77. Bölüm

3.9K 146 18
                                    

Normal doğum yaptığım çok fazla kötü değildim. Ağrılarım vardı ama canımdan çok ruhum acıyordu.

Bir zamanlar en çok değer verdiğim abim. Şimdi benim en değerlilerimden olan bebeğimi kaçırmıştı. Günahsız bir bebeğe ne yapmak isteyebilirdi? Gerçi onun yaptığı tam belli değildi ama başka kim olabilirdi.

Yataktan kalkmaya çalıştım. Canım yanıyordu ama kucağında bebeği olmayan, bebeğinin kokusunu içine çekmeyen bir anne olarak burada durmak sanki duvarlar üstüme üstüme geliyor gibi hissetmeme sebep oluyordu. Zorla da olsa doğruldum ve çıplak ayakla ayağa kalktım.

Sanırım Aras koridorda olmalıydı. Kesin bana ne diyeceğini düşünüyordu. Yavaş yavaş yürüyerek kapıyı açtığımda kapının orada bekleyen bir adet Aras'ı gördüm. Beni ayakta görünce kaşlarını çatmıştı. Tam bana laf söyleyecekken göz yaşlarım daha çok arttı ve sadece ona kısık sesimle "Nolur beni eve götür." Dedim.

O ise "Doğa hemen yerine yat birazdan kızımız gelecek sadece sarılığı varmış o yüzden güveze almışlar." Dedi. Bana bu konuda yalan söylemesi hoşuma gitmemişti. "Aras bana bir daha sakın yalan söyleme! VE EVE GÖTÜR!" Diye bağırdım. Göz yaşlarım ben bağırınca daha çok artmıştı.

Aras ise bu halime dayanamadı ve "Doğam ağlama lütfen ağlama! Ben senin için canımı veririm bunu yapanıda bulup si... Sen kendini üzme Doğam." Dedi. Normalde olsa yanımda küfür edecekken beni görüp susmasına gülerdim. Ama canım acıyordu. Gülecek halim yoktu.

Aras bana yaklaşıp göz yaşlarımı sildi ve alnımı öptü. "Sakın ağlama bulucam ben o ..." Aras'a inanmak istiyordum. Bulucaktı. Aras bulurdu değil mi bebeğimizi. Ama ya kaçıran kişi ona zarar vermişse. Ona nerden anne sütü bulacaktı. Ya üşürse kızım. Daha anne kokusunu bile tam alamadan başkasının elindeydi. Şimdi kesin ağlıyordu.

Bunları düşündükçe gözlerim kararmaya başlıyordu dengem bozuldu ve son duyduğum şey "DOĞA!"

...

Uyandığımda yine hastane odasındaydım. Ah bana ne olmuştu her yerim ağrıyordu. Yanı başımda duran Cem'i gördüğümde şaşırmıştım.
Onun burada ne işi vardı. Daha doğurduğumu bile bilmiyordu.

Uyandığımı görür görmez oturduğu kanepeden ayağa kalkıp bana doğru ilerledi ve "Doğa iyi misin? Çok korktum." Dedi. Gözlerimi bir anlığına kapatıp "Bende korkuyorum Cem kızım için çok korkuyorum." Dedim.

Cem ise elimi tuttu ve "biliyorum Doğa, her şeyi biliyorum." Dedi. "Aras mı söyledi? Bu arada Aras nerede?" Dediğimde Cem "Sen bayıldığında Aras bebeği bulmak için çıkıcaktı. Hem sen uyanınca sürpriz yapacaktı ama yetişemedi. Benide senin yanında durmam için getirdi ve her şeyi anlattı." Dedi. Dediği şeyle içimi daha kötü bir his kapladı. Aras hala gelmemişti. Bebeğimizde yoktu. Bense burada sadece yatıyordum. "Ne kadar zamandır uyuyorum." Dediğimde Cem "abla Aras senin uyuman için doktorunla konuştuğundan 1 günden fazla uyuyorsun." Dedi. Dediği şeyle ağzım açık kalmıştı. 1 gündür ilaçlarla uyuduğumamı yansaydım yoksa kızımın hala bulunamayışına mı?

Kolumdaki serumu çıkardım ve Cem'e bakıp "Gidelim." Dedim. Cem şaşırmış bir şekilde "Hayır Doğa nereye? Sen daha yeni ameliyattan çıktın sayılır. Yat hemen." Diye konuşurken ben doğrulup yataktan çıkmıştım. Her yerim ağrıyordu. Sanki kemiklerim kırılmış gibiydi ama öylece duramazdım. Eğer bu bir oyunsa bende oyunun içinde olucaktım.

Cem ben ayağa kalkarken kolumdan tuttu. "Abla ben şimdi Aras'a ne diyicem. Dövdürtücek beni seni eve götürüyorum diye." Dediğinde "orasını ben hallederim." Dedim ve çıkışa doğru yürüdük.

Kimseye denk gelmeden hastanenin kapısından çıktık ve yanımızda olan taksiyi çağıracakken Cem "abla dur kardeşin araba kiraladı." Dedi. Dediği şeyle sevindim. Taksiyle uğraşmayacaktık. Cem'in yine koluna girip önümüzdeki siyah spor arabaya bindik. Açıkcası Aras'ın koca koca jiplerindense spor araba daha bi hoşuma gitmişti.

İçimdeki hasta Doğayı bir kenara koydum ve Cem benim kapımı açarken arabanın önünden dolanıp sürücü koltuğuna oturdum. Cem şaşkınca bana bakarken "hadi binsene!" Diye bağırdım. Sonra ise arabayı çalıştırdım. Cem'e dönüp "Aras nerdeymiş çaktırmadan Ara." Dediğimde Cem başını salladı. Bende arabaya hız hakkını vererek kullanmaya başladım. Acelemiz vardı. Cem hala Aras'la konuşurken "tamam konumu at. Yok söylemem tabi." Diye konuşurken bu kadar yalancı kardeşimin olmasına şaşırdım.

Üzerime baktığımda üstümde ameliyattan sonra bebeğimizi beklerken giydiğim eşofman takımı vardı. O doğum kıyafetlerini giymeyecektim tabikide ne o hepsi tüllü hepsi dantelli hepsi çirkindi. Ayrıca eşofman giyerek gideceğim yere ne kadar uygun olduğumuda düşünerek kendimi taktir ettim.

Cem'e baktığımda ise konuşmasını bitirmişti. Ona dönüp "nerdeymiş?" Dediğimde. "Sizin evde." Dedi. Dediği şeye sinirden gülüp "Cem salak mıyım ben? Eve gitmeyeceğim anla! Attığı konumu göster bana." Dediğimde Cem "Abla sende FBI ajanı gibisin gözümden hiç bir şey kaçmıyor." Dedi. Dediği şeyi aldırmadan konumu inceledim.

Eski ormanlık bir yerdeydi. Tam olarak yolları beynime kazıdıktan sonra gaza bastım. Gidebileceğimiz kadar hızlı gitmeliydik. Aras'dan bile önce. Ben böyle hızlanınca Cem "abla yavaş ölmek için çok gencim." Gibi laflar sarf ederken "Annem biliyor mu?" Dedim. Cem ise "Bilmiyor sadece bir kaç gün hastanede kalmanız gerektiğini ve çocuklara evde bakması gerektiğini söyledim." Dediğinde içimden bir oh çektim. Annem üzülmemeliydi. Bilememeliydi işte kafasını yormamlıydı.

Ben daha çok hızlanırken aklıma eski günlerim gelmişti. O zaman mert vardı hayatımda babam abim ve arabam. Ama şimdi ise Cem, annem, Aras ve en önemlisi 4 tane çocuğum vardı. Sanırım iki aileden birini seç deseler kendi sonradan olan ailemi seçerdim.

Araba ile gitmemiz gereken yere geldiğimizde odundan ahşap bir evin önündeydik. Cem tam inecekken. Ona en sinirli halimle bakıp "Sakın Cem! Otur ve beni bekle halledicem." Dedim ve arabadan indim. İçimdeki öfkeden mi yoksa meraktan mı bilmiyordum ama tüm ameliyat ağrılarımı unutmuştum. Ben bir anneydim ve ne olursa olsun isterse tüm dikişlerim patlasın yinede
Bebeğizimizi almadan dönmeyecektim. İçeride kim vardı bebeğim ne haldeydi bilmiyordum.

Eve doğru ilerlediğimde kapının oradayken kapıyı tekmelemeye başladım. Açan kişinin evin çalışanı olduğu her halimden belliydi ona dönerek "O nerde?" Diye bağırdım.

Kız biraz korkarak bi şeyler diyecekti ki merdivenlerin en üstünden gelen bir "Ooo kardeşim Hoşgeldin" sesi durdum.İşte tahminlerim doğruydu. Bunu abimden başkası yapmazdı...

Yıldız ve yorumlarınız bekliyorum...

Zorla SahibimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin