1. Bölüm

80K 807 96
                                    

      Elimde bir kaç tıbbi malzeme ile abimin yüzündeki yaraları temizlemeye çalışıyordum.
      Adım Skyler ve abimle birlikte yaşıyorum. Ailemden geriye sadece o kalmıştı. Bir dükkan işine kalkışıp kredi çekmişti ama işler istediği gibi gitmeyince krediyi ödeyemeyip tefeciden borç aldı. Hayatı boyunca yaptığı en büyük hatasıydı.
      Çünkü tedeciye de borcu ödeyemeyince abimi işte bu hale getirmişlerdi.

       Okuldan bana kalan zamanlarda bir kafede garsonluk yapıyordum. Ama bu para bile o borca yetmezdi. Üstelik bu parayla sadece temel ihtiyaçları karşılayabiliyorduk.

          Yüzündeki kanları da iyice sildikten sonra onu odasına çıkardım ve yatırdım. Hemen kendi odama da gidip giyinmeye başladım. İşe zaten geç kalmıştım.

        Ailemizden bize kalan tek şey bu evdi ve o adamlara bu evi yedirmek istemiyordum. Gerekirse okulu bile bırakıp başka işte daha çalışmam gerekecekti. Abim geriye kalan tek şeyimdi.

         Evden hızla çıkıp işe gittim. Okuluma yakın bir yerde çalışıyordum bu sayede ikisini de idare etmem daha kolay oluyordu.

        Akşam vakti çok yoğun oluyordu. Saat 11 den sonra biraz daha rahatlıyordu. Bende fırsattan istifade hemen bir bar sandalyesine tüneyip Wendel in önüme koyduğu yemeği yemeye başladım.
"Bu işi gerçekten biliyorsun" diyip kendimden geçmiş gibi yemeği bitiriyorum.

       Okul dışında genelde burda çalıştığım için yemeğimi de burda yerdim. Johanna yanımı geldi. Kafenin kasiyeriydi.
"Kasada eksik çıkacak sanırım bittim ben" dedi masaya kafasını koyarak.

Telefonu çaldı o sırada, bende tabağımı bitirip Wendel e verdim. Geri geldiğimde hararetli bir şekilde telefonla konuşuyordu. Sandalyeye geri oturunca o da telefonu kapattı.
"Noluyor?" Dedim gülerek.

"Bir arkadaşımın kardeşiyle konuştum. Çizim yapıyor ve nü çalışmak istiyormuş. Sanki çevrem çok genişmiş gibi benden birini bulmamı istiyor."

Biraz zor bir işti. Çıplak kalmak çok rahatsız edici bir şey olsa gerek.

"Bunu isteyecek biri olduğunu sanmıyorum"

"Karşılığında iyi para veriyor ama eğer tanımıyor olsaydım ben kabul ederdim " diyip güldü.

Eve gittiğimde abim uyuyordu. Dudağını patlattıkları için şuanda şişmiş bir durumdaydı.

Aramızda 7 yaş vardı. Annemi ve babamı kaybettiğimizde aslında ikimizde küçüktük ve ben okuluma devam edebiliyim diye kendi eğitiminden vazgeçmek zorunda kalmıştı. Benim için abinin dışında hem anne hem de babaydı.

Ertesi gün gitmemesi için ne kadar ısrar etsemde işe gitmişti. Bende hazırlanıp okula geçmiştim. Bahçede Elisa'yı görüp yanına doğru yürümeye başladım.

Elisa benim yakın arkadaşımdı. Zaten okul ve iş dışında başka bir sosyal hayatım olmadığı için çok fazla da arkadaşım yoktu.

Yanında sarışın bir erkek vardı. Tam olarak tanımıyordum ama sanırım felsefe bölümü öğrencisiydi. Onlara iyice yaklaşınca çocuk Elisa dan uzaklaştı.

"Bu kim? Ne işi var?" Dedim çocuğun arkadaşından bakmaya devam ederken.

"Dün kulüpte tanıştık, biraz zaman geçirdik, sonra beni evime bıraktı bende kahve içmeye davet ettim." Sinsice gülüyordu. "Devamında ne olduğunu söylememe gerek var mı?" Dedi gülerek.

Elisa hareketli bir kişilikti ve onu böyle kabul etmiştim. Aynı anda 7-8 kişiye aşık olabilirdi.

Yan tarafımızda bulunan banka oturup;
"Tahmin edebiliyorum" Bakışlarım kantinin önündeki masalarda oturan, Elisa nın favorisi olan çocuğa kaydı.

NÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin