26~Peri masallarına kanmıyor artık

558 31 0
                                    

Karanlık sokaklarda tek başına yürüyebiliyor
Yediği şamarlarla böbürlenmiyor



Üşüyen ellerini çay bardağının etrafına sardı fazla sıcak olmasını umursamadan.

"Asya seninle susarakta vakit geçirebilirim ama konuşursan iyi gelir belki"

Evden çıktıktan sonra Nevzatı aramış görüşebileceklerini söylemiş ve burada buluşmak için sözleşmişlerdi. Kafeye girdiğinde adamın ondan önce gelmiş olmasını beklemiyordu, ama buna şaşıracak durumda da değildi. Karşısına geçip oturmuş hiçbir şey söylemeden, içine gömülmüş bir halde dışarıyı izlemeye başlamasının üzerinden on dakika kadar geçmişti. Nevzat kızın kessen ah etmeyecek ağzından bir selam beklemedi. Onu günlerce bu şekilde izleyebilirdi. Ellerine izin vermezdi belki, gözleriyle okşayabilirdi. Üzüntüsünü görmeseydi. Sustukça, öyle bakan ama görmeyen gözlerini izledikçe, o gözlerindeki hüzün titreştikçe içinde depremler olmasaydı bir taş kadar sessiz ve kıpırtısız bekleyebilirdi.

Üşümüş, kızarmış ellerini uzanıp tutmak, avuçlarının içine alıp nefesiyle ısıtmak için öyle güçlü bir istek duyuyordu ki, parmaklarını kapatıp sıkılı yumruklarını kucağına indirdi.

Yok olmuyordu. Buna dayanamıyordu. Onun başkasına aşık olduğunu öğrendiğinden beri, bunu kabullenmeye çalışmış, umudunu kesmeye çalışmış, hayatından çıkıp gitmeye çalışmış ama hiçbirini başaramamıştı. Uzak kalamamıştı. Ama bu mesafe daha çok canını yakıyordu.

"Ben aslında seninle bir daha görüşmeme kararı almıştım" kızın ağzından zorla çıkan bu sözlerin ardından devam etmesini isteyerek "Ama?" Dedi.

"Son olanlardan sonra sana güvenmemem gerektiğini düşünüyorum" gözlerine ulaşmayan kesik bir gülümsemeyle adamın gözlerine bakarak devam etti "Ama son zamanlarda hayatımda olanları senden başka kimse bilmiyor" Tekrar başını önüne eğdi, parmaklarının arasındaki çayını yudumladı. Konuşmak zor geliyordu ama içinde tutmak onu hasta edecekti "Ben çok karıştım. Önümü göremiyorum. Konuşacak birine ihtiyacım var"

Asya'nın üzüntüsünü görmese, kızın ona gelmesinden tarifsiz bir mutluluk duyacaktı.
"Asya son olanları unutalım. İkimiz de yanlış şeyler yaptık. Bana güven demek çok saçma ama seni bilerek isteyerek üzmeyeceğimi bil. Şimdi mesele Keremle mi ilgili? Dün akşamki adam kim?"

"Keremle ilgili bir sorun yok. Yani her şey o kadar yeni ki sorun olacak kadar bile bir şey yaşamadık henüz. Selçuk ailemin evlenmemi istediği kişi. Dün onların zoruyla dışarı çıktık"

Nevzat kendini ne kadar tutmaya çalışsa da kızın etrafında ki erkekler sinirlerini zıplatıyordu. Kerem yetmezmiş gibi bir de Selçuk çıkmıştı şimdi. "Halinden pek şikayetçi gibi görünmüyordun"

Adamın iğneleyici bir tonda söylediği sözle başını hızla kaldırdı. "Son olanları ortaya dökeceksek senin hesabın daha kalabalık unutma"

"Tamam özür dilerim. Bir anlık gafletle öyle konuştum. Lütfen devam et"

Asya'nın  geldiğinden beri duyduğu huzursuzluk ikiye katlanmıştı ancak anlatmaya anlaşılmaya o kadar muhtaçtı ki, bunu yapabileceği tek kişinin Nevzat olması canını acıtıyordu. Adam kafasında bir şeyleri yerine oturtuyor gibi gözlerini kısarak kızın yüzünü inceledi. "Anladığım kadarıyla, ailene Keremden bahsedemedin. Selçuk'la da bir kere formalite icabı görüştün ama ailen onun olması konusunda ısrarcı. Senin canını sıkan da bu"

"Evet güzel bir şekilde özetledin"

"Peki bu ısrarın boyutları ne? Yani zorla evlendirecek halleri yok herhalde"

KırılmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin