Elimi kaldırıp avcumu acıtırdı ve;
"Bu bende kalmış." Diyip elime Jaxon'ın kolyesini bıraktı.Her şey bitmişti.
Sabah okula gittim. Artık dönemin son zamanları olduğu için okul daha rahat geçiyordu.
Kütüphaneye çıktım. Biraz ders çalışmam gerekiyordu. Sınavlar bitmişti ama eğer o holding de çalışmaya başlarsam çok iyi ve donanımlı olmam gerekiyordu.
Danışmadaki tanıdık yüze selam verip içeri girdim. Biraz ilerleyince karşıda Trevor'ı gördüm. Her geldiğimden burada oluyordu nerdeyse. Yine oturmus önündeki büyük kağıda bir şeyler çiziyordu. Karşılaşınca nasıl tepti vereceğimi bilemediğimden çıkmak istedim.
Düşündüm sonra da niye ben kaçıyordum. Yürümeye devam edip rafların arasına daldım. Ünlü mimarların eserleri olan kitapları toplayıp masalardan birine oturdum. Trevor arkamda kalmıştı. Beni görmüş müydü bilmiyorum. Önündeki işe fazla dalmıştı.
Bir proje hazırlamalıydım. Stajimdan sonra sunabilecek kadar kusursuz ve sıradısı. Hayalimde olan şeyi çizebilir miydim bilmiyorum. Bu yüzden kusura yer bırakmayacak kadar en küçük ayrıntısıni hesaplayıp öyle çizmeye başlamalıydım.
Yanımdaki sandalye çekildi. Trevor oturmuştu.
"Oo büyük hedefler var sanırım." Dedi eline önümdeki kitaplardan birini alırken.
"Ne oldu Trevor, çalışıyorum."diyip elinden kitabı geri aldım.
Yüzünde ifade ciddileşti.
"Mezuniyet balosuna gelmemekte kararlı mısın? "
"Evet. Niye? "
"Jaxon sürekli bu konudan bahsediyor. Gelmeni istiyorum. "Jaxon için miydi sadece? Eski Jaxon'dan uzak durmamı isteyen Trevor gitmiş yerine Jaxon ile aramı yapmaya çalışan Trevor gelmişti.
"Karşılığında ne vereceksin?"
Genelde onun bana kullandığı cümleyi ona geri yöneltmiştim. Bu yüzden bu cümlem karşısında kütüphane olmamıza rağmen umursamayıp sesli bir şekilde güldü.
Sandalyede arkasına yaslanıp kollarını önünde çaprazladı."Ne istiyorsun bakalım?"
Mezuniyet balosuna zaten gitmeyi istiyordum bir yandan. Sadece Jaxon'ın teklifini reddetmek için hep gitmeyeceğim demiştim.
"Şu resmi görmek istiyorum artık. "
Israrla bana göstermiyordu. Fırsattan istifade bunu görebilirdim.
"Akşama o zaman. "
Anlaşmıştık yani.
Kütüphanedeki işim bitince hastaneye gittim. Jaxon ile ilgilenmek istiyordum. Bu olaydan kendimi sorumlu tuttuğum için sanırım.
"Mazuniyet balosuna gelme kararı aldım."
"Ciddi olamazsın. Kavalyen olacağım yani?"Bu cümlesi onay bekleyen bir cümleydi.
"O zamana kadar iyileşmiş olursan düşünebilirim bunu."
Zaten başka kavalye seçeneğim de yoktu. Trevor belki Elisa ile gelirdi ya da... kim bilir kim. O kadar çok seçenek vardı ki.
"Staj için bir yerle görüştün mü?" Dedim konuyu kapatmak için.
"Royal Holding'le konuştuk. Onaylanmadı tabiki."
Konuştuk? Kiminle, Trevor mı? Jaxon'ın ortalaması çok iyi olmasa da idare eder boyuttaydı ama Trevor için aynı şeyi söylemek güç. O holdinge kabul edilmesi imkansızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÜ
RomanceTelefonu kapatıp bana doğru döndü. Bir yandan yemeğimi yerken soru soran gözlerle ona baktım. " Çizim yapan bir arkadaşım var ve nü çalışmak istiyormuş. Karşılığında da yüklü miktar para vericekmiş. Çevrem sanki çok genişmiş gibi benden birin...