Yazarın Anlatımıyla...
Rüzgar mücevheri Seçkin'e teslim ettikten sonra odasına geçeceği sırada büyük patronun yani Akın'ın sesini duyup duraksadı. Sesler yanından geçtiği odadan geliyordu. Duvar dibinde durup dikkat çekmeyecek şekilde içeri baktı. Açelyayla konuştuğunu görmek onu şaşırtmıştı.
"...yoksa sonun onun gibi olur."
"Daha ne yapacaksın bana? Öldür, sende kurtul bende kurtulayım."
"Ben ne istersem onu yapacaksın. Bir daha sözümden dışarı çıkarsan bedelini ağır ödersin." Açelya güldü.
"Ne yaparsın, döver misin? Dövsene!" Açelya sesini gittikçe yükseltiyordu.
"Sen çok şımardın."
"Onca insanın ölümüne sen sebep oldun. Senden nefret ediyorum! Hayatımda gördüğüm en i-"
"Kes sesini!" Rüzgar, büyük patronun el kaldırdığını görünce dayanamayıp hızla yanlarına gitti. Akın'ın elini havada yakalayıp bileğinden sıkıca tutarak ona vurmasını engelledi.
"Dokunmayacaksın ona." Büyük patron bileğini kurtarıp Rüzgar'a döndü.
"Bu ne cüret? Sen benim kim olduğumu henüz anlayamadın herhalde, evlat." Rüzgar kararlı bir şekilde büyük patronun gözlerine baktı.
"Kim olduğunuz önemli değil, hangi mevkiide olursanız olun bir kadına hiçbir şekilde el kaldıramazsınız."
"Tüm aileni rehin almış olmamıza rağmen bu cesareti nereden buluyorsun? Hepsinin ölümü bir telefonuma bakar. Bu seferlik görevlerdeki başarından dolayı ailene dokunmayacağım. Yine de bu yaptığın şeyin bir cezası olacak." Diyerek cebinden telefonu çıkardı ve birini arayıp buraya çağırdı.
İki koruma odaya girerken Açelya endişeyle Rüzgar'a bakıyordu.
Büyük patron korumalardan birinin kulağına bir şeyler söyledi. Korumalar Rüzgar'ı kolundan tutup odadan çıkarırken Açelya engel olmaya çalışsa da büyük patron onu durdurdu.
"Onun bir suçu yok!"
Rüzgar'ı depoya götürüp ellerini bağladılar. Büyük patron ise Açelya'yı kameraların olduğu odaya götürüp depoyu çeken kamerayı açmıştı. Açelya, Rüzgar'ın o halini görünce kaşlarını çattı.
"Ne yapacaksın ona?" Dedi korkuyla.
"İzle ve gör."
"Bak onun hiçbir suçu yok, ne yapacaksan bana yap." Büyük patron onu dinlemek yerine adamlarından birini arayıp başlamalarını söyledi. Yaklaşık sekiz koruma içeri girdi. Hepsi birden hızla Rüzgar'a yürüyüp ona vurmaya başladılar. Rüzgar elleri bağlı olduğu için doğru düzgün karşılık veremiyor, tekme ve kafa atabiliyordu sadece. Bu şekilde onca adama karşı koymak mümkün değildi.
"Hayır! Söyle dursunlar, ona dokunmasınlar." Dedi Açelya çaresizce. "Ne istiyorsan yaparım." Büyük patron göz ucuyla Açelya'ya baktı.
"Ne istiyorsam mı?"
"Evet, artık ara şu adamlarını!" Büyük patron adamlarından birini arayıp durmalarını, onu odasına taşımalarını söyledi. Telefonu kapatıp Açelya'ya döndü.
"Aşık mı oldun bu çocuğa?"
"Saçmalama. Hem sana ne?"
"Benimle düzgün konuş!"
"Sen saygıyı hak etmiyorsun."
"Hadsiz, çabuk git odana!"
"Senden nefret ediyorum!" Diyerek odadan çıktı Açelya. Hızla Rüzgar'ın odasına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SAATLER
ActionSıradan başlayan gecenin sonu karanlıktı. İntikam hırsıyla kararan gözler, suçluyla suçsuzu ayırt edememişti. Hırsa yenik düşen niyetlerin bedelini suçsuzlar ödeyecekti. Rüzgar ve Açelya, verilen görevleri 48 saat içerisinde yerine getirmek zorun...