33.Bölüm-Part*2*

3.4K 158 10
                                    

Bütün tekliflerine rağmen ismi lazım değiller beni dinleme gereği bile duymadılar. Ama bende Yapraksam bu ödevi onları burnundan getiririm!

 Kantinden çay ve simit alarak karnımı doyurmaya çalıştım. Ama araların kısa olmasıyla simidimle çayım yarım kalmıştı. Çayımı masada içim kana kana bırakırken simidimi yiye yiye sınıfa çıkmaya başladım.


Sınıfa çıkıp yerime otururken dersin başlamasına rağmen 10 dakika boyunca hoca derse girmemiş benden iyi küfür yemişti. Biz 5 dakika gelmezsek hemen yok yazılıyorduk!! En azından haber verseydin de bizde yemeğimizi bitirseydik!

Daha sonra hoca elinde bir ton kâğıtla gelmişti. Gözlerimi devirmeden edemedim yine deneme testleri!! Sanırım 3 ay boyunca bu böyle devam edecekti.

"Hadi çocuklar masadaki her şeyi kaldırın deneme sınavı var."

Hocanın dediğiyle kitaplarını söylene söylene toparladım. Bu sınava sinirlenenin yalnız ben olmadığımı arkadan egemenin homurdanmasıyla anlamıştım. 

"Hocam bu ne ya daha okul açılalı kaç gün oldu. Şimdiden neredeyse her gün deneme sınavı. Stresten gideceğiz artık" tabi ki tüm sınıf gibi bende destekler homurtular çıkardım. Tamam zeki olabilirim ama buda bir yere kadardı. Hep sınav stresiyle yaşanamazdı ya.

"Çok konuşmayın her şey sizin geleceğiniz için. Simdi herkes homurdanmayı kessin  de yerlerinizi değiştirelim." diyerek sınıf defterini eline aldı. Ahanda simdi yer değiştiriyor. Alt tarafı deneme sınavı!!

Herkesi yerinden kaldırıp rast gele oturtmaya başladı. Bir sıra tamamen dolarken ben hala oturmak için sıranın gelmesini bekliyordum. 

"Alp ve Özgür ikinci sıraya, arkasınada Efe ve Demir otursun.. Hımm onun arkasına da.. Yaprak ve Egemen otursun" dediğinde oturacağım sıraya doğru ilerledim. 

Ben Efenin tam arkasına oturdum. Hoca hala birilerini yerleştirmeye devam ediyordu. Sınav oturma şeklimiz aynen şöyleydi; Arkamda Buse, ben, önümde Efe onun önünde de Özgür vardı.

Egemen hemen yanımda bana dönerek " Yaptığın soruları bana da göster tamam mi? “ Dediğinde sinsice sırıttım. Tam cevap verecekken Efede arkasına dönerek "Aynı cevap kağıdı sadece şıkları söyle tamam mi güzelim" dedi. Sabah beni dinlemeyip gidenler onlar değil miydi? Tabi etme bulma dünyası şimdide ben onları tınlamayacaktım!!

"Sabah beni umursamadan gittiğinizi hatırlıyorum. Şuan gidemiyorum ama siz arkamı dönüp gittiğini varsayım!" diyerek önüme döndüm. Döndüm de sınav zamanı çocuklara kıyamayıp bütün cevapları söylemiş olabilirim..

***
Etüde kalırken arada olan 1 saatlik mola için çıktığımızda yemek yemek için kentine iniyorken okuldan ayrılan Demir ve Alpi gördüm. Yine kalmayıp gidiyordu okuldan. Bugün okulda hiç konuşmamıştık. Tek karşılaşmamız okulun girişindeki olaydaydı.


Yemek yemek için elimde tepsiyle boş bir masaya ilerleyip oturdum. Yemek yemeye başladığımda masaya birinin oturduğunu fark ettim. Başımı kaldırdığımda masada sessizce oturup yemek yiyen Özgürü gördüm. Bende sessizce yemeğini yemeye devam ettim. Hiç bir şey konuşuyorduk. Konuşmak istiyordum elbette ama bir şeyler engel oluyordu.


Yemeğimiz sessizce devam ederken Özgür benden önce yemeğini bitirip kalktı. Ona bakmadan yemeğine devam ederken tekrar masaya gelip vişne suyunu masaya bırakıp tekrar gitti. İşte bu hep böyleydi..

Meyve suyumu da içip etüt olan sınıfa doğru çıkmaya başladım. Etüt sınıfında sıralar tekliydi önlerde bir yere oturdum.
Etüt derslerimiz temel dersler üzerine ağırlıklı olarak ilerliyordu. Sayısal bölüm olduğumuz için tabi sayısal ders saatlerimiz çoktu. Ama yine de Sözel derslerimizde önemsenecek kadar fazlaydı. Sonuçta sınavda sözellerle de yarışıyorduk ve bir soru bizi binlerce öğrencinin önüne geçirebilecekti.

BURSLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin