"Acı ile sızlayan dudaklar, sahibini bekleyen kırık kalpler. Zamanı gelmedi mi? Yeniden başlamaya?"
Ufak, ama can yakan çığlıklar... Sessiz ama uçurumdan duyulan aşk şarkıları. Özlem ile yanıp tutuşan kalpler. Kırılan umutlar. Birleştirilmeyi bekleyen sevgi parçaları...
İşte karşındaydı. Jungkook karşındaydı. Bir yıl, bir ay sonra karşındaydı. Morarmış göz altları, kızaran gözler. Dağılan kahverengi saçlar... Buram buram kokan okyanus kokusu. Zayıflamış bir beden. Lacivert bir eşofman, siyah bir hırka ile karşındaydı. Boynunda zincir bir kolye. Ucunda senin alyansın. Ve Jungkook'un gözünden akan bir damla gözyaşı.
"Y/N?"dedi kısılan sesi ile.
Öyle bir sarılasın vardı ki... Kokusunu son koklayışınmış gibi koklamak... Ölesiye öpmek... Ve her fırsatta ona, onu delicesine sevdiğini söylemek...
Ve sen daha fazla dayanamadın. Gözünden bir sel gibi akan gözyaşlarını serbest bıraktın.
"Yine bir hayalsin değil mi? Aklım yine bana oyun oynuyor. Sen gelmedin. Halüsinasyonsun sen."dedin.
Jungkook kaşlarını çattı. "Ne diyorsun sen güzelim? Benim. Jeon Jungkook. Karşındayım."dedi.
"Yalan... Aklımın bir yalanı. Bir oyunu. Ama inanmayacağım. Arkamı döndüğümde kaybolacaksın. Beni yine boşluğa bırakacaksın!"dedin ağlayarak.
Jungkook ağladı. Dudaklarından bir hıçkırık kaçtı.
"Ne kaybolması?"dedi şaşkınca.
Ardından Sena'nın odasının kapısı açıldı. Ve kapıya baktığında... Şok oldu. Hızla yanına geldi.
"Sen ne yüzle geliyorsun buraya!"diye bağırdı.
Gerçekti. Hayal değildi.
Sen, kafanı deli gibi sağa sola salladın.
"Hayır, bu hayal. Gelmedi değil mi? Sena?"dedin ağlayarak.
"Kardeşim... O gelmiş. Karşında."dedi sana dönüp zarzor konuşarak.
Ve sen bir şok daha geçirdin. Kafanı Jungkook'a çevirdin. Yavaş yavaş ona yürüdün. Ellerini kollarında gezdirdin. O gerçekti. Hayal değildi. Hızlıca geri çekildin.
"Sen... Nasıl... Neden geldin! Bu geceni de bana mı ayırdın? Başka kızların hakkına girmeyeyim. Git onlar ile yat!"diye bağırdın hem ağlayarak, hem de sinirle.
"Ne yatması? Ne diyorsun hangi kızlar?"dedi yorgun bir sesle.
"Bilmemezlik yapma!"dedin bağırarak. Sesin titriyordu.
"Beni içeri almayacak mısın?"dedi ağlayarak.
Kenara çekildin. Sena çoktan odasına gitmişti. Kapıdan yavaş adımlarla içeri girdi. Sen ise salonun ortasındaydın. Arkan dönüktü. Kapıyı kapattı ve tam arkanda durdu.
"Y/N?"dedi burukça.
Sertçe arkanı döndün. O sırada burunlarınız birbirine değdi. Hızla geri çekildin.
"Bana Y/N deme! Neden geldin!"dedin.
Önüne geçti. Gözlerini yakalamaya çalıştı. En sonunda gözleriniz birbirine değdi. Ve konuşmaya başladı.
"Beni bir kere bile dinlemeden gittin. Bir yıl oldu. Bir yıl! Bir ay. Aradım. Açtın ama hep acıttın. Neden yaptın? Neden bıraktın beni? Neden gittin benden?"dedi gözlerinden akan yaşları umursamadan.
Alayla güldün. Ama ağlıyordun. Bu sadece kamufle etmek içindi.
"Ben mi gittim senden? Beni aldattın! Ben duydum orada herşeyi! Birde seni mi dinleyeyim?"dedin sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐉𝐔𝐍𝐆𝐊𝐎𝐎𝐊 İ𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 𝟐
Fanfiction❕ Bu kitap, @katusu profilinde yer alan, Jungkook İle Hayal Et 1 adlı kitabın devamıdır. Jungkook İle Hayal Et 2'den sonra, Jungkook İle Hayal Et 3'de mevcuttur.)❕ Bir rüzgar esti, artık boş kalan sokakların arasında. Göz yaşlarının yağmur olduğu bu...