45. Bölüm

8.9K 287 38
                                    

Multi de Aras

Aras odadan çıkmıştı. Kendimi banyoya attım. Şu an abimin gelmesi benim tek şansımdı. Gidicektim buradan. Kendim ve kızımın sağlığı için gidecektim.

Ayağa kalktığımda sinirden bacaklarım titriyor ve zor ayakta duruyordum. Güçlükle attığım adımlarla banyoya girdim. Küvetin suyunu açarken üzerimdeki kıyafetleri çıkardım. Vücudumu incelediğimde kollarım ve bacaklarım hala zayıftı. Boyum belki bi 5 cm daha uzun olsa kolaylıkla mankenlik yapabilirdim diye geçirdim içimden. Öyle kısa değildim boyum 1.66 ancak mankenler çok uzundu. Ayrıca Aras'da çok uzundu o yüzden onun yanında hep kısa gibi duruyordum.

Göz altlarım hafif morarmıştı. Yüzüm hala zayıflığıma karşın topluydu. Belim inceldikçe incelmişti. Karnım ise çok yemek yiyen birinin o anki şişliği gibi duruyordu. Köprücük kemiklerim zayıflığım yüzünden belirgindi. Cidden çok seksi duruyordu.

Küvetin dolduğunu anladığımda usulca kendimi suya attım. Sıcak suda vücudum rahatlarken gözlerimi kapattım. Ne yapıcağımı karar vermeye çalıştım. Bu belki de evlenmeden önce ki son şansımdı. Off ne yapacağımı bilmiyordum işte nasıl abime açıklayacağımı da...

...

Güzel bir banyonun ardından iç çamaşırlarımı giydim. Ardından bugün aldığım pantolon ve salaş su yeşili bir gömlek giydim. Gömleğin üstten 3 düğmesini açık bıraktım. Köprücük kemiğim gözüküyordu. Bu hoşuma gitmişti. Ardından yüzüme biraz makyaj yaptım. Göz altlarımda ki morluk gitmeliydi. Ben burada çok mutlu gözükmeliydim. Abim inanmalıydı Aras'a aşık olduğuma. Keşke bende inanabilseydim...

Bir iki fıs parfüm sıktım. Cidden güzel olmuştum. Aynada kendimi incelerken içeriye Aras geldi. Ona hala sinirliydim. Arkamdaydı. Kapıyı kapattı ve belimden kollarıyla kavradı. Kollarını çekmeye çalışsamda benim çırpı gibi kollarımla bunu yapmak zordu. "Şşt rahat dur." Diyip yüzünü boynuma yaklaştırdı. Boynumu kokladı ve ardından öpmeye başladı. Kendimin bile zor duyacağı sesle "Yapma!" Dedim. Biraz daha benle uğraştıktan sonra aynada ikimize baktı. "Bak çok yakışıyoruz." Dedi. Hiç bir eylemde bulunmadan onu dinlemeye devam ettim. "Doğa çok zayıfsın. Kilo alman lazım." Dedi. Ardından belimi tutan kollarını ayna da bize bakarak karnım getirdi. Usulca gömleğimi kaldırdı. Karnıma baktı. "Kızımız orada." Dedi. Dediği şey hoşuma gitmişti. Sanırım kızımıza önem veren bir baba olacaktı.

Beni kendine çevirdi ve sarıldı. Neden bunu yapmıştı bilmiyordum ama kulağıma fısıldaya başladı. "İsterse dünya ikiye bölümsün isterse ecel gelsin. Seni asla bırakmayacağım anladın mı beni? Seni seviyorum." Dedi. Söylediklerinin gerçek olduğunu; hissettiğim kalbinden anlamıştım. Elim kalbinin üzerinde kalmıştı. Kalbi hızlı atıyordu. Aramızda kalan ellerimi çıkardım ve bende ona sarıldım. Çok geçmeden birbirimizden ayrıldık. Neden sarıldığımı bende bilmiyordum ama o an içimden öyle gelmişti.

Aras yatağa oturdu ve eli ile yanını göstererek oturmamı istedi. Oturdum. Yine bakışları ciddiydi. Sanki az önce seni seviyorum diyen o değildi. "Doğa, abine karşı bizi inandırman lazım. Sana sorular sıracaktır. Neden bana ulaşmadın? Neden hiç yanıma gelmedin? Neredeydin? Ve Beni neden Batuhan'ın telefonundan öyle aradın ? Gibi. Abin zaten seni şirket için kaçırdığımızı başta biliyordu o yüzden ona kaçırıldığın zaman beni sevdiğini ve kavga ettiğimizde ise senin onu alması için bu bahaneyi yaparak onu aradığını söyle." Dedi. Her şeyi anlamıştım ancak tek soru ile boğuşuyordum. "Abim sizin beni şirket için kaçırdığınızı bile bile beni almak için şirketi vermeyi kabul etmedi mi?" Dedim. Aras biraz duraksadı. Sanırım bir şey düşünmüştü ve "evet" dedi.

Artık abimden de ümidi kesmiştim. O belki buraya isteyerek bile gelmiyordu. Bana nasıl davranacaktı gelince? Beni hala kardeşi olarak görüyor muydu?

Zorla SahibimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin