Hepinize iyi bayramlar ♥🍫 #evdekal
Bu bölüm biraz kısa oldu ayrıca çok içime sinmedi ama bir dahaki bölüm baya uzun ve daha güzel diyebilirim.
Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen ♥
Keyifli okumalar 💜
○○○
Bir Hafta Sonra...
Rüzgar'ın kapısını çalıp içeri girdim. Gülen yüzü karşıladı beni. ''Nasılsın?'' Yanına gidip yatağın kenarına oturdum. ''Daha iyiyim. Bir haftadır yatmaktan çok sıkıldım. Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama göreve gitmeyi özledim.'' Gülüp yemek tepsisini kucağına koydum. ''Artık kendin yiyebilirsin, değil mi?'' Muzipçe sırıttı. ''Sen yedir.'' Sinirli görünmeye çalışarak bir bakış attım. ''İyiysen ben gidip hazırlanayım.'' Başını olumlu anlamda salladı. Yanağından öpüp odadan çıktım. Bir haftadır göreve gitmiyorduk, anca toparlanmıştık. Çok şükür kimsede kalıcı bir zarar bırakmamıştı bu kaza. Bugün kademe atlamadan önceki son görevimizdi yani Seçkin'in altında çalıştığımız son gündü. Ayrıca Ozanla da son görevimizdi. Ozan bir süre daha burada olacaktı ama bizimle görevlere gelmeyecekti. Yeni stajyer ajanlarımızı seçecektik görev sonrası.
Bu görev de özel bir kıyafet giymemize gerek yoktu. Siyah paçası lastikli eşofman altı ve beyaz bir tişört giyip saçlarımı tepeden topladım. Beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip hazırladığım sırt çantamı da taktıktan sonra Rüzgar'ın zincir kolyesini taktım. Bileğime siyah bandana takıp siyah şapkamı elime alarak odadan çıktım. Rüzgar da hazırlanmış beni bekliyordu.
''Görevi öğrendin mi?'' Başını olumlu anlamda salladı. ''Şapka mı gözlük mü? İkisi çok göze batar''
''Gözlük.'' Dedi. Birlikte gözlüklerimizi takıp evden çıktık. Ozan kapıda bizi bekliyordu. Bizi görünce şapkasını takıp arabaya bindi. Kazadan sonra tabi ki onun sürmesini istememiştik. ''Heyecanlı mısın? Seçkin'in emrinde son görevimiz ve artık bizim de stajyer ajanlarımız olacak.''
''Stajyer ajan konusunda aklımda biri var.'' Diyerek muzipçe sırıttı. ''Kim?'' Diye sordum merakla. ''Tanımazsın.'' Kızı ben seçecektim erkeği Rüzgar seçecekti. Benim aklımda biri yoktu. ''Ben listeden seçmeyi düşünüyorum.'' Konuşmamıza arabada devam ettik. Bugün görev sonrasında Rüzgar'ın ailesi gelecekti. Birlikte yemek yiyecektik. Zar zor ikna etmiştim babamı. Ayrıca kız kardeşim de gelecekti. Onu son zamanlarda doğru düzgün göremiyordum ve çok özlemiştim. Maalesef babam ve Seçkin de bize katılacaktı. Ozan hakkında bir fikrim yoktu. Yol boyunca ben yolu izledim Rüzgar beni.
''İyi hissediyorsun değil mi kendini?'' Diye sordum arabadan inmeden önce. Hala yorgun gözüküyordu. ''Güzelim sen yanımdayken nasıl kötü hissedebilirim?''
''Biraz daha konuşmaya devam ederseniz adamları kaçıracağız.'' Ozan'a sinirle baktım. Vakit geldiği için arabadan indik. Bugün aslında daha zor bir görevimiz olması gerekiyordu ama daha yeni kazayı atlattığımız için biraz daha aksiyonsuz bir görev verilmişti. Seçkin'in arada vicdanı tutuyordu.
Pazarda insanların arasından geçerken çok yakın durmuyorduk dikkat çekmemek için. Kulaklıkla konuşuyorduk birbirimizle. Meyve tezgahına yaklaştım. ''Bir kilo kiraz alabilir miyim?'' Pazarcı adam bana bakarken Rüzgar tezgahın yanına yaklaşıyordu yavaşça. Ozan ise diğer adamı oyalıyordu meyve satın alarak. Oyaladığım adam tam Rüzgar'a dönecekken seslendim.
''Şey, çilek de olsun. Üç kilo.'' Rüzgar anahtarları değiştirdiğinde derin bir nefes verdim. Adamın arkasında duvar kenarında duruyordu anahtarlar. Adam tarttığı meyveleri bana verirken parayı uzattım. ''Teşekkürler.''
Birlikte pazardan çıkıp arabaya bindik. Şimdi de anahtarlarını aldığımız eve gidecektik. İki anahtar vardı. Biri evin biri odanın anahtarıydı. Bugün Rüzgar'ın doğum günüydü. Aslında yemeğin asıl amacı da buydu.
