"Tek nefeste beni tahrik eden birine, nasıl aşık olmayayım?"
"14 Şubat sevgilim."diye fısıldadı dudaklarının üstüne.
"Sevgililer günü. Biz nişanlıyız ama? Ne alakası var bizimle?"dedin gözlerine bakarak.
O an gözleri dudaklarından gözlerine tırmandı. O bakışı ile, zamanın durmasını ve o bakışını saklamak istedin.
"Evlilik tarihimiz."dedi.
Dudakların anında gülücük ile dolunca, "Harika..."diye fısıldadın.
"Yalnız ben kendim aldım tarihi. Bir hafta görüşmediğimiz zamanda. Bana kızmadın değil mi?"dediğinde alay ile güldün.
"Şu saçma soruyu sorman beni güldürüyor. Senin kararlarına saygım sonsuz. Ve bu kararına katılıyorum. Doğru bir zaman."dedin.
"Rahatladım şuan."dedi ve güldü. Ama by gülüş uzun sürmedi. Dudaklarına biraz daha yaklaştı ve konuştu. "Mutluyum."dedi. Bunu derken dudakları dudağına değmişti. İçin kıpır kıpır olmuştu.
O sırada bir ilk yapıp gözlerine baktı. Gözlerini kapatmadan dudaklarına kapandı. Sen hızla kapatmıştın gözlerini. Cesaret edemiyor, heyecanlanıyordun. Sanki ilk öpüşü gibi deli oluyordun.
Dudaklarından ayrıldı. "Gözlerini kapatınca daha özgür hareket edebiliyorum."dedi ve geri çekilip sandalyesine yaslandı.
Eline kadehini alıp bir yudum içti. "Teşekkür ederim. Bu gece için. Her zaman olduğu gibi, hem şaşırtıyor, hem de sevdiriyorsun."dediğinde kaşlarını çatmıştı.
"Teşekkür mü? Y/N iyi misin? Kocan olacağım senin. Ne teşekküründen bahsediyorsun?"dedi sitemle.
"E tabi orası öyle de... Bilmiyorum. Neyse ne işte. Eve gidelim mi? Geç oldu?"dedin.
Jungkook sana gülerek baktı. "Y/N, Y/N, Y/N..."dedi peş peşe.
"Sürekli kaçıyorsun. Farkında mısın?"dedi.
"Yo. Kaçmıyorum. Uydurma."dedin kafanı öne eğip parmaklarınla oynamaya başlarken.
"Kaçıyorsun. İddiasına girerim. Kaçıyorsun. Ya da... Ya da korkuyorsun."dediğinde ona baktın.
"Neyden korkuyormuşum bay bilmiş?"dedin.
"Benden, bizden, ilişkimizden, bir evlilikten. Ne bileyim? Belki dahası vardır. Ama ben senin gözlerine baktığımda seni çok rahat görebiliyorum. Yani bana karşı pek de bir şansın yok küçüğüm."dedi.
"Bak sen? Ben hiçbir şeyden korkmuyorum. Beni görebilmen ve beni benden iyi tanıman güzel birşey. Kocam olacak kişiden bunu beklerdim zaten. Ama korktuğumu iddia etmen çok yanlış bir cevaptı Bay Jeon."dedin tek kaşını kaldırıp meydan okurken.
Jungkook da kaşlarını kaldırdı ve bardağı elinden kenara bıraktı. Masaya, sana yaklaşıp konuştu. "O zaman kanıtla güzelim?"dedi.
Lanet olsun! Jeon Jungkook'a meydan okudun Y/N. Kısacası sonuçlarına katlanacaksın.
"Mesela?"dedin sende masaya yaklaşıp ciddileşirken.
"Hımm? Mesela?"dedi kaşlarını kaldırıp çenesini kaşırken.
"Şey yap. Dışarı çık. Bir oppacı bul. Etraf zaten kaynıyordur. Çünkü burada olduğumuzu biliyorlar. Onun önünde beni öp."dediğinde o an geldi aklına. Bir oppacı tarafından bıçaklanışın....
Güldün ve ayağa kalkıp Jungkook'u kolundan çekiştirmeye başladın. Lokanta tarzı yerden çıkıp dışarı çıktın.
Dışarısı birçok gazeteci, oppacı, fan, Army kaynıyordu. Bir anlığına yutkundun. O sırada Jungkook'un nefesini ensende hissedince ürperdin ama geri çekilmedin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐉𝐔𝐍𝐆𝐊𝐎𝐎𝐊 İ𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 𝟐
Fanfiction❕ Bu kitap, @katusu profilinde yer alan, Jungkook İle Hayal Et 1 adlı kitabın devamıdır. Jungkook İle Hayal Et 2'den sonra, Jungkook İle Hayal Et 3'de mevcuttur.)❕ Bir rüzgar esti, artık boş kalan sokakların arasında. Göz yaşlarının yağmur olduğu bu...