𝐉𝐔𝐍𝐆𝐊𝐎𝐎𝐊 İ𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 𝟐

BÖLÜM~15 "AŞKIN PARILTISI"

"Biastı, üyeydi, idolündü, ilk öpücüğünü aldı, ilk öpücüğünü aldı sevgilin oldu, sevgilin oldu şimdi de neredeyse kocan, hayat arkadaşın..."

2 Ay Sonra...

Sevgi ve ruhunu kaplayan aşk seni mutlu kılıyordu. Her gün dua ediyordun. Böyle birini sevdiğin ve onunla evleneceğin için. Yaşınız belki erken olabilirdi. Ama bu sizin için fazla birşey ifade etmiyordu. İki ay geçmişti. Ama sana iki saniye gibi gelmişti. Nedendir bilinmez çok kısa bir süre gibi gelmişti sana.

Sena ve Tae bu yaz evlenelim diyorlardı fakat bunu ertelemeyi tercih etmişlerdi. Tam zamanı belli değildi ama ertelenmişti. Kötü bir sebep değildi. Belki de size daha çok zaman ayırmak içindir...

Ailelerinize tüm olanları ve aldığınız kararları anlatmıştınız. Onlar da fazla üstelememiş, kabul etmişlerdi. Seul'desiniz. Kırgınlıklar vardı. Çünkü hepsi ile çok iyiydi aran. Kardeş denebilecek konuma gelmiştiniz. Jimin'in kırgınlığı vardı hafiften ama kısa sürede onunla da aranı düzelteceğini umuyordun.

Bu akşam ise sözlenecektiniz. Evet, Kore'de sözlenecektiniz. Akşama az kalmıştı. Birkaç saat kadar. Jungkook, iki aylık süre içerisinde Türk adetlerini araştırmış, ve bu adetleri ailesine anlatmıştı. Bu gece ise Türk adetlerine uygun bir şekilde isteme, söz merasiminiz olacaktı. Çevren tarafından garipsenmiştin. Bir Koreli ve Müslüman olmayan biri ile evlenme taraftarı olduğun içindi. Ama Jungkook, düğüne bir hafta kala müslüman olacaktı. Onun Müslüman olacağı saklanacaktı. Çevrenin bilmemesini istemişti BigHit.

Jungkook ile bir haftadır görüşmüyordun. Neden mi? Gelin, damat tarafından istenmeden gelini göremezmiş. Gelenek buymuş. Annenlere çok yalvarmıştın ama adet böyle diyerek görüştürmemişlerdi. Sen ise sadece onu arayabiliyordun.

Bu gece için öyle heyecanlıydın ki... Üstüne uzun, gece mavisi straplez bir elbise giyecektin. Elbisenin üzerinde parıltılar vardı. Saçlarını ise göğüs detayı olduğu için dalgalandırıp açık bırakacaktın. Gözlerine ise mavinin hafif tonlarda bir makyaj yapacaktın. Ayakkabıların siyah ve ince topuktu.

Yabancı biri olmayacaktı. Aile arası birşeydi. Bir tek Sena'nın ailesi  geliyordu. Kardeş diyordunuz birbirinize sonuçta. Bir de şirketten bir kaç kız arkadaşın. Okuldan olan bazı arkadaşların da vardı. Azıcık kalabalık olacaktınız.

Jungkook'da aynı plan ile geliyordu. Üyeler, ve bir kaç arakadaşı ile. Sizin Seul'de ki evinizde kesilecekti söz. Çok az saatler kalmıştı. Odandaydın ve Jungkook ile telefonda konuşuyordun. Bu ev sana acı veriyordu. İlk geldiğinde dağınıktı zaten. Çünkü Jungkook kulübeye gitmeden önce dağıtmıştı ortalığı sinirden.

"Seni çok özledim."dedi.

"Şuan gizlice konuşuyoruz. Farkındasın değil mi?"dedin gülerek.

"Evet. Neredeyse bir haftadır aynıyız. Ama sonunda kavuşacağım sana. Çok mutluyum. Sözleneceğiz."dedi.

"Sen ne yapıyorsun? Yedin mi bir şeyler? Aç mısın?"dedin kapıyı kolaçan ederken.

Güldü. Sesi kulağına ulaşınca sende gülümsedin. Şimdi o güzel gülüşünü görmek vardı...

"Yok yedim. Tokum ben. Sen ne yapıyorsun? İyisin değil mi? Sorun yok?"dedi merakla.

"Yok yok. Sakin ol. İyiyim. De sadece biraz heyecanlıyım. Ellerim titriyor. Alt tarafı bir yüzük takılacak. Neden bu kadar heyecan yaptım bilmiyorum."dedin.

"Sevgilini göreceksin ondandır."dedi.

"Burada yapma bari!"dedin gülerek.

"Tamam neyse. Üyeler görürse eğer annenlere söylerler. Kapatmalıyım. Seni seviyorum güzel yüzlüm."dedi.