24. Bölüm

13.2K 339 119
                                    

Multi de Batuhan

Batuhan sandığımdan daha zeki birisiydi. Bu durum hiç hoşuma gitmemesi ile beraber ona güvenmeli miydim emin bile değildim.

Çok geçmeden Aras geldi. Batuhanın yaptığı yemekleri hep beraber yedik. Yine onlar sohbet ederken salona geçtim. Artık düşünmek istemiyordum. Bi yola girmiştim ve kaçacaktım. Televizyonda önüme ilk şeyi izlemeye başlamışken Aras yanıma oturdu. Bana kolunu atıp "Ee ne izliyorsun prenses" dedi. Bu ara bana iyi davranıyordu. Onun bu iyi davranışları yüzünden kaçasım da gelmiyordu ama abim vardı. Ayrıca Aras'la evlenemezdim. Daha onu tanımıyorum bile. Vede ortada bi oyun olduğu bariz belliyken onunla nasıl gönül rahatlığı ile evlenebilirim ki. Ve en önemlisi beni tecavüz etmişti. İşte bunu unutamazdım. O yüzden en iyisi buradan kaçmak olacaktı.

Kaçmadan nedense son kez kokusunu içime çekmek istedim ve ona daha da sokuldum. Sigara kokusu ile karışmıştı ten kokusu. Nasıl beni büyülüyordu bu koku bi bilse...

Tam dalmak üzereyken Aras'ın uyuduğunu gördüm. Batuhan'ın da bana sinirli bi şekilde baktığını. Ama yattığım yer dünyanın en güzel yeri olabilirdi. Bende kendimi bıraktım ve uyumaya başladım.

...

Birinin beni dürtmesiyle uyandım. Karşımda bana bakan Batuhan vardı. "Hadi akşam oldu şimdi Aras evden çıktı acele etmeliyiz." Dedi. Yanıma baktığımda cidden Aras gitmişti. Zaman hemen geçmişti. Hızlıca doğruldum. Bu sefer kararlıydım Batuhan'la gidecektim. Sonuç ne olursa olsun çekecektim.

Batuhan'la beraber kapıdan çıktık ve kapının önündeki lüks araca bindik.  Son kez eve baktım ve araca bindim. Aras'a çok büyük bi kazık koymuştuk ama ben yapamazdım. Doğukan büyük bi acele ile arabayı sürdü. Yüz ifadesini inceledim korku yoktu sadece heyecanlıydı, mutluydu, gülüyordu. Bense büyük bir karamsarlığın içinde kendime küçük bi aydınlık arıyordum.

Uzun bi sessizliğin ardından "Nereye gidicez?" Dedim. Doğukan tüm sevinci ile beraber "Bi kaç gün arkadaşımda kalacağız sonrasında pek bilinmeyen bi evim var oraya gideriz." Dedi. Bu plan güzeldi ama aklımda hala tek sorun vardı. "Ya abim, abimi ne zaman görücem şimdi gitsek olmaz mı?" Bana ciddi tavrı ile baktı ve "Doğa seni abine götürücem dediysem götürücem ama şimdi inan bana hiç sırası değil." Haklı olabilirdi ama ben Doğukan için değil abim için kaçmıştım. O ise sanki onun için kaçmışım gibi sevinçliydi.

Yol boyunca pek konuşmadık radyoyu da açacaktım ki Doğukan elimi tuttu ve "senin sesini dinlemek varken radyo dinlemek istemiyorum." Dedi. Gözlerimin içine çok derin bakıyordu. Sanki çok uzun zamandan beri bu anı bekliyormuşçasına. "Peki konuşalım. Beni kaçırma şartların neydi? Bunu söyle" dedim. Gülümsemesi yüzünde daha büyük bir yer kaplarken "Ben sadece senden yuva istiyorum. Onun dışında ne istersen yaparım. Ama şu şartım var yuvamı bozacak bir şey yapma. Abine, bana aşık gibi davran ki engel olmasın. Tamam mı güzelim" dedi.

Mecburen kafamı salladım. Bu yola bi kere çıktım geri dönüş yapamazdım. Otoyola gelmiş ve bayağı ilerlemiştik. Sanırım il dışına çıkıyorduk. Zaten İzmir'e geldiğimden beri İzmir beni kabullenmemişti. Aklıma gelen soru ile Doğukan'a tekrar baktım "Bana yapılan bu oyunda neyin nesi? Neden beni kaçırdılar?" Dedim.

Yüzümü biraz incelerdi. Tam cevap verecekken önüne bakıp frene basması bir oldu.

Zorla SahibimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin