Allison

1.5K 481 131
                                    

Şifahaneyi kaplayan çığlık, Anastasia'ya aitti. Yarayı kapatan her dikiş vaveylalarını çoğaltıyordu. Terden sırılsıklam olmuş genç kız ağlayarak babasını sayıklıyor, imdat diliyordu. Reagen evladının bu halini izlemenin verdiği yıkılmışlık hissiyle onu teskin etmeye çalışıyordu. Onun tenine giren her dikiş sanki kendi derisini parçalarcasına giriyor, acının en bedbin halini idrak ettiriyordu. Çok kan kaybetmiş evladının solgun benzini narince okşayarak kalbindeki fırtınaları dirayetli suratıyla perdeledi.

"Hayır, onu bırakmayacağım!" Marcel, Mac'in odadan çıkmamak için yaptığı direnişten dolayı küçük çocuğu kucağına alarak odadaki karmaşaya yenisinin eklenmesini engelledi. Dikişlerin bitimi boyunca ablası gibi sevdiği kızın iyi olacağını söyleyip durmuştu çocuğa. Böylece kendi kuruntularından içtinap ediyordu.

Anastasia ise tüm bu çırpınışlar arasında onu sabit tutmaya çalışan halasına döndü bir anlığına. "Jarret değildi o!" Diyordu birkaç kez tekrarlayıp iyice bastırarak. Bertha içine işleyen korkusuna karşılık br tepki veremiyordu. Jarret değilse kimdi? Çok sayıda düşmanları olması ise seçenekleri daraltmaya hiç yardımcı olmayacaktı.

Belli ki önündeki tüm haftaları bunu bulmak için harcayacaktı. Ve bulmadan da içi rahatlamayacaktı.

Odada intikam isteyen tek kişi de Bertha değildi.

David kız kardeşinin ağzından çığlıklarla dökülen kelimelerin gerçekliğine inanmamıştı. Bunu yapan Jarret'tan başkası olamaz diye dikte edip durdu kendine. Fredeyleri çağıran oydu. Zamanında babasının yaptığı gibi onlarla iş birliği kurmuştu. Suçunu inkar eden Jarret ise adamlarıyla beraber zindana kapatılmıştı.

Kokuşmuş, fare dolu zindanda ilerleyen David, Jarret'ın kemirgenler tarafından zedelenmiş tahta taburede büzüşmüş halde görünce duraksadı. Epey öfkeli görünüyordu. Axel'in müstakbel Kralı, karşısındaki David'e düşmanca baktı. Bu aslı astarı olmayan suçlamadan ötürü epeyce sinirlenmişti. "Leşini kalenin surlarına asacağım, Axel'in piçi. Kardeşime dokunduğun için seni pişman edeceğim!" Yankılanan ses söyleyene göre istikbalin net tehdidiydi. Fakat karşısındaki zat pek de aldırmış değildi. Jarret sıkkınca bir nefes bıraktı parmaklıkların arasından.
"Ona ben dokunmadım. İlerde kimin pişman olacağını sen göreceksin. Tıpkı zamanında hanedanımın halanı öldürdüğü gibi ödüreceğim seni." dedi soğukkanlılıkla. Bu iki şahıs arasındaki gerilim hattı fay hatlarından daha da fazla sarsabilecek cinsten etkiye sahipti. David beynine sıçrayan kanın ardından gözlerini karartmıştı. Nemli ve küf dolu demirlerin arasına soktuğu elleriyle Jarret'ı yakasından tutup sertçe kendine çekti. Jarret neye uğradığını şaşırmış, korku içinde sinirlenince Anastasia'ya benzeyen bakışların sahibine dikkat kesildi. "Seni tüm hanedanıma becerteceğim, Götlek Axelli! Duydun mu beni! Eğer ona bir şey olursa seni yaşatmam!" Parmaklıklara itile kakıla çarpan bedeniyle karşılık veren Jarret, David'in boğazını kavradı. "Belki kız kardeşin değil ama sen ölmekten beter olacaksın!" David boğazını sıkan elleri ve kendine edilen tehdidi umursamadan Jarret'a saldırmaya devam ediyordu.

Gardiyanlar sesleri işitip onlara yetiştiğinde zor bela ikisini ayırmıştı. David köpürdükçe köpürüyordu. Geçmişin ve şu anın intikamına olan açlığını gidermeden teslim olmayacak gibiydi. Dedesi belirene dek direnişine devam etmişti.

Ayden gayet sakin bir halde öfke dolu surtıyla soluklanan David'i süzmüştü bir vakit. "Senden ne bir kral, ne de bir Lord olur dediğimde üzerine fazla gitriğimi düşünmüştüm." Çenesini sıvazladıktan sonra ukala bir tavırda göz teması kurmadan işaret parmağını torununa doğru sallayarak devam etti. "Şimdi haklı olduğumu kanıtladın." Ardından kollarını arkada bağlayıp yine o kibirli anlarından birinin geleceğini ima edercesine göğsünü kabarttı. "Suçlamalar kesinleşmeden yargı dağıtmayız biz. Anlaşılan seni bir yargıcın eline vermemize rağmen bunları öğrenememişsin."

Vaveyla +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin