5. BÖLÜM

37.9K 594 4
                                    

         Önceden Trevor ile birbirimize bu kadar uzakken şimdi şu çizim işinden beri sürekli adını duyar, aynı ortamlarda bulunmak zorunda kalıyordum.

      Ders arasında kütüphaneye gittim. Sessiz bir şekilde biraz ders çalışmak istiyordum. Raflardaki kitaplara göz gezdirirken ileride masaların bulunduğu bölümde Trevor'ı gördüm. En arkada oturmuş önündeki kağıtla ilgileniyordu.

       Benden yaklaşık 20 cm kadar uzun aşırı olmasa da yapılı denebilecek bir vücudu vardı. Sporla uğraştığını duymuştum. Ama hiç görmemiştim hangi dal hala yapıyor mu bilmiyorum.

       Siyah saçlı mavi gözlüydü. Sadece Elisa değil bir çok kızın onu beğendini duymuştum. Ama kimseyle pek ilgilenmezdi. Elisa'dan duyduğuma göre bir kaç kişiyle takıldığını görmüş. Ama sanırım sadece takılmak. Duygusal bir şey olarak değil.

      Kulağında kulaklığı vardı. Birden durdu ve sanki onu izlediğimi anlamış gibi tek kulaklığı çıkarıp bana baktı. Gülümsemesi 'yakaladım seni' der gibiydi.

      Evet yakalanmıştım ama bunu gizlice onu izleyen aptal kız gibi gözükmemek için hızlıca çekmek yerine  gözlerimi devirip yavaşça bakışlarımi ondan çektim ve raflara bakmaya devam ettim.

      Ne düşündüğünü umursamıyordum. Hatta onu umursamıyorum ne yaparsa yapsın.

     Akşam işten sonra Trevor'ın yanına gittim. Bugün yine çizim vardı.
Kıyafetlerimi çıkarırken o da müzik açıyordu.

"Daha ince çizime geçmediysen iç çamaşırlarımı çıkarmam gerekmiyor o zaman. Sutyenimi de çıkarmasam?"

     Regl olduğum için altım kalıcaktı zaten. Yine de şansımı denedim.

"Olmaz o bir istisna. Üstelik en önemli yer göğüsler onları kesinlikle görmem lazım." Dedi sandalyesine otururken.

      Biraz zaman geçtikten sonra Trevor'ı izlemeye başladım. Bir vücuduma bakıp bir tuvala bakıyordu. Eli hiç durmuyor hızlı hızlı bir şeyler çiziyordu.

       Sonra birden göz göze geldik.
Elindeki kalemi değiştirip;
"Partiye sende geliyormuşsun."
"Nerden öğrendin" sadece Elisa biliyordu. Devam ettim konuşmama;
"Elisa mı söyledi?"

      Güldü ve durup elindeki kalemi kenara bıraktı.
"Elisa ile aram o kadar iyi değil senin yüzünden. "
  
      Tırnaklarımı incelerken umursamaz bir şekilde;
"Benimle ne ilgisi var?"

"Onunla yakınlaşmamı istemiyorsun ya?" Bu sefer o bana soru yöneltti.
"Yakın arkadaşım ve vicdan yapmamam için " dedim.

"Güzel çünkü kucağıma kadar oturmuş bir kızı reddettim bana çok şey borçlusun. "

      Olduğum yerden doğruldum.
"Kucak mı?"

     Bir an bunu içimden söylediğimi düşündüm ama ağzımdan çıkıvermişti. Kendimi toparlayıp eski halime geri geldim.
"Başkasını bulman çok zor sanki borçlu falan değilim."

       Gülüp kafasını salladı ve çizime geri döndü.
"Jaxon'dan öğrendim. "

     O da nerden öğrenmiş? Elisa'dan olmalıydı. Sürekli işbirliği yapıyorlardı zaten.

      Kapı çaldı o sırada. Çıplaktım şuanda bu da kim?

      Telefonuna baktı ve;
"Jaxon." Dedi.
     
      Burayı bilen kimse yok sanıyordum. Madem burayı biliyor beni hangi akla hizmet çizim için kabul ediyordu. Yakalanma olasılığı çok yüksek.

      Tuvalin  üstünü örttü hemen.
"Çabuk gel, saklanıcaz."

     Sadece ben saklansam olmaz mıydı oyalayıp geri göndersin. Sutyenimi giymek için elime aldığım da kolumdan tutup çekti beni;
"Anahtarı var acele et."

     Anahtar mı? Anahtarı bilmeden risk diyorken bi de anahtarı varmış. Ya biz böyleyken kapıyı çalmadan direk girse?

      Her zaman çıktığı o kapıdan içeri girdik. Normal güzel dekore edilmiş bir yatak odasıydı. Daha sonra odanın içinden  küçük bir kapıyı açtı. Temizlik malzemesi vardı. Fırça, paspas... Hala kolumdan beni sürükleyip oraya sokmaya çalışırken durdurdum.
"Burası çok küçük iki kişi sığmak zor. Neden gidip onu göndermiyorsun?"

"onu tanıyorum gitmez, oyalanır ama beni görmezse çıkar gider. "

       Kolumdan tutup beni  tekrar o küçük girintiye soktu. Kendi de arkadamdan girince elimle göğsünden itip durdurdum.
"Çıplağım."
  
     Tabiki dinlemeyip girdi. İki kişinin sığabileceği ama bedenlerimizin birbirine değdiği bir yerdi. Kapısını da kapatınca karanlık olmuştu.

      Ikimizinde sırtı  duvarda birbirimize dönüktük. O beni ,bende onu duvarla aramıza almıştık.

     Yakalanırsak Elisa da öğrenir miydi? Çizim işine daha fazla devam edemezdik artık.  Eğer bu iş biterse parayı geri mi ödemem gerekecekti o zaman?

      Kafamdan bir sürü soru geçerken;
"Sorumsuzsun." Dedim. O sırada içeriden Jaxon;
"Trevor. "Diye seslendi.

      Hızla eliyle ağzımı kapattı. Kulağıma eğilip;
"Sessiz ol artık." Dedi. İkimizde kıpırdamıyorduk. Elini hala ağzımdan çekmemişti hemde dudakları hala kulağımın yanındaydı. Sıcak nefesini bana hissettiriyordu.

       En azından sutyenimi giymeliydim. Kıyafeti göğsüme dedikçe huylanmıştım ve uçları kabarıyordu.

    Benden biraz uzaklaşmasi için vücudumla onu ittiğim sırada içeriden tekrar Jaxon'un sesi geldi.

      Sabit durmam için ağzımdaki eliyle  belimden tutup beni kendine bastırdı. Elinin verdiği hissle refleks olarak elinden kaçmak için üst  bedenimi havaya kaldırıp ona doğru yaklaştım. 

      Diğer eliyle kulağımın yanındaki saçları arkaya atıp kulağıma eğilip fısıldadı.
"Yerinde olsam çok kıpırdamazdım. Çıplaksın. "

      Sanırım içerdeki durumu unutmuştu benimle şuan yakınlaşma peşindeydi.

        "Trevor!"dedim sinirle fısıldayarak.

Adını söylememle tutmuş olduğu nefesi verdi ve boynumu öptü. Kafayı mı yemişti bu. Omuzlarından tutup durdurmaya çalıştım.

     İçerden ses gelmiyordu. Gitmiş olabilir miydi?  Çıkmam gerekiyordu burdan kesinlikle yanlış şeyler yapıyordum.

    " Sanırım gitti. Dur artık ve gidip bak."
      "Anın tadını çıkarmak varken neler diyorsun." Dedi sitemle ve cebinden telefonu çıkarıp baktı.

Kapıyı açıp çıktı
"Gitmiş."

      Hemen oradan çıkıp kıyafetlerimin yanına gittim. Hızlıca giyinirken Trevor da odadan çıkıp çizim yaptığımız yere doğru geldi.
  
       Toparlandim ve kapıdan çıkmak için yanından geçerken kolumdan durdurdu.
"Kızdın mı?"
" sakın bir daha böyle bir şeye kalkışma." Diyip ordan çıktım. 

      Yolda giderken beynim olanları düşünüp gözümün önüne getiriyordu sürekli. Benim çıplak olmam ve o kadar yakın olmamız,  Belime dokunması, boynumu öpmesi... kalbim ağzımda atıyordu. Vücudum adrenalinin etkisiyle yanıyordu.

      Eve girince hemen duş aldım. İçimden başka şeyler düşünmeye çalışıyordum. Ama sürekli boynumdaki o hissi hatırlıyorum.

     Yatağa girdim. Kendi kendime 'saçmalama çok basit bir şey, bu kadar düşünme sadece boynundan öptü.' Yutkundum ' boynunu öptü ' içim içimi yiyordu.
   ' sakin ol Skyler. Liseli ergenlere döndün. Sadece boynunu öptü. Dudakları boynuna değdi '

      Yan dönüp yastığa sarıldım.
"Dudakları"

      

     

       

NÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin