"Kendi geleceğini düşünmelisin birazda. Tamam burdada eğitimimiz fena değil ama ordaki imkanların yarısı bile bizde yok. Oranın adını vererek bile istediğin işe girebilecekken neden böyle bir karar aldın. Biraz kendini ve geleceğini düşünmelisin. Gelecekte ne kadar başarılı olmak istediğini ben bile biliyorken, senin böyle yapman gelecekte bir karanlık noktadan başka hiçbirşey değil."
"Burada okumak istiyorum. Buraya da alıştım zaten. Son sene adaptasyon sorunu yaşamak istemiyorum. "
"Tek yapmak gereken sadece ders çalışmak. Her konuyu kolay kavraya biliyorken eminim böyle bir adapte sorunu olmayacaktır. Hem bir çok kişinin böyle bir imkan için beklerken, senin bu yaptığın sorumsuzluktan başka birşey değil. Böyler bir fırsatı kaçırmayı gerçekten istiyor musun?" derken iyice dağılmış gibiydim. Bir daha böyle bir fırsat karşıma gerçekten çıkmayabilirdi. Sahi bunca insan böyle birşey için gözü kapalı atlayacakken benim bu yaptığım çocukluktan başla birşey değildi. Yutkundum ve birşey diyemedim.
Suskunluğumdan dolayı müdür bey kafamın karıştığını anlamış olacakki beni ikna etmek için etkili sözler söylemeye devam ediyordu.
"Bir de şöyle düşün orda tam burslu okuman üniversitede de büyük bir burs kazanmanı sağlayacaktır" böyle bir fırsatı kaçırmamalıydım. Şimdi burda okuyup üniversiteyi kazansam bile, üniversite haçlarını nasıl ödeyecektim? Ya ders notlarını ve kitaplarını almaya nasıl para yetiştirecektim?
Çalışsam bile abimin gönderdiği parayla birlikte yetebilecek miydi. Hem yeni kalacak bir yerde bulmam gerekiyordu eğer şehir dışında okursam..
İstem dışı hareket eden parmaklarıma gözlerimi diktim. Arkadaşlar ve gelecek... Arda ve Buket zaten anlayışla karşılarlardı ve benim adıma sevinecekleride kesindi.
Bir tek Özgür ü ikna etmem yeterli olacaktı. Benim burs alıp rahat etmemi en az benim kadar istediğine eminim. Benim geleceğimi benden daha çok düşünüyorken üç beş sihirli sözle onu ikna edebilirdim. Evet bunu yapabilirim ve yapacağım. Yerimden kalktım müdür beyin gözlerine gözlerimi diktim.
"Sanırım haklısınız. Böyle bir fırsatı kaçırmam aptallık olur. Bu yüzden lütfen ne yapılması gerekiyorsa yapın. " dediğimde müdür bey yüzünde memnun bir ifadeyle gülümsedi.
"En doğru kararı vereceğinden emindim zaten. İşlemler hafta başına bitmiş olur. Sende pazartesi yeni okuluna gidebilirsin."
"Teşekkür ederim" diyerek odadan çıktım.
Şimdi gitmeli ve Özgürü ikna etmeliyim!!
Hemen aşağıya kantine inip bizimkilerin yanına ilerledim. Masa biraz kalabalıktı. Hemen masadaki yerimi aldım. Sohbete biraz kulak kabarttığımda hafta sonu için plan yapıyorlardı. Hemen Özgüre doğru eğilerek fısıldadım.
"Seninle birşey konuşmak istiyordum. Boşver bu angusları da hafta sonu birlikte bierşeyler yapalım. "
"Oldu bil" dedi göz kırparak. Kıkırdadım ve masadaki anlamsız birşeyler yapma muhabbetini dinlemeye devam ettim. Masada ki çoğumuz samimi değildik hatta bir çoğumuz bir birini tanımıyordu bile ne birlikte bişey yapması Allah aşkına?
------
Hafta sonu;
Erkenden uyanıp dişlerimi fırçalayıp duşumu aldım. Bornozumu üstüme geçirip küçük dolabımı açtım. Ne giysem diye düşünürken telefonuma mesaj geldi. Hemen açıp okudum
Kimden: Yılışıklımm
"30 dakika sonra *** kahvaltı salonu?"