31. Bölüm

12.2K 430 182
                                    

Multi de Aras

Boynumda ki çakı ile korku tüm bedenime yayılmıştı. Arkamdaydı. Nefesi bana değiyordu. Daha fazla nefesi yaklaştı ve boynumu emdi. "Yapma!" Dedim ama artık o kadar çok yorulmuştum ki sesim bile çıkmıyordu. Sadece sessiz göz yaşlarım akıyordu. Boynumdaki metal çekildi.

Beni kendine çevirdi ve gözlerimin içine bakıp göz yaşlarımı sildi. "Sevgilim şşşşt sakın ağlama sen benim canımdan parçasın. Yemin ederim çok mutlu olucaz ama önce senin bana zaman ve sevgi vermen gerekiyor." Ben daha çok şiddetli ağlamaya başladım ve "Sen psikopatın tekisin bana yaklaşma!" Dedim ye geriye doğru adım attım. Ondan korkuyordum.

Sinirlenmiş olmalıydı yine bir kahkaha attı ve "Demek sen beni istemiyorsun he ben psikopatım öyle mi?" Yine korkmaya başlamıştım. Sinirlendiğinde kahkaha atıyor ve bana öldürecek gibi bakıyordu. Bana doğru bir attığında ben yine geriye doğru gittim. Çevik bir hareketle aramızdaki 2 adım mesafelik yeri aşıp beni belinden tutup kucağına aldı. Onun sırtına ne kadar vursam da etki etmiyordu. Ağlıyordum deliler gibi ağlayıp "Bırak bırak beni!" Diye bağırıyordum.

O ise bundan etkilenmiyor ve o karanlık apartmana doğru ilerliyordu. Yıkık dökük o terkedilmiş apartmanın önüne geldiğimizde kopmaya müsait kapısını tekmeleyerek açtı ve bir kat çıkıp dairenin önüne geldi. Burası adeta korku filmlerinden çıkmış bir apartmandı. Dairenin kapısını anahtarla açtıktan sonra içeriye girdik tabi ben hala bu öküzün sırtındaydım. Eve girdiğimizde incelemeye başladım. Apartmana göre içi lüks sayılabilcek bi havadaydı. Salon ve mutfak bitişikti. Hiç beklemeyeceğim bi evdi. Aman ne diyorum ben! Burda kaçırılıyorum ve evin içini size anlatıyorum. Kafa da kalmadı bende.

Evde ilerken sırtına daha çok vurup daha çok ağlamaya başlamıştım. Bana ne yapacağı belli değildi. Koridorun sonundaki bir odaya soktu beni. Burda tek kişilik bir yatak ve yatağa bağlamak için yapılmış kemerler vardı. Çığlık atmaya ve çırpınmaya başlamıştım. Batuhan bana hiç iyi şeyler yapmayacağı belliydi.

Beni yatağa yatırdı. Ben tam kalkacakken üzerime oturdu. "Şşşt sevgilim ağlama artık her şey geleceğimiz için inan bana." Dedi ve alnımı öptü. Batuhan kesinlikle iyi değildi. Yavaşça üzerimde ki kemerleri bağlıyordu. Bu sayede yataktan kalkmam imkansız oluyordu. "Nolur yapma Batuhan lütfen yapma bak yalvarıyorum sana." Dedim.  Batuhan ise beni duymazdan gelmeyi tercih edip bütün kemerleri bağlamıştı.

Yandaki sandalyeye oturdu ve bi süre bana baktı. "Ah sevgilim ah! seni ne kadar bekledim bir bilsen. Beni farket istedim. Beni sev istedim. Her an yanındaydım ama sen beni görmedin. Beni buna mecbur bıraktın." Göz yaşlarım arasında burnumu çektim "Batuhan şu an kendinde değilsin nolur beni bırak!" Gözlerimi bir an kapattım titriyordum. Göz yaşlarımsa benden bağımsız akıyordu.

"Ah be Doğa seni böyle görünce bende üzülüyorum ama biz olmamız için bi izin ver." Dedi. Bunu cevabı belliydi bağırarak "ASLA" dedim. İşte keşke bunu demeseydim. Bir kaç dakika yüzüme baktı öylece ve sonra kahkaha atmaya başladı. Cebinde ki çakıyı çıkartırken "Demek asla he" diye bu cümleyi tekrar edip durdu. Tişörtümü yırttı. Sütyenimle önünde yatıyordum.

Ben çığlık atmakla beraber yatakta tepinebildiğim kadar tepiniyordum. O ise çakı elinde katil gibi duruyordu. Ona korkan gözlerle bakıyordum. Göbeğime küçük ve kanayan bir çizik çizdi. Acıyordu ama dayanılmayacak gibi değildi. "Demek asla he!" Bu lafı her çizdiği çizik de söylüyordu. Canımın acısından terlemiştim. Gözlerimi kapadım bu ana dayanamıcaktım.  O ise yapmaya devam ediyordu.

İşi bittikten sonra yaptığı çiziklerdeki akan kanların emmeye başladı. Midem bulanmıştı. Tepinerek ve bağırarak ona sesleniyordum ama o duymuyor inleme gibi sesler çıkarıyordu. Ruhum ağlıyordu. Ruhum bedenimden tiksiniyordu. Ağlamaktan ve terlemekten her yerim su olmuştu. Kendimi bir anlığına bu anıyı yaşamaktansa ölmek istedim. Bu çok fazlaydı.

Kafasını karnımdan çekti ve "Bunu ikimiz için yaptım sevgilim. Senin bana alışman için" dedi. Bunu yapması sadece ondan daha çok nefret etmeme kendinden ise tiksinmeme sebep olmuştu. Sessizce ağlıyordum. Bu adam sesimi duymaya bile layık değildi. "Doğa yüzüme bak!" Dedi. Hala gözlerimi açmıyordum. O hiç bir şey haketmiyordu.

"Ama benim sevgilim bana hala itaat etmiyor akıllanmadı mı yoksa?" Dedi. Kafayı yediğine emindim. Beni kölesi olarak görüyordu. Gözlerimi yinede açmadım. Kısa bir süre sonra göbeğimin acımasıyla mecburan gözlerimi açtım. Öyle bir acıydı ki inlemeye başlamıştım. Kolonya kokuyordu. Attığı çiziklere pamukla kolonya sürmeye başlamıştı.

İnlemelerimle mutlu oluyordu ve tekrar canımı acıtıyordu. Göz gözen gelince pis bir şekilde sırıttı ve "İlla zorla yaptırcaksın istediğimi değil mi sevgilim?" Dedi. Devamlı sevgilim demesi sinirimi bozmuştu ama şimdi bir şey diyemezdin onun elimdeydim. Onu sinirlendirip canımdan olmak istemiyordum. Zaten artık parmağımı kıpırdatacak bile halim kalmamıştı. Canım çok yanmıştı. Ağlamayı geçin nefes bile zor alıyordum.

Aras yüzüme baktı ve "Sevgilim yoruldu yeter bu kadar. Yarında belki aile kurmada ilk adımımızı atar yatakta yorulursun. Çocuğumuz olur hem belki" Dedi. Ne diyor bu? Batuhan'dan çocuğum olacağına ölürüm daha iyi. Ona tabi ki bir şey demedim ama eğer öyle bir şey olursa bir dakika durmaz intihar ederdim. Yatağın iplerini çözdü ve beni kucağına aldı. Kucağına aldığında karnım daha çok acımaya başlamıştı. O kadar güçsüz düşmüştüm ki kucağından inmek için hareket bile edemiyordum. Sadece gözümden sessizce yaşlar dökülüyordu. Ah abi! nerdesin abi? Kurtar beni abi!

Kucağında beni salona götürüp kanepeye yatırdı. "Benim sevgilim acıktı mı?" Diye. Bana sormuştu. Zar zor çıkan sesimle 'hayır' dedim. Bana baktı ve gülerek "Demek sevgilim acıkmış." Dedi. Ben nasıl bu pisliğe bulaşmıştım. Resmen beni köle olarak görüp istediğini yapıyordu. Bense zor açık tuttuğum gözlerimle onu izliyordum. Mutfağa gitmişti ve domates doğruyordu. Asla ama asla onun eli değen yemeği yemeyecektim. O yemeğe odaklanmış uğraşırken,

Aniden kapı kırılcak gibi çalındı. Ardından Batuhan yanında ki silahı alarak yanıma geldiği gibi kapı dış kapıdan kırılır gibi bi ses geldi...

Ballarım size pek sevmeyeceğiniz bir haber söylemek zorundayım. Danıştığım bir kaç kişi ile karar verdik az gelen oylardan dolayı artık bölümlere oy kilidi koymaya karar verdik. Bu bölüm için oy sayısı 55 olduğu zaman yeni bölüm sizlerle olacaktır. Artık yb zamanını siz ayarlıyacaksınız ballarım. Biliyorum bu olay kötü oldu ama cidden az gelen oylar beni üzdü. Bu arada bu bölümü uzun yapmaya çalıştım umarım memnun olmuşsunuzdur ballarım.
Sizi seven yazarınız:)

Zorla SahibimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin