12~Ey aşk, yaptığını beğendin mi? Yetimler gibiyim ziyafetten aç dönen

998 52 10
                                    

Başı önünde, omuzları Nevzatın karşılıksız duygularının ağırlığıyla çökmüş bir halde ofise girdi. Başını kaldırınca Keremin aydınlık bakışlarıyla karşılaştı. Adam kızın yüzünü görünce anlamak istercesine hafifçe kaşlarını çattı. Yanına gelmesini bekledi. Kız ısrarlı bakışlarına karşılık bir şey söylemeyince, çenesinden tutup yumuşacık bir sesle gülümseyerek sordu "Noldu? Ben seni çiçek gibi yollamıştım az önce yine solmuşsun"

Asya hayatının, çevresinin, ailesinin, kendisinin kendine kattığı yükler teker teker kirpiklerine asılmış gibi yavaşça kaldırdı bakışlarını. Adamın gözleri uçsuz bucaksız gökler gibi ferahlık veriyordu. İlgisi yaralarına üflüyordu. Gülümsemesi her şey mümkünmüş gibi hissettiriyordu. Asya ona baktıkça bu göğe tutunabileceğine inanıyor, içindeki kuşlar kanat çırpmaya başlıyordu.

"Bende böyleyim işte. Her zaman kendime mutsuz olacak bir şey buluyorum"

Kızın söylediği bu sözler, bir kaç basit kelimeden ibaret değildi, Kerem bunun farkındaydı. Asya belki de ilk kez kendini gösteriyordu adama. Kimse öpmemişti o yaraları. Ondan bu kadar ürkekti Asya.

Asyanın bu halini gülümseyerek izleyip içini saran titreyişle kıza deva olmak istedi.

"İnsan yüklerini kaldıramadığında mutsuz olur. O yüklerin altına girmemelisin" kızın omuzlarını yavaşça sıvazlayarak devam etti "yavru kuşların omuzlarına çok yüklememek gerek, uçamazlar sonra"

"Ben çoktan girdim o yüklerin altına"

"İlk durakta indir o zaman"

Bu o kadar imkansız geliyordu ki Asya'ya. Adamın ikna edici bakışları olmasa bir saniye düşünmez güler geçerdi. Ama Kerem içine umut çiçekleri ekiyor mütemadiyen onları susuz bırakmıyordu.

"Ben, nasıl yapacağımı bilmiyorum"

"Sana öğretirim"

Asya gülümseyerek başını salladı.

"Akşam bizimle gelmek ister misin? Arkadaşlarım eğlencelidir kafa dağıtırsın"

Söylediklerinin kızda tedirginlik yarattığını görünce beklemeden devam etti "Yada istersen onları ekerim. İkimiz çıkalım, bildiğim çok güzel yerler var"

Keremin arkadaşlarıyla tanışmayı isterdi elbette ancak daha Keremin yanında olmaya alışamamışken birde arkadaşlar. Bütün akşamı ölü balık gibi geçireceğinden emindi. Diğer teklif ise kalbinin göğsünü dövmeye başlamasına neden olmuştu. Keremle başbaşa vakit geçirmeyi çok isterdi ancak Asya öyle hemen tamam diyebilecek kadar rahat bir hayata sahip değildi. Evdeki sorumlulukları, ananesi, annesinin bu olaya göstereceği tepki...

Asya bir akşam dışarı çıkmak için bir kaç gün önceden plan yapsa bile annesi belki de yine izin vermeyebilirdi. Keremle yaşamları bu noktada o kadar farklıydı ki, adamın anlatsa bile anlamayacağına emindi.

"Benim işlerim var akşam. Hem arkadaşlarını yarı yolda bırakma benim için"

Kerem her ne kadar bunu böyle bırakmak istemese de, üsteleyip Asya'yı tedirgin etmek istemedi.

İkiside sözleşmiş gibi günün devamında iş dışında bir şey konuşmadılar. Asya iş çıkışına kadar Keremin verdiği işleri yetiştirebilmek için başını kaldırmadan çalıştı.

İş çıkışında Kerem öğlen kullandıkları krem şişesi elinde "Bunu al Asya. Güzel bir nemlendiricidir. Akşamları düzenli kullanırsan ellerin toparlar çabucak. Benim bir şişem daha var"

Asya kremin adını öğrenip satın almayı düşündü ama Kereme ait bir şeyi alıp yanında götürme fikri daha güzel gelerek itiraz etmekten vaz geçti.

KırılmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin