36. Bölüm

2.7K 139 5
                                    

YAPRAK

Alpin dedikleriyle öylece kalmıştım. Haklıydı belki de. Neden olmasınlar kafamda dönüp duruyordu. Ve ben bir aptal gibi bunu fark etmemişti bile.. Oysa her şey ne kadarda ortadaydı. Ama böyle olduğunu aklım reddediyordu.


"Bilmiyorum ki" dedim.

Kimdi bana burs veren müdürüm söylememişti. O kadar üstelemiştim ama gizli kalmasını istemişlerdi..

"Ne demek bilmiyorum?!" sinirle elini masaya vurup kalktı Demir.

Evet kulağa aptalca geliyordu ama bilmiyordum işte..

"Kimse gizli kalmasını istemiş. Hem o kadar tehlikeli kotu birileri olsa o kadar parayı boşuna vermezlerdi herhalde. Salak değillerse tabi." Çok iyi bir burs alıyordum. Bana zarar vermek isteyen biri neden böyle bir burs versin ki?

Alp dönüp "Burs ücretin ne kadar ki? Herkesle ayni değil mi?" dedi.

Kafamı olumsuzca salladım. Oldukça dolgun bir burs alıyordum. Yaşadığım yerden de belli değil miydi zaten?

"Şöyle bir etrafına bak istersen.." diyerek elimle etrafı gösterdim. "Şuan çalışmıyorum ve böyle 'küçükte olsa' bir evde oturup gayet iyi geçiniyorum."

Az buz değil 1000 TL burs alıyordum. Artı öksüzlük maaşımda vardı. 

Alp "Bu daha da tuhaf geliyor kulağa" dedi.

Allahım bu çocuğu her an öldürebilirdim.

İsyan ederek "Hadi ama!" dedim.

Bence bu kadarı da paranoyaklıktı. Fazla abartıyorlardı.

Demir "Kim sıradan biri için o kadar burs verir ki?" diye sordu dalgın dalgın masaya bakarken.

Ben ise gözlerimi devirmekle meşguldüm. Ne demek 'sıradan bir kız!' Ben özledim bi kere. Başarılıydım! Yinede bir şey deneyip sustum. Kendimi övecek değildim. Zaten herşey ortadaydı.!

Özgür "Sonuçta Yaprak başarılı bir öğrenciydi belki bu yüzden olamaz mi?" dedi.

Ah be ne varsa eskide var diye boşuna dememişler. Yine Özgür işte..

Demir "Yaprak sana okul sonrası onlarla çalışman için bir şey imzalatıldı mı?" diye sordu. Nerden çıkmıştı bu soru anlamamıştım.

Başımı olumsuzca sallarken "Hayır hiçbir anlaşma yapılmadı ve hiçbirşey imzalatmadılar" dedim.


Aklıma o anları getirmeye çalışıyordum. "Sadece burs aldığım ve ardından adıma açılmış hesap ve banka kartım verildi." dedim. Yani evrak felanda istenmemişti yani..

"Hiç şüphe duyacağını birşey olmadı mi?" diye sordu tekrar..

"Hayır olmadı." dedim.

Tek yaptıkları içime kurt düşürmek olmuştu. Şimdi ben bunları düşüne düşüne kendimi yer bitirirdim.


"Nasıl bir şirket verdiği bursu bu kadar saklar ki. Neden saklama gereği duyar?" diye kendi kendine konuşur gibi mırıldandı Demir..

Ah simdi kalbime inecekti! Ne güzel bunları düşünmeden yaşayıp gidiyordum. Geldiler düşüncelerimi de alt üst ettiler..


'Tabi ki saklama gereği duymaz. En azından birey değil de şirketse. Belki de ortada bursu veren bir şirket bile yok." dedi Alp. Ah bu çocuk bugün gerçekten yüreğime indirecekti.

BURSLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin