Multi de Doğa
Kıyafetlerimi giydiğimde pantolonun beli kapanmıyordu. Sanırım karnım hafifçe şişmeye bile başlamıştı. Aynaya baktığımda hamile olduğum ilk bakışta belli olmuyordu. Çünkü çok zayıf bir insan olduğum için aldığım kilolarla normal bir birey gibi duruyordum. Üzerimde ki pantolonu çıkardım. Dolaba baktığımda, pantolondan başka pek de seçenek yoktu aslında. Ya pijama giyecektim ya da bedeni büyük dizlerimin üzerinde ki eteği giyecektim. Doktora pijama ile gidemeyeceğime göre altıma ten çorap geçirip eteği giymeye başladım.Üzerime ise omuzları açık bir üst giydim. Büyük ihtimal bu giydiklerimden laf yiyecektim ama ben artık Aras'ın emirlerine uymayacaktım.
İçimde inanılmaz bir korku vardı. Sanki bu gün iyi şeyler olmayacaktı. Hislerim umarım beni yanıltırdı.
Aşağıya indiğim de, Aras salonda oturmuş telefonuyla uğraşıyordu. Topuklu ayakkabılarımın seslerini duyduğunda kafasını kaldırdı. Hadi bakalım şimdi her şey başlıyordu.
Beni bayağı süzdü. Çok geçmeden kaşları çatıldı ve ağzından durmak bilmeyen sözcükler akmaya başladı. "Doğa sen beni sinir hastası falan mı yapmaya çalışıyorsun bu giydiklerin ne?" Kükremesi bitince "Aras pantalonlarım bana olmuyor küçük geliyor mecbur bi tek bu bana oldu." Dedim. Aras 'ya sabır' diler bir halde "Git pijama mı ne giyersen giy istersen benim kıyafetlernden giy ama seni böyle bir yere çıkartmam." Diyip konuyu kestirip atmaya çalıştı.
Ama son sözü ona vermeyecektim. Ben bugün bunları giyecektim. Elimdeki en büyük kozu kullanmaya başladım. Şu anda pek de ağlayasım yoktu ama ağlamalıydım. Burnumu bir kaç kere oynattım. Ağlamaya çalışıyordum. Ardından çalışmalarım başarı ile tamamlandı ve sıcak bir sıvı yüzüme deyip sürtünerek boynuma akıyordu. Burnumda akmaya başlamıştı. "Hamileyken bile bana böyle davranıyorsun. Ne istedim ki ben senden sadece etek giymek istedim. Ne var bunda herkes giyiyor." Dedim. Bakalım planım işe yarayacak mıydı?
Beni ani bir hareketle kucağına oturttu. Kalkmak için ilk başta hareket etsem de elleriyle beni sabitledi. Nazikçe göz yaşlarımı sildi. "Ben senin göz yaşlarına kıyamam ama o etekle istersen sülaleni ağlat ol-maz." Diyerek tolgama düşmediğini açıkça dile getirdi. Sonra ise hafif bir tebessümle "Benim karım öyle ne güzel de rol yaparmış." Diyip karnımı okşadı. Sanırım bu hamilelik sürecinde bile nazım geçmeyecekti. Göz yaşlarımı elimle sildim. Sanki hiç ağlamamış gibi normal moduma dönüp "Hadi ya lütfen bir daha giymem. Zaten yanımda olacaksın." Dedim. İşte güzel yerden vurmuştum sanki. Bıkkın bir tavırla bana bakıp "Off bu konuyu uzatıcaksın dimi? Bak doktor randevusuna geç kaldığımız için bir kerelik görmezden geliyorum ancak bir daha teklif bile edersen kötü oluruz. Ve en önemlisi elimi bırakmak yok sıkı sıkı tutacaksın." Dedi.
Anlaştık anlamında kafamı salladım. "Keşke bi de öpücük isteseydim." Diyince yanağına saf bir buse kondurdum. Dudaklarını büzüp "Ordan olmasa iyiydi ama." Dedi. Komiğime gittiği için gülmüştüm. Gülerken bu sefer o dudağıma öpücük bıraktı. Ardından "sep hep gül güzelim." Dedi. Dediği şeyler ile onun yüzüne baka kalırken o da benim gözlerime bakıyordu. Çok geçmeden gözlerini kolundaki saate çevirdi ve "Yerin eminim ki rahattır ancak şimdi çıkalım geç kalıyoruz." Dedi. Demesi ile beraber yüzümü her iki yana kendime gelmek ister gibi salladım ve kucağından inip kapıya ilerledim.
...
Arabadan inip hastaneye geldiğimizde Aras elimi sıkıca tuttu. Sanki ben etek giydim diye birisi beni kaçıracak gibi temkinliydi. Aras, benden daha çok millete bakıyordu. Amacı ise bana bakanı görürse yüzüne yumruk atmak olacaktı. Ahh cidden içinde büyük bir öküz vardı.
Girişte ki görevliye kimliğimi verdi. Bir dakika benim kimliğim onda ne arıyordu. Görevli bize bakmazken kulağına yaklaştım. "Kimliğimin sende ne işi var?" Bilmiş bir tavır ile "Ne kadar küçük ayrıntıları merak ediyorsun." Dedi. Bunun neresi küçüktü? Büyük ihtimalle kimliğimi evimden korumasına aldırtmıştı. Görevli bize odayı söyledikten sonra odanın önüne geldik. Çok geçmeden adım anons edilmesi ile içeri girdim. Tabi benimle beraber Aras'da girmişti.
Doktor gayet güler yüzlü 30'lu yaşlarının sonunda bir kadındı. "Merhaba Doğa hanım ben Nermin. Şuradaki yatağa uzanın." Dedi. Dediği gibi yatağa yattım. Aras ise tüm dikkati ile bize bakıyordu. Nermin hanım karnımı açmamı istediğimde, blüzümü eteğin içine sıkıştırdığım için çıkartmaya çabaladım. Yatarken çıkartmak pek de kolay olmuyorum . Ben çabalamaya devam ederken, Aras narince tenime dokuna dokuna yavaşça karnımı açtı. Ben ise bu sırada huylanmıştım.
Doktor karnıma bir jel sürdüğünde soğuk olduğu için gerilip karnımı bir an içime çektim. Aras ise panikle "Ne oldu canın mı acıdı? Bi şey olmadı dimi?" Diye sorunca gülmeden edemedim. "Sadece soğuktu. Sakin ol!" Dedim.
Ardından doktor ultrasonu karnımda dolaştırdı. Bize şurası kafası, şurası ayağı vs diyordu ancak bizim Aras ile benzetemediğimiz o kadar belliydi ki. İkimiz arada göz göze geliyor ve gülüyorduk. Ardından doktor heyecanla cinsiyetini söylemeye hazırlandı. "Sağlıklı bir kızınız doğacağa benziyor." dediğinde Aras'la aynı anda tebessüm etmiştik. Demek kızımız olacaktı. Kim bilir belki bana benzerdi. Ama umarım kaderi benim kaderimle alakasız olurdu.
Doktor jeli silmem için bana peçete uzattığında, Aras aldı. Hafif şişkin göbeğimi ovalayarak ve sanki severek sildi. Ardından ayağa kalktım ve blüzumu içime soktum. Tam Aras elimi tutup dışarıya çıkacakken, Nermin hanım gülen yüzü ile "Çok yakışıyorsunuz, umarım her daim sevgi içinde beraber olursunuz." Dedi. Bu lafa karşılık ben bir şey demezken Aras fısıltı şeklinde "Umarım." Dedi ve kapıdan çıkıp arabaya doğru yürüdük.
Şimdi en sevdiğim kısım vardı. Abimi görmeye gidecektim. Hatırlamam ile beraber kalbim heyecanla atmaya başladı. Abim kim bilir basıl gözüküyordur? Kilo almış mıdır yada zayıflamış mıdır? Hepsini, her şeyi evin son halini bile merak ediyordum.
Arabaya bindiğimizde Aras'a dönüp "İzmir'e araba ile mi gideceğiz yoksa uçağa mı bineceğiz?" Dedim.
O ise hepsinden farklı bir cevap vermişti. "Abin bize gelecek." Abimi nasıl ikna etmişti yada ne demişti bilmiyordum. Tek bildiğim ise abimi, Aras'a aşık olduğuma inandırmaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Sahibim
ChickLitMerhaba ben Doğa ve babam ölünce abim beni İzmir e düşman şirket yüzünden sürgün etti. Ama belkide beni korumak yerine onların kucağına attı belki de aşkın... Bana zorla sahip olmuştu. Bana emrediyordu. En çok korktuğum şey ise onunla zorla evlenece...