"Bugünün kalanını bize tatil yaptım. Ardalar bizi bekliyor! " diye sırıtan Özgüre birşey demeyen Yaprak onunla gitti.
Beni yanında görmeye layık görmeyen Burslu!! Benim üvey kardeşimi kendi yanına layık görüyor öyle mi?!!
*****
-DEMİR-
Onlar giderken bende camdan bakıyordum. Biraz sonrada okul binasından çıkıp görüş alanıma girdiler. Mutlu bir şekilde okuldan çıkıyorlardı.
Bu da beni oldukça öfkelendiriyordu. Özgürün böylesine mutlu olması!
Önüme dönüp ellerime baktım. Yavaştan titremeye başlamıştı, yerimden kalktım. Sanırım benim içinde okuldan gitme vaktı gelmişti. Arkamı dönüp Alp'e seslendim.
"Ben gidiyorum geliyor musun?"
"Nereye abi?" deyince gözlerimi devirip önüme döndüm ve sınıftan çıkıp çıkışa yöneldim. Tam okul kapısından çıkacakken, Alp koşarak yanıma gelip omzuma elini koydu.
"Bensiz nereye?" diye sorup göz kırptı. Sadece sırıtmakla yetindim. Geleceğini biliyordum.
"Nereye gidiyoruz?" diye tekrar soru sordu.
"Her zamanki yere" dedim elimin titremesini gösterirken..
*****
-YAPRAK-
Özgürle güzel bir yolculuk sonrası bizimkilerin yanına gidebilmiştik. Bir kafede oturduk. Tam bir haftadır görememiştim onları. Haftasonu onları görmek gibi bir çok planım olsada Özgürden haber olmayınca oturup beklemeyi tercih etmiştim.
Şuan masada bolca sitem vardı!
"Tamam hadi bu bukalemunu anlıyorum da" diyen Ardaya öfkeyle baktım! Bakışlarım pek başarılı olmamış ki devam etti "Sen nasıl okulu bırakıp gidersin lan! İkinizde bizi öylece bırakıp gittiniz. Sitem etmiş gibi olmayayım ama.. Ya da boşver sitem ediyorum!! nasıl gittiniz insafsızlar. Gözünüz arkada kalmadımı hiç!" deyince Özgürle göz göze gelip aynı anda;
"Hayır" dedik. Arda ortada öyle g*t gibi kalınca bizde kıkırdadık.
Daha sonra farklı bişey olmadı. Ne yaptık ne ettik onları konuşup okey felan oynayıp akşama kadar oyalandık. Akşam olunca Özgür beni yurda bıraktı..
---
Sabah erkenden kalkıp hazırlandım. Sanırım fazla erken kalkmıştım. Elime telefonu alıp Özgüre mesaj atmaya başladım.
Kime: Yılışıklımm
"Okula bensiz gidemezsin! Okula girmeden metronun önünde beni beklemelisin. Ben çıkınca sana mesaj atacağım. İtiraz etme hakkı tanımıyorumm ;)"
Telefonumu çantama atıp, çantamıda alıp hemen yurdun mutfağına intim. Kimse olmasada kendime küçük bir sandivç hazırlayabilirdim. Tam elime sandivç ekmeği aldığımda mesaj geldi.
Kimden: Yılışıklımm
"Okul önündeki metro mu? Ahh komik şey. Şimdi ne yiyorsan onu bırak! Ben çoktan yola çıktım, şimdi kapının önüne varmak üzereyim. Hemen iniyorsun ve okulun önünde kendimize kahvaltı yapabileceğimiz güzel bir mekan aramaya başlıyoruz! Hala çıkmadın sanırım. Ben bu mesajı yazana kadar binanın önüne geldim bile!"