzaklaştırsa iyi olurdu yoksa kafayı yiyecektim.
" Anonimi düşünüyorsun değil mi? " Sadece başımı sallamakla yetindim. Bugün konuşasım gelmiyordu.
" Mesajları okuyabilir miyim? " Telefonu cebimden çıkarıp masaya koydum ve soğumuş kahve bardağını ileri ittirdim.
" Dilsiz misin oğlum? "
" Kerim bir sal beni abicim. " El hareketi çekip mesajları okumaya başladı. Arada durup bana bakıyor ve aptal olduğumu söylüyordu. Doğruluk payı yok değil hani.
" Kardeşim sen sevme boşver. Bu kızın sevgisi ikinize de yeter. " Omuzları düşürüp kollarımı bağladım.
Kim olduğunu bilmediğim birinin sevgisi beni deli ediyordu ama elimden bir şey gelmiyordu. Çıksan da karşıma sevsem be güzelim.
" Kim olduğunu bulsam bırakırsam şerefsizim abicim de bilmiyorum anasını satayım. " Telefonu tekrar masaya bıraktığında dışarıyı izliyordum.
" Kim olduğunu bilmene gerek var mı? Oğlum kız seni, kendinden çok seviyor. Bunu mutlaka dışarı da yansıtıyordur. Az etrafını izle be. " Bunları söyledikten hemen sonra kafenin girişinde Ela'yı görmemle duruşumu düzelttim.
" Ya da sen çoktan birini sevmişsindir bile. " Kerim'in imasına orta parmak çekip kapıdan giren kızlara döndüm. Ela'yı bir arkadaşım olarak görüyordum.
" Yağmur yağarken neden buluşuruz ki zaten." Ela, şapkasını çıkarırken mırıldandığında gülmeden edememiştim. Şapkası çıktısında özgür kalan saçlarını savurup karşı sandalyeye oturduğunda ortama muhteşem bir şampuan kokusu yayılmıştı. Marka ver marka!
" Hoşsun ama boşsun güzelim. " Ada, Ela'ya ithafen konuşup Kerim'in yanağına bir öpücük kondurdu ve bana döndü.
" Yalın efendi rahatınızı bozacağım ama izninizle sevgilimin yanına oturmak istiyorum. Sevgili kıçınızı kaldırıp karşı tarafa geçer misiniz acaba? "
" Altı üstü karşıya geç diyeceksin ne uzattın be kızım. " Ada'nın deyişiyle, sevgili kıçımı, sandalyeden kaldırıp Ela'nın yanındaki boş yere oturdum. Şampuan kokusu daha da çok gelmeye başlamıştı. Sarhoş oluyorum!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Y.K | Texting
Short StorySERİNİN İKİNCİ KİTABIDIR!!! -TAMAMLANDI- Ela: Şşt şekerim benim! Ela: Seni kırtlarım yerim! Ela: Of of yarim yarim! Ela: Dayanamam yandım bittim!! Mey || Texting kitabının devam kitabıdır. Onu okumadan gelmeniz tavsiye edilmez!! * 05.11.18 tarihin...