NÜ

10. BÖLÜM

"Jaxon sana dokunmayacak."

      Zaten Jaxon'la bir şey yasamayacaktım. Aklımdan biran 'kıskançlık mı?' diye geçti. Ama hayır tabiki de Jaxon yakın arkadaşı oldugun içindi sadece. Kötü hissetmek istemiyordu.

"Büyük bir istek. Sadece bir çantaya denk değil."dedim.

       Ayağa kalkıp çantayı dolaba geri koydu. Aklıma gelmemişti. Elisa telefonla konuşmaya çıkmışti gelebilirdi heran ve çantayı açıklamak zor olurdu.

      Dolabın kapağını kapatırken konuştu.

"Ne istiyorsun başka? "
"Elisa ile bir şey yasamayacaksın."

     Keyif almıştı bu cümlem karşısında. Sesli bir şekilde nefesini verdi ve;
"Skyler..."

      Sadece yüzüne bakıp gülümsedim.
"Beni çok zorluyorsun. " dedi.

    Gayet basit bir şey istemiştim. Kapı açıldı Elisa gelmişti.

      Daha sonra hep beraber aşağıya indik. Aynı masaya geçtik. Jaxon da yanımıza gelmişti. Herkes durumu daha da ilerletmişti. Yakınlaşan çiftler artmıştı.

      İçkiden bir bardak daha içtim. Elisa müzik eşliğinde dans etmeye başlamış yavaştan Trevor'a dokunuyordu. Kaslarımı havaya kaldırarak onu 'yapma' dercesine uyardım.

       Elisa sırtını Trevor'a dayamıştı. Trevor'da kolunu Elisa'ya sarmış içkisini yudumluyordu. Uyarınca inadına böyle yapması sinirimi bozmuştu. Yukarıda daha ne konuşmuştuk biz yeni? Masadaki küçük içki bardağını tek seferde içtim. Rahatsızlık duymuştum bu yakınlıklarından.

       Jaxon'ın kulağına eğilip;
"Tuvalete gitmem lazım ne tarafta gösterebilir misin?"

      Beni onaylayıp masadan ayrılmadan ikisine seslenip;
"Geliyoruz hemen." diyip elini belime koydu ve beni eve doğru yönlendirdi.
    
      Trevor'ın gözleri hemen belimdeki Jaxon'ın eline gitti. Biz masadan ayrılırken telefonunu eline aldığını gördüm. Eve girince de çok geçmeden Trevor'dan mesaj geldi.

'Hani dokunmayacaktı sana? Nereye gittiniz?'
     
     Tuvalete girince hemen telefonu açıp cevap yazdım.

'Elisa'yla o haliniz ne? Üstelik yanında, görebilir. Yazma bana.'

      Keyiflenmiştim. Aynada kendimi görünce yüzümün ne kadar güldüğünü farkettim. Yanından ayrılınca hemen yazması hoşuma gitmişti.

      Son içtiğim hızlı bardaktan dolayı hafiften etkilenmistim alkolden o yüzden daha fazla içmemeliydim. Ağır çekimde hareket etmeler yavaştan başlamıştı sanki ve devam içmeye devam edersem  kesinlikle sonunun nereye gittiğini biliyordum.

      Tuvaletten çıkınca kapıda bekleyen Jaxon'u gördüm hemen.
"Teşekkür ederim"

      Cebinden bir kolye çıkardı. İnce zincirli ucunda da dört yapraklı yonca vardı.
"Doğum günün kutlu olsun."

      Ona karşı bir şey hissetmiyordum, bir şans vermiyordum bize ama ince ruhlu ve düşünceli biriydi.
"Teşekkür ederim." Çok hoş bir davranıştı. Ona sarıldım ama dostane bir sarılmaydı benim için.

Geri çekilip;
"Takabilir miyim?" dedi gülümseyerek.

      Saçlarımı toplayıp ona yer açtım. Arkama geçip kopyasını takmaya çalışırken karşıdan Trevor'ı gördüm uzaktan. Bir elim saçımda toplamış havaya kaldırmış bi şekilde kalmıştım. Trevor'la göz göze gelmemle boynumda bir dudak hissetmem bir olmuştu.