Eve vardığımızda arabadan indik. Kameralar etkisiz hale getirilmişti. Sessizce kapıyı açtım. Bu görevi ben yönetiyordum. Eldivenlerimizi giymiş, maskelerimizi takmıştık. Sessiz ve dikkatli bir şekilde iki kat yukarı çıktık. Evde kimse yoktu ama yine de dikkatliydik. Bahsi geçen odayı bulduğumuzda kilidi açtık. Tam içeri girecekken aşağıdaki kapı açıldı. Şok içinde birbirimize baktık.
''Bu ne şimdi?'' Fısıldayarak sormuştu bunu Ozan. Merdivenlerden duyulan ayak sesleri üzerine gözlerim kocaman açıldı. Ozan'a anahtarı verdim. ''Rüzgarla beni bu odaya kitle. Sen de saklan, çabuk!'' Rüzgarla birlikte odaya girip kapıyı ardımızdan kapattık. Kilit sesi duyulurken Rüzgar'a baktım.
"Artık bu kadar aksiyonu kaldıramıyorum." Diye mırıldandım.
"Buraya gelir mi?"
"Bilmiyorum." Ayak sesleri gittikçe yakından gelmeye başlıyordu. Etrafıma baktım nereye saklanabiliriz diye. Oda çok büyük değildi. Çift kişilik yatak, büyük bir koltuk, çift kapaklı dolap ve çalışma masasından ibaretti. Ayak sesleri artık çok yakındı. Anahtar sesini duyduğumda gözlerimi dehşetle açtım. Rüzgar elimden tutup beni çekiştirirken sessizce ona eşlik ediyordum. Nefesimi tutmuştum. Cam kenarında olan koltuğun arkasına atladığında peşinden atladım. Birlikte yere yattık. Saklanabileceğimiz en mantıklı yer buradaydı. Yan yatıyorduk ve yüz yüzeydik. Henüz almamız gerekenleri almamıştık.
Kapı açıldı. Tahminimce dolabı açmıştı. Kağıt ve dosya seslerini duyuyordum. Rüzgarla dip dibe ve göz gözeydik. Olabildiğince sessiz nefes almaya çalışıyordum. İnadına da gülesim geliyordu.
On dakika sonra kapı kapandı. Bir dakika kadar bekledikten sonra saklandığımız yerden çıktık. Rüzgar hızla almamız gereken evrakların olduğu dolaba yöneldi. Şifre kırıcıyla şifreyi kırdığında kasanın boş olduğunu gördük. "Kahretsin!"
''Benim bir fikrim var.''
Odanın kapısının altından yılan kamerayı soktuk. Kameranın ucundaki ekrandan dışarıyı izleyebiliyorduk. Adam diğer odadaydı, odanın kapısı açıktı. Bavul hazırlıyordu. Çekmeceden kıyafetlerini alıyordu ve bize arkası dönüktü.
''Çok riskli.''
''Risk bizim olayımız.''Diyerek gülümsedim. Gülümsememe karşılık verdi.
''Başlayalım o zaman.''
Rüzgarla kapıyı açıp sessizce dışarı çıktık. Rüzgar'ın önündeydim ve adım adım ilerliyorduk. Elimde bant vardı. İyice yaklaştığımızda bizi fark etti. Arkasını dönüp bize bakacağı sırada ben ağzını bantladım arkamda olan Rüzgar da gözünü bağladı. Tepki vermesine fırsat vermedik. Eli silahına gideceği sırada önce davranıp silahını aldım. Ozan da gelmişti o sırada yanımıza. Ozan adamın ellerini tutarken Rüzgar hızlı bir şekilde üzerini kontrol etti. Telefonundan cüzdanına ne var ne yoksa çıkarıp masanın üzerine koydu. Ellerini bağladık. Ardından adamı odasındaki lavaboya götürüp oturttuk ve borulara ellerini ayaklarını bağladık. Yeterince sıkı bağladığımızdan emin olunca adamı lavaboya kilitleyip odadan çıktık. Hızla almamız gereken eşyalarla özel eşyalarını alıp evi terk ettik.
Bizi bekleyen arabaya bindiğimizde derin bir nefes verip eldivenlerimi ve maskemi çöpe attım. Rüzgar ve Ozan da aynı şekilde yaptı. Rüzgar'a bakıp gülümsedim.
''Görev tamamlandı.''
''Başardık güzelim.''
○○○
Şuan bunu okuyan kişi, evet sana sesleniyorum eğer buraya kadar okuduysan ve beğendiysen lütfen yıldıza tıklamayı ve bol bol yorum yapmayı unutma olur mu? ♥
Bir de görev bulma konusunda bu aralar zorlandığımı söyleyebilirim. Açelya ve Rüzgar'ı görmek istediğiniz görevleri bana özelden yazabilirsiniz sizin fikrinizi almış olurum hem.
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SAATLER
ActionSıradan başlayan gecenin sonu karanlıktı. İntikam hırsıyla kararan gözler, suçluyla suçsuzu ayırt edememişti. Hırsa yenik düşen niyetlerin bedelini suçsuzlar ödeyecekti. Rüzgar ve Açelya, verilen görevleri 48 saat içerisinde yerine getirmek zorun...