Soluksuz Tarih

1.5K 379 17
                                    

Albert, mektupla gelen güzel haberi almış ve hazırlıklara başlamıştı. İki gün önce yapılan anlaşma, kartalların kanatlarıyla ancak eline ulaşmıştı. Aldrit ile birkaç saat önce görüşmüş ve Enbuzen’den Kayıp Şehrin kapısını açabilmek için anahtarlarını istemişti. Daha önce hiç Kayıp Şehri görmemişti. Neredeyse 50 yıl önceki Büyük Savaş’ta, Erastus’un yardımıyla yerini bulabilmişti. Ancak orası, tatsız bir tesadüften ibaretti.

Aidan’ın meleğiyle görüşmek, içinde büyük bir heyecan uyandırsa da, rahat dış görünüşü duygularını pek de ele vermiyordu.

Adolf’un orada ne yaptığını merak ediyordu. Acaba gizli kütüphaneden çalınan anahtarı bulmak için harekete geçmiş miydi? En önemlisi, ölen annesinin sır gibi sakladığı büyük cadıyla karşılaşmış mıydı?

Aldrit, Adolf'a eski zamanların tozlu sayfalarından bir hikaye fısıldadı; Erastus'un yüreğindeki yangın, büyük bir cadıydı. Kral olmasına karşın, tahtının soğuk mermeri kadar buz kesmişti kalbi, sevdiği kadın tarafından reddedilmiş olmanın acısıyla. Ancak bu reddediş, kadının oğluyla, Damon'la olan yasak aşkından kaynaklanıyordu.

Kral Avcı Damon, genç yaşta evlenmiş, ancak oğlu Albert'ın doğumu sırasında, hayatının aşkını kaybetmişti. Albert'ın dünyaya gelişinin üzerinden aylar geçtiğinde, Erastus genç cadı Lily ile evlenmişti. Fakat kaderin cilvesi bu muydu, Lily ve Damon arasında yasak meyveler tadılmış, gizli bir aşk filizlenmişti.

Erastus, bu ihaneti öğrendiğinde, oğlunu öldürmeye kalkıştı; ancak Lily, tüm güçleriyle karşı koydu ve Erastus'u durdurdu. Baba ile oğul arasında başlayan bu savaş, Erastus'un güçlerinin yetmeyeceğini anlamasıyla yeni bir boyut kazandı. O, karanlık bir iblisle anlaşma yaparak, dünyadaki tüm olağanüstü varlıkların doğuşuna zemin hazırladı ve Başyargıç'ın ölü oğlu Aidan'ı diriltti. Ancak, Aidan'ın ruhundaki tüm gücü emerek, yapacağı en büyük hatayı işledi. Anlaşmanın bir sonucu olarak ölümsüzleşti. Zamanla, ruhunu güç uğruna cehenneme satan Fredeyler de, yavaş yavaş onun ordusuna katıldı.

Aidan'ın ruhu, Erastus'a Kayıp Şehir'in kapılarını aralayacak anahtarı vermişti. Göğün bekçilerini, melekleri, kaçırıp onlara işkence ederek, kadim tabletin saklandığı yeri öğrenmişti. Ancak, bir meleğin yaratıcısına ihanet etmesi, göklerin bile beklenmedik bir durumuydu. Erastus, hesaba katmadığı tek bir meleği unutmuştu: Aidan'ın meleği. O, zaten kendi özgür iradesiyle bulunmak istemişti.

Albert, genç bir büyücü olarak, ışınlanma sanatını öğrenmeye çalışırken, hatalı bir düşle Erastus'un yanına sürüklenmişti. Ve işte o an, Kayıp Şehrin yerini keşfetmişti. Aslında, denizin derinliklerinde gizlenmiş bir şehirdi bu. Ama oraya ulaşabilmek için, önce kaybolmak gerekiyordu - tıpkı Albert'ın başına gelenler gibi.

Erastus, yıllar boyunca Hadrian ile orada savaşmış ve sonunda öldüğüne inanılmıştı. Ancak gerçek, tam tersiydi; o, arzuladığı şeyi alıp sessizce sıyrılıp kaçmıştı. Artık, cehennemin ve arafın tüm yaratıkları ona biat ediyordu. Çünkü o, sadece Başyargıç'ın oğlunun kanını değil, aynı zamanda Cehennemin en güçlü iblisinin desteğini de arkasına almıştı.

On yılın ardından, Lily ve Damon'un evliliği ve bir oğulları olmuştu. Ancak bu mutluluk, beklenmedik bir felaketle son buldu. Atlantis denizinin derinliklerinden çıkan büyük bir ordu, ansızın belirerek tüm ülkeyi yağmaladı ve binlerce masumu hayattan kopardı. Damon, Lily ve iki oğlunu şehirden güvenli bir yere çıkarmak için zamanla yarışırken, savaş hazırlıklarına girişmişti. Ne var ki, zaman onların aleyhine işliyordu. Erastus, sarayın gösterişli salonunda oğlu Damon'u yakalayıp, vahşice parçalayarak hayatına kıymıştı.

Vaveyla +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin