Arabanın durmasıyla anneme geldiğimizi anladım. İçimde bir huzursuzluk olmasına karşın arabadan indim. Aras'da indiğinde elini tuttum. Bunu yaptığımı görünce dudağı hafif yukarı kıvrılsada yüzümdeki stresi görünce beni inceledi.
Evet stresliydim çünkü anneme daha önce Aras'dan ve beni zorla tutmasından bahsetmiştim. Peki şimdi nasıl inandıracaktım. Ya yine zorla tuttuğunu sanarsa ya ayrılmamızı isterse ya yine beni abim gibi bırakıp, silerse... işte o zaman ben biterdim.
Evin kapısını çaldığımızda yüzüme bu kadar stresin içine birde gülen maske taktım. Bu akşam rol yapmak yoktu. Ben Aras'ı seviyordum. Ve sevgimi ne kadar belli etmesemde bu akşam fazlasıyla belli etmeliydim.
Kapı açıldığında karşımda yine zarif ara boy kalem elbise gitmiş be ona en çok yakışan inci setini takmış annem vardı. Bizi bir görünce afallasa da kendine geldiğinde bana sarılmadı. İkimizde içeriye eliyle davet edip "hoşgeldiniz." Dedi. Ardından ceketlerimizi aldı.
Sanırım kapıda beni soru yağmuruna tutmak istememişti. Ben Aras'ın elini tutmaya devam ederken boş salona yan yana oturduk. Annem ise her zamanki gibi tekli koltuğuna oturup. "Doğa seni çok merak ettik nerelerdeydin?" Seni çok özledim." Dedi.
Yüzümdeki tebessümü bırakmadan. "Anne bizim Aras'la sorunlarımızı halletmemiz için biraz zamana ihtiyacımız vardı. Biliyorum sana haber veremedim. Ama telefon numaran bende yoktu." Dedim.
Annem ise kafasını sallayarak Aras'a döndü. "Sen nasılsın Aras?" Dediğimde ortamda bir soğukluk olduğunu anlamıştım. Aras ise ciddiyetini bozmadan "İyiyim efendim siz?" Dedi. annem ise "kızımın zorla tuttuğun zamanlardan daha iyi." Dediğinde ağzım açık kaldı.
Aras ise tam ağzını açmış bir şey söyleyecekken elini sıktım ama nafile "Yani kızınızı bırakıp gittiğiniden daha iyisiniz galiba" dedi. Dediği şeyle ağzım açık kalırken, annem "aile içimize karışma!" Dedi. Aras ise "sizde!" Dediğinde ciddi anlamda bu akşamın geçmeyeceğini anlamıştım...
Konuyu dağıtmak adına saçma şeyler konuşmaya başladığımda ikiside sessizliğini koruyor beni dinlemiyorlardı bile. En son annem bana dönüp "Doğa yemekler hazır sayılır ama bana salata için yardımcı olur musun?" Dediğinde oturduğum yerden kalktığımda salondaki masanın enfes yemeklerle döşendiğini anladım. Hemde geleceğimizi haber vermemiştik.
Annemle salona geçtiğimizde bana kocaman sarıldı. "Seni çok özledim." Dedi. "Bende anne." Dediğimde annem beni inceledi. "Güzel kilo almaya başlamışsın. O adam sana yemek veriyor mu? Bak korkma bu akşam polisi arıyacağım seni onun elinden alıcam "
Dediğinde güldüm ve "o adam benim kocam anne." Dedim. Annem ise "seni zorla tutup kaçıran kocan." Diyip lafımı düzeltmeye çalıştı. "Anne cidden sana doğru söylüyorum o benim için değişmeye başkadı." Parmağımı gösterip "bak bana evlilik teklifi etti her şeye baştan başladık." Dediğimde annem bir yüzümü inceledi.
"Hayır Doğa aptal olma o psikopatın teki. Ne malum yine eskisi gibi olmayacağı yada ne malum sana ve çocuklarına iyi davranacağı." Anneme kaşlarım çatık bir şekilde bakarken "anne bu akşam buraya gelmemizin sebebi Aras'la bizim barıştığımızı bilip benim iyi olmamı bilmendi. Kötü olsam sana çoktan belli eder yada söylerdim. Ama sen şu sivri dilini tutup bir arasla normal sohbet kurmayı bile başaramadın. Ayrıca Aras çocuklarına zarar verebilecek en son insan." Dediğimde annem ellerimi tuttu ve gözlerime gözleri ile çok derin baktı.
"Emin misin? Sana son kez sorucam ve ne dersen inanıcam. Bu adamla olmaktan ve zorla tutulmadığından emin misin?" Dediğinde. İçinden 'lütfen doğruyu söyle kızım.' Diye geçirdiğine yemin edebilirdim. "Evet anne eminim." Dediğimde annem gözlerini bemden çekti ve dolaptan bir kalem alıp katlanmış olan peçeteye numarasını yazmaya başladı. Ardından peçeteyi bana uzattı ve "bi şey olursa beni ara hatta beni her gün ara seni çok özlüyorum." Dediğinde ona kafamı salladım ve peçeteyi cebime koydum.
Annemle beraber salona geçtiğimizde Aras kaşları çatık bir şekilde telefonunda ciddi bir şeye bakıyordu, belliydi. Annem ise hiç oturmadan "Cem birazdan gelicek ama biz yemekler soğumadan masaya geçelim." Dediğimde Aras yüzünü telefonundan kaldırdı. Ve masaya doğru ilerledi.
Şık bir avizenin altında kalan bu uzun yemek masası ve ortamı daha çok gerginleştiren şandamlar... Annem baş köşeye oturmuştu. Aras ile bende karşılıklı oturmuştuk. Annem "afiyet olsun." Dediğinde ilk ben başladım. Ardından boş kadehleri gördüğümde. "Anne şarabın yok mu?" Dediğimde annem ise "ah tamamen unutmuşum. Mutfakta tatlım getirir misin?" Dediğimde. Mutfağa ilerledim ve içinde beyaz şarap olduğunu sandığım şişeyi aldım. Yanında ise mantar açacağı vardı. Biraz zorlansamda açtıktan sonra salonda annemle Aras'ın konuştuğunu gördüm. İçeriye yürüdüğümde ise ikiside sustular. Bardaklarını doldurduktan sonra yerime oturdum ve yemeğimi yemeye devam ettim.
Acaba ne konuşmuş olabilirlerdi? Merak ediyordum ama eve gidince anca Aras'dan duyabilirdim cevabını. Sonra annem "Ee Aras oğlum sen ne iş yapıyorsun?" Dediğimde öksürmeye başladım. Şarap boğazıma kaçmıştı. Ve Annem, Aras'a 'oğlum' mu demişti. Öksürüklerim nihayet sona geldiğinde annem "iyi misin?" Dediğinde "evet." Diyerek Aras'ın cevabını bekledim. "Ben bir şirketin Ceo'suyum." Dedi. Annem ise başını sallayarak ona tepki verdi.
Kapının çalmasıyla masadan kalktım. Kapıyı açmaya gittiğimde karşımda Cem vardı. Beni görünce gözleri kocaman açıldı ve "ablaaam" diye bana kocaman sarıldı. Sonra ise içeri girdiğinde gördüğü yüzle bana "bu piçin burda ne işi var." Dedi. Sanırım yani inşallah Aras duymamıştır yoksa onun kellesini koparırdı. İçerdekilere yalandan bir gülümseyip "Ben Cem'e odasını göstereyim." Diyip Cem'i elinden tutup odasına sürükledim.
Ardından kapıyı kapatıp. "Bana bak cem sakın olay çıkarma. Biz Arasla her şeyi düzeltmeye çalışıyoruz. Baştan başlıyoruz." Dediğimde Cem güldü "sana inanmıyorum abla o adamın seni zorla tutmadığı ne malum." Dediğinde "bak sadece bana inan." Dedim. Ayrıca ona yeni telefonumu uzatıp. "Numaranı yaz." Dediğimde. Telefonu inceledi ve ıslık çalıp "eniştem paraya kıymış." Dediğinde güldüm. Ardından numarasını yazdı. "Abla bak az önce şaka yapmadım eğer cidden zor bir durumdaysan söyle." Dediğinde gülümsedim ve "öyle bir şey yok Cem." Diyip ona bakıp "acaba rehbere seni ne diye kaydetsem. Evet buldum. Küçük kardeşim." Dediğimde cem yalandan kaşlarını çatıp "bende seni En iyi can ve kan ablam olarak kaydetmeyi düşünüştüm." Dediğimde ikimizde güldük.
Aşağıya indiğimizde ise sessizlik hakimdi. Yemeklerimizi bitirip salona oturduğumuzda 4'ümüzünde ciddi konuşmasından sıkılmıştım ve ayağı kalkıp "anne biz artık kalkalım." Dediğimde annemde ayağa kalktı "peki sizi zorlamayacağım ama sık sık gelin tamam mı?" Dediğinde kafamı salladım ve Arasla girişteki montlarımızı alıp giydik. Annemi ve Cem'i yanaklarından öptükten sonra evden çıktık.
Arasla bir bakışma yaşadık. Ama öyle bir bakmıştık ki. İkimizde sanki bu akşamı özetliyorduk. Beraber kahkaha atarak arabaya yürüdüğümüzde. "Bu akşam çok harika davrandın." Dediğimde "senin için." Dedi. Dediği şeyle tebessüm ettim ve arabada yine sessizlik oluştu.
Eve vardığımızda arabadan inmeden "Sözümü unutmadım." Dediğimde kendimden emin bir gülüş attım ve oda "unutmayacağını biliyordum." Dedi. Ve dudaklarıma yapıştı. Ardından beni kendi koltuğuna çekip kucağında ters oturmamı sağladı ve öpüşmemize devam ettik. Yine sertti. Bende bu akşam ondan daha sert olacaktım. Korkmayacaktım ve en önemlisi onun benim olduğunu unutmayacaktım...
Ballarım biliyorum kısa bir bölüm oldu ama sizden bir şey istiyeceğim sonu ile alakalı düşünce ve fikirlerinizi merak ediyorum yorumlara yazarsanız sevinirim:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Sahibim
Chick-LitMerhaba ben Doğa ve babam ölünce abim beni İzmir e düşman şirket yüzünden sürgün etti. Ama belkide beni korumak yerine onların kucağına attı belki de aşkın... Bana zorla sahip olmuştu. Bana emrediyordu. En çok korktuğum şey ise onunla zorla evlenece...