Medya: Ben Kingsley (Ayden)
"Hazırlıklar tüm meşguliyetiyle devam ediyor. Şehzade Adolf'dan şimdilik bir haber gelmedi. Kendisinin başı bu aralar çok kalabalık. Başüstad Bradan'ın ölümü ülkede bir şüphe olarak görülüyor. Eminim ki tümüne açıklık getirir getirmez burada olacaktır."
Sistematik ve yavaş ritimlerle parmaklarını tahtın ahşap korkuluklarına vurup 'tık tık' sesleri çıkaran Ayden oturduğu yere gömülmüştü adeta. Bir eli çenesindeki sakallarla oynarken, korkulası siyahlıktaki gözleri oldukça sert bakıyordu. Anastasia'nın birkaç haftadır kendi şehrinde bulunması onu sinirlendiriyordu. Halkla ilgilenecek tek istikrarlı Vekil Kraliçe oydu ve o şu an Kraliçe olmak haricinde her işi yapıyordu. Gerilmiş dudaklarından sıkıntılı bir soluk çıktı.
"Pekâlâ, Carswell'de işler nasıl?" Korkuyla yüzüne bakamayan vezirini süzüyordu. Bu denli saldığı korkunun verdiği gurur, vicdanının bir tarafının karardığını belirtiyordu. "Kral'ım hastalıklı yaratıklar kıtanın tüm ormanlarına dağılmış durumda. Sağlıklı bir av bulmak neredeyse imkansız hâle geldi. Üstadlarımız bu işe çözüm bulmak için büyük uğraşlar harcasalar da şu an bir sonuç elde etmiş değiller. Üstelik tüm bunlar yetmezmiş gibi doğudaki kabilelerin birini iblisler basmış, kimse yaklaşmıyor. Doğru mu değil mi öğrenmek için kaşif yolladım, Kral'ım."
Sağa eğilmiş başını düzleştirip parmaklarının ritmik atışlarını durdurarak lerzan haldeki vezire yöneltti sorusunu. "Fyodor, benim neden Şehzade Adolf'ı buraya çağırdığımı biliyor musun?"
Kasvet ve karanlık büyülerle dolu oda, sahip olduğu ağaç fazlalığından dolayı içine ışığı sokmayan İblisler ormanına benziyordu. Bir girene bir daha çıkamayacak korkusu yaşatmakta üzerlerine yoktu.
Cevaba emin olduğu ve aklına gelen ilk ihtimalle karşılık verdi Vezir Fyodor. "O yaratıkları tümden yok edebilecek tek kişi genç yargıçtır. Bu yüzden onu ülkeye yardım için çağıracaksınız tahminimce." Doğru cevapladığını umarak parıltılı kahve gözleriyle Ayden'a ilk kez bakan vezirin hevesi, kralının başını yana doğru sallamasıyla kırılıverdi.
Bacak bacak üstüne atıp işaret parmağını vezire yöneltti. "Yaklaştın Fyodor. Fakat sen benim bir taşta iki kuş vurmayı çok sevdiğimi unutmuşsun." Meraklı gözlere daha net bir açıklama ekledi. "Genç şehzadeyi etkileyecek kadar güzel ve akıllı bir kız onu kukla gibi Kral James'a karşı koz olarak kullanmamı sağlar. Bu durumda sadece ormanları değil, krallığımızın geleceğini de kurtarmış oluruz."
Fyodor düşünür gibi oldu. İkilemler içinde dudakları aralandı. "Fakat Kral'ım Şehzade Adolf sandığınızdan çok daha zeki ve kurnazdır. Onu böylesine etkileyecek, üstelik Berisalar'a ait olan... Ayrıca nasıl bir anlaşma için geldiklerini bile bilmiyoruz..." Ayden bekleyip sözlerin tamamlanmasına izin verdi. "Ya işler çok farklıysa."
"Tüm kıtayı Fredeyler yani avcılar sardı. Eğer yanılmıyorsam bunu engellemek ile ilgili bir anlaşma olacaktır." İhtiyarın kırışık ve küçük suratı gevşemişti az da olsa. Bu durum ilerlerdikçe Fyodor'a özgüven aşılanıyordu.
"Haklısınız efendim. Peki bir kızdan bahsettiniz. Açıkçası ben öyle biri tanımıyorum. Tek biri var. Anastasia... Onu da Axel hanesinin varisi için düşünüyordunuz."
Gözleri güneş gibi parlayan Yaşlı Kral keyifle yanıtını verdi. "Evet hâlâ düşünüyorum. Ama ben Anastasia hariç birini daha tanıyorum sevgili vezirim. Üstelik yanıbaşımızda, bana çok bağlı ve güzel bir kız." Ayağa kalkıp ellerini arkasında bağladı. Bir süre odayı taradıktan sonra devam etti. "Benim Lancaster'daki sadık torunum. Allison Rozvelt."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla +18
Fantasy×❌Yetişkin içerik ❌× Rahatsız olanlar okumasın,, Tanrı yine bir gün dünyaya göndermeden önce yarattığı ruha her zamanki sorusunu sorar : Ruhun hangi varlıkta can bulsun, ışığım? Bu seferki ruh ona şöyle karşılık verir: Orada ki en güzel varlıklar h...