Görev-29:''Takip''

167 12 12
                                    

Eve geldiğimiz gibi soluğu Akın'ın yanında almıştım. Atakan ve Irmak çok şükür görevi başarıyla tamamlamışlardı ve kademe atlamışlardı. Bugün yeni ajanları gelecekti. Akın onlara seçme hakkı sunmadığı için kendi seçtiği kişileri getirtmişti. Biz görevin açıklamasını yaparken içeriye Atakan ve Irmak girmişti. Akın yalnız konuşmak istediğini söyleyip bizi göndermişti. Çok merak etsem de ajanlarını sonra görecektim mecburen. Akın'ın ne çevirdiğini çokça merak ediyordum. Rüzgarla terasa, yemeğe gelmiştik ama aklım onlardaydı.

''Çok merak ediyorum, acayip merak ediyorum şuan aşağıda ne olduğunu. Keşke gizli kamera yerleştirseydik.'' Derken tabağımdaki köfteye çatalımı batırmıştım.

''Güzelim ne olabilir en fazla er ya da geç tanışacaksın boş ver şimdi bunları.''

''Acaba ne tepki verdiler? Neden Akın kendi seçti onu da anlamıyorum.''

''Vardır bir planı. Birazdan Irmaktan öğrenirsin. Bu kadar heyecan yapma.''

''Yani haklısın, en fazla ne olabilir ki?''

Irmak'ın anlatımıyla...

Artık üçüncü kademedeydik ve Akın'ın odasında oturmuş, gelecek olan stajyer ajanlarımızı bekliyorduk. Atakan tam karşımda oturuyordu.

''Neden biz seçmedik?'' Doğru düzgün bir cevap alamayacağımı bilsem de sormak istemiştim.

''Bekleyin, geldiklerinde anlayacaksınız.''

''Daha bekleyecek miyiz?'' Atakan'ın ne kadar sıkıldığı yüzünden belliydi, ben de aynı haldeydim.

''Beş dakika içinde gelecekler. Tabi ayrı ayrı gelmelerini söyledim size acıdığım için.'' Gelmelerini beklerken boş boş etrafa bakıyordum. Atakan da beni seyrediyordu. Ona bakmaya çalıştığım an göz göze geliyorduk. Kapı çaldığında derin bir nefes aldım. Nihayet gelmişlerdi.

''Gir!'' Kapı açıldığında merakla gelen kişiye baktım. Dudaklarım aralanırken eş zamanlı olarak kaşlarım da çatılmıştı. Ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Ayağa kalkıp Akın'a döndüm.

''Şaka mı bu? Sen bizimle dalga mı geçiyorsun?'' Akın keyifle sırıttı ve arkasına yaslandı. 

''Hayatınıza heyecan katmak istedim.'' Masasında duran su dolu bardağı aldım ve suyu üstüne boşalttım. 

''Eski sevgilimi getirerek mi yaptın bunu?'' Atakan da ayağa kalktı.

''Eski sevgilin mi?'' Başımla onayladım. 

''Sevgilisiyim.'' Barış'a alayla baktım. 

''Pardon, sen hangi yüzle konuşabiliyorsun? Bir de sevgilisiyim diyor.'' Barış bana birkaç adım daha yaklaştı. 

''Küçük bir hata yaptım ama sonrasında pişman oldum bunu sana kaç defa daha söylemem gerekiyor? Ben hala seni seviyorum.''

''Küçük bir hata öyle mi? Çok pardon ben büyütüyorum gerçekten normal bir şey yoksa aldatılmak.'' Barış elini yanağıma doğru uzatacağı sırada Atakan bileğinden tutup ittirdi. 

''Sakın dokunma.'' Akın'a baktığımda film izler gibi bizi seyrettiğini gördüm. Adam resmen kaostan besleniyordu.

''Eğleniyor musun?''

''Çok eğleniyorum ama daha asıl eğlence başlamadı. Diğer ajanınız gelsin o zaman başlayacak.''

''Diğer ajanımız kim?'' Bunu soran Atakandı.

''Benim!'' Kapı açıldı ve içeri bir kız girdi. Kızın yüzüne baktığımda kaşlarım çatılmıştı. Gözlerim bana oyun oynuyordu, değil mi? Bu mümkün olamazdı. Atakan benden de şaşkın bir haldeydi. Ben ne olduğunu idrak edemeden Didem, Atakan'ın boynuna sarıldı. Atakan'ın öldürülen sevgilisi buradaydı. Cansız bedenini gördüğüm birini bir süre sonra canlı ve oldukça dinç olarak karşımda görmekten daha uçuk bir şey varsa o da sevgilimi öldüğünü sandığım eski sevgilisinden kıskanmaktı. Ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Atakan havada kalan ellerini yumruk yapıp yere indirdi. Birkaç saniye sonrasında Didem'i omuzlarından hafifçe ittirip kendinden uzaklaştırdı.

SON SAATLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin