"Umutlarımı kaybettim senden gittiğimde, iş işten geçtiğinde, kalplerin çığlıkları kulakları sağır edince, anladım ki sondayız Jungkook."
Şuan sarsıntının dibine vurmuştun. Seni Jungkook arıyordu. Ama neden? Hangi yüzle?
Bir ikilemdeydin. Açıp sesini duymak, kapatıp kendine bir darbe daha vurmak? Ve sen açmayı tercih ettin.
Telefonu açtın.
"Alo?"
"Y/N?"
"Y/N. Biliyorum oradasın. Dinliyorsun beni. Dinle sadece."dedi. Ve sen, elinle ağzını kapattın hıçkırık kaçmasın diye. Gözlerini yumdun. Sesi... Seni mahvetmişti. O kadar özlemiştin ki... 1 yıldır ateşi ile yanıp kül oluyordun.
"Seni çok özledim. İnan bana hiçbirşey bildiğin gibi değil. Ölüyorum! Ölüyorum Y/N! Tutuşuyorum. Benden nasıl gidersin? Beni bir kere bile dinlemeden?"dediğinde, öfken bir dalga gibi onun üstüne gitti.
Çünkü gözüne o görüntüler geldi."Sana lanet olsun! Beni mahvettin! Senden nefret ediyorum! Seninle tanıştığım güne lanet olsun! Sen bir kız ile bana bunu nasıl yaparsın? Ben sana ne yaptım? Söylesene! Ben gitmedim senden! Asıl giden sendin benden! Bitti! Ben Jungkook diye birini tanımıyorum. Ama duymuşluğum vardı. Şu BTS'de bir üye. Bir ara hayrandım o üyeye. Sonra yaptığı pislikleri öğrenince vazgeçtim. Jungkook kim ki ya?"dedin ve telefondan gelen hıçkırık sesleri seni mahvetti.
İstemiyordun böyle birşey olmasını ama o yapmıştı yapacağını. Aldatmıştı seni.
Telefonu kendinden uzaklaştırdın ve hıçkırıklarını serbest bıraktın.
Kapatmadın. İstemedin. Gönlün bir türlü el vermiyordu.Öylece o ağladı, sen ağladın. Bu sesleri bozan şey, Jungkook'un kısık sesiydi.
"Neredesin? 1 yıl oldu. Neredesin? Söyle yerini."dedi yalvarırcasına.
"Ben tanımadığım kişilere yerimi söylemem."dedin ve bir kez daha harap oldunuz.
"Yapma! Ne olur yapma! Kıyma bize!"diye yalvardı.
"Beyefendi, sizi tanımıyorum. Biz derken?"dedin. Ama deli gibi de ağlıyordun. -Yazar ağlamaya başladı.-
"Vay be! Ne kolay oldu tanımamak."dedi.
Şimdi damarına basmıştı. Ve sen, sinir ile şaha kalkan bir at gibi bağırdın.
"Lan ne kolayı be! Gecem gece değil lan! Senin yüzünden! Bize yaşattıkların yüzünden! Ben 1 yıldır sıkmışım dişimi ne kolayı? Ne kolayı lan! Tanımıyorum seni! Sildim! Bitti! Ama şunu anladım, bizi bitiren ben değil, sensin."dedin bağırarak.
Bir hıçkırık daha geldi kulağına.
"Seni sileli çok oldu." Olmamıştı. Silememiştin.
"Beni aldatmadan, o kızı altına almadan düşünecektin! Senden iğreniyorum!"dedin. O ise ağlayarak dinliyordu seni. Sen ise onca zamandan sonra tüm öfkeni kusuyordun.
"Benim neler yaşadığımı biliyor musun! Biliyorsun. Hemde fazlasıyla biliyorsun! Senin neler yaptığını, hangi gün kime dokunduğunu ben de lanet olsun ki biliyorum! Lanet olsun biliyorum!"dedin bağırarak.
"Ben seni sileli 1 yıl oldu! Yaktın be bizi! Yaktın! Ama ben, söndüm. Yanma sırası sende Jeon Jungkook!"dedin ve kapattın telefonu. Sonra olduğun yere çöktün. Sarsıla sarsıla, kendinden geçercesine ağlıyordun.
Ve bir anda istemediğin bir şey oldu. Nefesin kesildi. Nefes alamadın. Ona bunu yapmak istemiyordun ama o sana yapmıştı.
Ve o tanıdık sancı kalbine saplandı. Gitgide tıkanıyordun. Telefonu aldın ve zarzor ambulansı aradın.
![](https://img.wattpad.com/cover/175512000-288-k830098.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐉𝐔𝐍𝐆𝐊𝐎𝐎𝐊 İ𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 𝟐
Fanfic❕ Bu kitap, @katusu profilinde yer alan, Jungkook İle Hayal Et 1 adlı kitabın devamıdır. Jungkook İle Hayal Et 2'den sonra, Jungkook İle Hayal Et 3'de mevcuttur.)❕ Bir rüzgar esti, artık boş kalan sokakların arasında. Göz yaşlarının yağmur olduğu bu...