28.Bölüm

4K 179 12
                                    

Akşam biraz daha oyalandıktan sonra yatmıştık. Eh başka yatak olmadığından yine benim yanımda yatmak zorunda kalmıtı. Koltuk diye soran olursa gebertirim!

Demir yine soyunup yatağa girerken bende banyoda üzerimi değişip yatmıştım. Böyle zamanlara pek konuşmuyorduk. Tamam tamam biz genelde de pek konuşmuyorduk. Ama buraya takılmamak lazım..

Bana doğru dönüp elini belime atıp sarılıp uyumaya başlamıştı. Ben nedensizce bundan rahatsız olamıyordum.  

Yerimde kımırdanıp ona döndüm. Dikkatle onu izliyordum. Nedensizce bana uyurken bile masum  gelmiyordu. Sanki hep tetikte hep bir kalkan elinde. Birden kaşları çatılınca dikkatlice baktım. Uykusunda ne görüyor olabilir ki?

Elim istemsizce çatık kaşlarına gidince işaret parmağımla düzeltmek istedim. Ama dokunmamla çatılı kaşları mümkünmüş gibi yine çatılmıştı. Elimi geri çekip bende uyumak için gözlerimi kapattım. Ne yaptığım konusunda hiç bir fikrim yoktu. Ama bu beni hiç rahatsız etmiyordu.

Sabah saat 9 da anca kalkabilmiştim. Demir hala uyuyordu. Kalkıp üstümü giyinip yiyecek birşeyler hazırlamaya başladım. Çay suyunun kaynamasıyla içeri Demiri kaldırmak için gittim. Hala uyuyordu. Baş ucuna gidip seslendim.

"Demirr" hafif çıkan sesime rağmen hemen gözlerini açtı.

"Kalk kahvaltı hazır" deyip arkamı dönüp salona gitmeye başladım. Tabi yolda da gözlerimi devirmeyi ihmal etmemiştim. Onun ilk seslendiğimde kalkmaması gerekiyordu ama değil mi?

Salona gidip masaya oturup çayları koymaya başladım. Zaten iki dakika geçmeden gelmişti. Kahvaltımızı yapıp kaldırdıktan sonra bulaşıkları yıkadım. Salon ve oda biraz dağınıktı. Salonu temizlemeye başladığımda Demirde benimle beraber temizliğe başlamıştı. Onu böyle şeyler yaparken görmek ağzımı açık bırakmama sebep oluyordu. 

Yardımıyla kısa sürede biten temizlik sonrası üzerime kalın birşeyler giyip evden çıktık. Arabasının yanında durup beni bekliyordu.

"Hadi gidelim" deyince biraz tedirgince "Okul yakın." dedim.

Duygusuzca gülümseyip başını salladı "Benimle görünmek istemiyorsun" deyince sıkça yaptığım şeyi yapıp gözlerimi devirdim. İnsanlar gerçekten anlamak istediği gibi anlıyordu herşeyi. 

"Bu cümlemden bunu çıkarıp, yürümek istediğimi çıkaramaman ilginç. Okul yakın ve yürümek istiyorum. Bu kadar fazlsı yok. 5 dakika soğukta yürürsek ölmeyiz."

Yüzünden küçük bir rahatlama ifadesi geçmişti. "Tamam o zaman. Yürüyelim bakalım" dedi. Yanyana yürüyorduk. Bakkal amcanın önünden geçtiğimizde yine çikolatamı almıştım. 

"Okuldan çıktıktan sonra bavul hazırlamaya mı gideceksin?" 

"Öyle yaparım. Ama diğer arkadaşların için sorun olmayacağına emin misin?"

"Ne sorun olacak. Tamam en geç saat 4 gibi evde olursun." dedim okuldan içeri girerken.

"Ben içeri geçiyorum görüşürüz" diyerek sınıfa doğru çıkmıştım.  

Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Hocanın gelmesiyle karneler dağıtılmaya başlamıştı. Ama dikkatimi burada olmayan Özgür çekmişti. Yaklaşık 1 haftadır hiç görmemiştim. Bugün niye gelmemişti ki? Neyse diyerek boş vermiştim.

Notlar aynı beklediğim gibi kusursuzdu. Evet çalışmalarımın ve zekamın sonucunu almıştım. Okuldan çıkmış direkt eve gitmiştim. Kendime küçük bir bavul hazırlamaya başladım.

BURSLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin