-DEMİR-
Evde her zamanki gibi yapmacık mutluluklar uçuşuyordu. Babam ve üvey annem!
Sabah erkenden kalkılmış sofralar hazırlatılmış sanki herşey mükemmelmiş gibi sofraya oturmuşlardı. Bende gidip sofraya oturdum.
"Eee Demir kaç gündür kavga haberlerini almıyoruz. Yoksa kötü giden birşeyler mi var?" bunu soran üvey annem değil öz babamdı. Beni sinir etmek adına elinden ne geliyorsa yapıyor gibiydi.
Gözlerimi öfkeyle ona döndürdüm. Beni kışkırtmak istiyordu belki ama ona uymayacaktım. Bu mutlu aile kahvaltısını! bırakıp evden çıktım. En iyisi okula erken gitmek olacaktı.
Arabama atlayıp okula gitmeden önce Alpe uğrayıp onuda aldım. Okula girmek üzereyken Alp beni dürtüp bir yeri işaret etti. Arabayı yavaşlatıp o yöne baktığımda hiç görmediğim bizim okul formasını giyen bir kız vardı. Dikkatli bakınca çok soğuk bir ifadesi vardı. Böyle düşününce bir an yüzümde bir sırıtış belirdi. Sanki ben çok sıcakmışım gibi.. Omuz silkip arabayı uygun bir yere parkettim.
Okula biraz geç geldiğimizden direkt derse girdik. Yine her zamanki gibi sıkıcı bir matematik dersi gibiydi. Dersten 5 yada 10 dakika geçti geçmedi kapı çalındı. İçeri sabah Alpin gösterdiği kız girmişti.
Hoca "Bişey mi istemiştiniz?" dedi
"Ben yeni öğrenciyim. Okulda ilk günüm ve yeni öğrendiğim bilgilere dayanarak söylüyorum ki sanırım bu sınıftayım" dedi. Sen tonu ve kelimeleri alay eder gibiydi.
Hoca "Hımm yeni öğrenci demek.. İyi bakalım kendini tanıt." dediğinde
"Benim adım Yaprak, 12. sınıf öğrencisiyim, buraya yeni geldim" diye kendini tanıttı. Sadece adını söylemişti.
Alp beni dürttüğünde arkama döndüm. Oldukça cılız fısıltı ile "Sabahki kız ama oldukça soğuk wuuuww üşüdüm" diye kollarını ovuşturduğunda bende gözlerimi ona diktim. Bir an gözlerimiz kesiştiğinde hemen gözlerini hocaya çevirdi.
"Şimdi sana oturacak yer bulalım. Yeni olduğun için seni birisinin yanına oturtalım mesela kim olabilir.." diyen hocaya karşı başımı sıraya koyup uyumanın daha önemli olduğuna karar verdim "Hahh buldum. Demirin yanına geçebilirsin" diye benim adımı söylediğinde hızla başımı kaldırıp sinirle baktım. Bir sürtüğün benim yanımda oturmasına asla izin vermezdim !
Kız bana doğru gelince beni es geçip yanımdaki boş sıraya oturdu. Tabi benim yanıma oturmayınca sevindim. Ama aynı zamandada kızdım. O sürtük kim ki beni yok sayıyor!!
Daha fazla sinirlenmeyi bir kenara atıp başımı sıraya koydum ve uyumaya başladım. Dersin geri kalanını umursamadım.
-----
Bugün yine her zamanki gibi babamla tartışıp evden çıktım. Direkt Alpi arayıp bizim barda buluşmak istediğimi söyledim. Oraya gidince ne yapacağımız belliydi. Herşeyi unutmanın tek yolu uçuşa geçmektir. Bizde tamda bunu yapacaktık..
Arabayı barın önüne çektiğimde inip görevlilere anahtarları verip içeri geçtim. Alp benden daha önce gelmişti. Yanında da bonus Buse hanım ile!
Yanlarına geçtim. Başta biraz sohbet ettik. Tabi Busenin olduğu her yerdeki gibi burada da konu öyle yada böyle Özgüre gelmişti! Onu dinlemek istemediğim için direkt tozu alıp çekmeye başladım. Yavaş yavaş erşey şimdi geçiyordu. Ne evdeki sahte mutluluk ne de babamın dedikleri herşey arkada kalıyordu. Ve ben mutluluğun doruklarını yaşıyordum.