23. Bölüm

12.6K 350 32
                                    

Batuhan'ın yanından hızla ayrılıp Aras'ın yanına, odaya, gittim. Hala Batuhan'a sormam gereken çok fazla soru vardı.

Odaya girdiğimde Aras hala yatıyordu. Bana sorgular gözlerle bakıp "Az daha gelmesen ben geliyodum. Su içmen uzun sürüyor herhalde!" Dedi. Bunları hafif bağırarak söylemişti. Ona kızgınlığımı belli ederek yürek yemiş gibi "Tuvalete gittim sonra. ne yapsam sana rapor vermek zorunda mıyım? Bırak da evime gidiyim. Yeter bu kadar oyun." Diye bende hafif bağırdım.

Yataktan doğruldu ve bileğimi tutup "Bana bak Doğa bana bağırma canını yakmayayım. İlk geceyi unuttun herhalde. Emin ol sana öyle beterini yaparım ki 3 ay oturamazsın." Dedi sonra hafif bir sırıtış ile "Zaten yakında çocuk düşünmeye başlamalıyız değil mi müstakbel karıcığım." Dedi. Resmen benle oyun oynuyordu. Resmen bana tecavüz etmişti. Ve sanki hala onu unutmuşum gibi bir de beni tehdit ediyordu.

"Senden iğreniyorum anladın mı? SENDEN İĞRENİYORUM." Diye bağırdım. Sesim biraz fazla yüksek çıkmış olmalı ki bana daha sinirli bi bakış attı. Ardından tuttuğu kolumu çekerek beni yatağa düşürdü. Üzerime çıktı. Ben hala şaşkınlıkla onu izlerken dudağıma yapıştı. Çırpınmaya başladım. Ama ağzımdan çıkarmaya çalıştığım sesler inilti gibi geliyor ve onu daha çok mutlu ediyordu. Üzerime hafif ağırlık verdiği için zaten zayıf olan vücudum hiç hareket edemiyordu. Dilini devreye soktu. O bundan zevk alırken ben sadece zorlanıyordum. Dudağımı bırakıp boynumu öpmeye, emmeye ve ısırmaya başladı. "Bırak beni, yapma, istemiyorum..." bağrışlarım devam ederken "Rahat dur! Eğer bağırmaya devam edersen daha ileriye giderim." Dedi. Yapar mı yapardı.

Zaten bağırmamda bi işe yaramıyordu. Tişörtümü çıkartıp sütyenimin izin verdiği yere kadar emdi. Bense bu arada sadece ona daha çok tiksinerek bakıyordum. Biraz zaman sonra üzerimden kalkıp yanıma yattı. Ona arkam dönük yatıyordum. Ta ki "Bana dön!" Lafını duyana kadar. Biraz dönmedim ama sonra o beni her zaman ki gibi güç kullanarak kendine çevirdi. Beni kendine çekti. Yine saçımla oynadı. "Uslu ol, uslu bi kız ol ki canın acımasın, sözümden çıkma beni kandırmaya çalışma... çünkü sen bunları yapınca benim sana ceza vermem lazım ama sen ceza çekince ben de çekiyorum."

Cidden hiç beklemediğim laflar söylüyordu. Beni her gün şaşırtıyordu. Ama ne olursa olsun o beni tecavüz ediyordu. Bunun affedilecek yanı yoktu. Peki ya Batuhan onu tanımıyordum bile sözünde duracak mı ondan da haberim yoktu. Ben nasıl bi oyunun içine düştüm...

...

Sabah uyandığımda yanımda Aras yoktu. Mis yemek kokusu geliyordu. Yüzümü yıkayıp aşağıya indiğimde Batuhan'ın mutfakta bi şeyler hazırladığını gördüm. Aras ise görünen bi yerde yoktu. Batuhan beni görünce "Uykucu prenses uyanmış." Dedi. Ona pek gülmeyen yüzümle "Öyle oldu. ee Aras nerde?" Dedim. Ona göre Batuhan'a sorular sorucaktım. "Evde değil işi varmış." Dedi.

Aklıma gelen ani fikirle konuşmaya başladım. Abimi özlemiştim onunla konuşmaya ihtiyacım vardı. En azından Aras'a aşık olmadığımı zorla kaçırıldığımı bilmeliydi. Yada ne biliyim eğer beni yine delilik yapıp onla konuşmuyorum sanıyorsa bunları yaşadığımı da bilmeliydi. Vede beni kurtarmaya çalışmalıydı.

"Sana şu anda güvenmiyorum biliyorsun dimi? Eğer sen benim her şeyimi biliyorsan abimin numarası sende vardır. Senden tek bi şey istiyorum sonra sana güvenip kaçıcam zaten." Dedim. Batuhan telefonunu bana uzattı. "Al ara ama çok konuşma." Dedi. Kalbim güm güm atıyordu. Günler sonra ilk defa abimle konuşabilcektim.

Telefon bir iki kere çaldıktan sonra abim açtı.
- Merhaba kimsiniz?
İşte bu sesinden sonra göz yaşlarımı tutamadım.
- Abi, Abicim.
- Do... Doğa sen misin?
Onunda sesinden özlem akıyordu.
- Abi senle konuşmak için çok vaktim yok. Sadece beni kurtar abi.
- Nerdesin Doğa biliyo musun?
-Bilmiyorum abi hiç bir şey bilmiyorum. Sadece yanımda Batuhan var o bana zaten telefonu verdi. Beni kaçıracak zaten buradan.
-Bizim eski çalışanımız mı? O nasıl orda. Neyse tamam sen şimdi hemen telefonu Batuhan'a ver.

Telefonu acele ile Batuhan'a uzattım. Batuhan telefonu alır almaz kapattı. Ve sim kartını çıkartıp çöpe attı. Noluyor napıyor bu çocuk?
Ona sinirle dönüp "Napıyorsun neden kapattın?" Dedim. Bana bilmiş bir şekilde bakıp.

"Sence abinin seni kurtarmasını ister miyim? Eğer o kurtarırsa anlaşmamız kalmaz. İstediğini yaptım. Abinle konuştun. Artık bana güvenebilirsin. Bu akşam zaten burdan kaçacağız." Dedi. Sandığımdan daha akıllıydı. Ama ona güvenmeli miydim hala soru işareti vardı.

İstediğimi yaptı ama kaçırınca istediklerim olacak mı? bilmiyordum. Bu akşam onunla kaçmalı mıydım? Onu da bilmiyordum ama karar vermek için az vaktim kalmıştı.

Zorla SahibimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin