74. Bölüm

4.5K 191 31
                                    

Sabah olduğunda anneme gitmenin heyecanı ile uyanmışken Aras'da aynanın önünde gömleğinin düğmelerini ilikliyordu. O ilikledikçe dövmeleri kapanıyor ve sadece kasları belirginleşen bir görüntü ortaya çıkıyordu.
Ardından cam masanın üzerindeki kutudan bir çift kol iğnesi çıkardı. Off şu an cidden çok seksi gözüküyordu. Dayanamadım ve onun taktiğini uygulamak üzere yataktan kalktım.

"Günaydın Doğa'm" dediğimde hiç sesimi çıkarmadan ona ilerledim ve o aynaya dönükken arkasından sarıldım. " Günaydın." Dedim.

O da hemen arkasına yani bana doğru döndü ve gözlerinin içi parlayarak "sen nasıl bi şeysin." Dedi. Ardından alnımı öptü. Bende o arada güldüm. Ve ama gülüşüm hiç çocukça değildi. Boynuna elimi geçirir geçirmez onu kendime çektim ve dudaklarımızı bileştirdik. Bu sefer ben onu sert öpmeye başladım.

O ise beni inat eder gibi yumuşak ve kadifemsi öpüyordu. Bunu sinirimi bozduğumu bile bile yapıyordu. Kendince benimle dalga geçiyordu. Çünkü ileri gidemeyeceğimi sanıyordu.

Aniden onu çevirdim ve dudaklarımızı ayırmadan küçük adımlarla onu yatağa doğru ilerlettim sonra ise ondan ayrıldım ve kollarımla onu yatağa ittirdim.

Gözlerinde şehvet vardı. Bende yatakta yatan bedeninin üzerine oturdum. Şişmiş erkekliğim farkettiğimde tekrar dudaklarına yapışıyordum ki...

Aras'ın telefonu çaldı. Aras'ın üzerinden kalktım ve Aras 'da yataktan küfürlerle kalkarak telefonu açtı.
+ne var şükrü?
-.....
+ tamam.
Dedi ve telefonu kapattıktan sonra "şu siktiğimin telefonunu doğru zamanda çaldırsalar şaşarım zaten." Dedi. Dediği şeyle kıkırdadım.

Ardından odadan çıktık ve hazır olan kahvaltı masasına oturduk. Yemekler yine enfes gözükürken bi ondan bi bundan yemeye başladım. Bana gülerek bakıp "yavaş ye boğulacaksın." Dedi. Ona yalandan kızgın gibi baktığımda dayanamayıp kahkaha attı.

"Doğa'm ben biraz sonra şirkete geçicem. Acil bi iş var." Dedi. Dedikten sonra da kısık bir sesle erkekliğine bakıp 'bu halde de nasıl gidiceksem.' Dedi. Dediği şeyle ben gülerken "sen gül bakalım. Akşam görüşücez." Dediğinde kendimden emin bir şekilde "görüşelim." Dedim.

Bu dediğimi beğenmiş olacak ki bana bakarak dudakları kıvrıldı ve "tamam o zaman akşam görüşücez." Dedi.

Dediği şeyle anlamadığım bir şekilde portakal suyu boğazımda kaldı ve öksürmeye başladım. O ise "iyi misin?" Dediğinde bir şey yok dercesine elimi kaldırdım.

Bu konuşmalar beni utandırmaya başlarken. Konuyu hem değiştirmek hemde cevabını almak adına "Anneme beni sen mi bırakacaksın?" Dedim.

Aras yüz ifadesini ciddileştirerek "benim işim 2,3 saate biter sonra beraber uğrarız annene." Dedi. Ne? O da mı anneme gelecekti? Gelmesi sorun değildi ama annemle özel konuşmak istiyordum. Ayrıca benim zorla tutulduğumu düşünmesini istemiyordum. Zaten öyle bir şey yoktu ama Aras yanımda durursa muhtemelen öyle düşünecekti. Aklıma gelen fikirle Aras'a dönüp

"Bak şöyle yapalım. Sen beni anneme başta tek bırak sonra akşam yemeğini yiyelim ve tanışmış olun." Dedim. Dediğim şey çok hoşuna gitmese de "o zaman önce eve gireyim. Evde kim var kim yok görmem lazım." Dedi. "Aras tepemi attırma evde annem ve Cem'den başka kim olabilir." Diye bağırdığımda Aras ise "Sorun Cem zaten." Dedi.

Dediği şeyle gözlerim olabildiğince açıldığında masanın önünde oturduğum yerden ayağa kalktım ve elimi masaya vurup "Cem benim kardeşim kendine gel. Neyle itham ettiğine dikkat et." Diye bağırıp merdivenlere yöneldim. O ise arkamda sanırım tabak yada bardakları yere atıyordu. Ayrıcada küfürler söyleniyordu. Sadece sesleri dinledim ve bir kere bile arkama bakmadan merdivenlerden odaya çıktım. Bir kaç dakika sonra ise Aras evin kapısını sertçe çarpıp çıktı.

Zorla SahibimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin