NÜ

27. BÖLÜM

"Çizim bittiğinde şarabın tadına teninden bakmak çok güzel olacak."

"Profesyonel bir iş yapıyoruz."dedim

      İki elinide havaya  masumum der gibi havaya kaldırdı. Bozuk olan moralim birden kayboldu. Onunla iyi zaman geçirip, eğlenebiliyorduk. Gülüyordum.

        Koltuktaki yerimi alıp aynı şekilde yattım. Elinde şarap şişesi vardı ama sanırım yarısı boştu. Dizlerini yere koyarak yanıma doğru eğildi.  Şişeyi kafasına dikip bir yudum aldıktan sonra beni öptü. Bu sayede şarabın tadına da bakabilmiştim.

     Hiç beklemediğim bir anda şişeyi yan yatırıp şarabı üstüme dökmesi ile;
"Trevor..." deyip elini tuttum. Hemen beni engelleyip elimi geri indirdi ve yaptığı işleme devam etti.

      Biraz soğuk olduğu için sanırım ürpermiştim. Yattığım pozisyondan dolayı şarap çok fazla koltuğa dökülmedi. Çoğu vücudumun çukur yerlerinde göl oluşturdu.

     Obje şarap olduğunu söylediğinde böyle bir şey yapacağı aklımın ucundan bile geçmemişti. Şişeyi koltuğa, yanıma koyup sandalyesine geri oturdu.

" Şarapla böyle bir şey yapacağını söylememiştim. Kim bilir ne kadar sürecek ve şarabı üstüme dökmene bir daha izin vereceğimi sanmıyorum."

     Gülüp kalemi eline aldı ve;
"Merak etme. Bu gece hemen bitireceğim." dedi.

      Bir gecede mi? Çok kısa bir süre. Ya da büyük ihtimalle sabaha kadar bu şekilde böyle duracaktım.

      "Emin misin?" dedim gülerek.

"Bu kocaman  tabloyu bile iki haftada bitirdim. Tabii ki eminim."

     İki hafta mı? Bir aydır çiziyordu. Büyük ihtimalle şu an beni ikna etmek için böyle söylüyordu ya da gerçekten çok önceden bitirmişti ve bana yalan söylüyordu.

      "Bitmedi diyerek bana uzun bir süre göstermedin bile."

      Kalemle tabloya bakıp bir şeyler çizerken bana bakmadan konuştu.
"Aslında bittiği için göstermemiştim."

      Geçmişi kafamda canlandırıp olan konuşmaları, yaşadığımız anları hatırlayıp çizimle ilgili şeyleri kafamda belirlemeye çalıştım. Bitirmişti ve ben gerçekten anlamamış mıydım?

      Benden ses çıkmayınca konuşmaya devam etti.
"Sadece bu durum hoşuma gidiyordu ve  devam etsin istedim."

        Sonra ayağa kalkıp oflayarak konuştu.

"Silgi lazım. Kim bilir nerededir şimdi?"
"Karakalem çalışması yapıyorsun ve sildin yok mu?" Dedim.

       Bana dönüp;
"Bebeğim ben hiçbir zaman hatalı çizim yapmam." deyip göz kırptı.

''O zaman şimdi hata yaptın."
      Kitaplığa yaklaşıp içindeki kalemliklere  bakıp kurcalamaya başladı.
"Aslında hata değil."
"Ne yapacaksın o zaman  silgi ile?"

       Kalemliği içinden çıkardığı silgiyi zafer gülümsemesiyle bana uzattı.

"Söylemem, sonra öğrenirsin." dedi.

       O sırada telefonumun çalmasıyla hemen Trevor konuştu.
"Sakın kıpırdama üstünde şarap var, dökülür." deyip ayağa kalktı ve telefonumu eline aldı.

"Jaxon arıyor."

        Elisa gidip hemen ona bir şeyler söylemiş olabilir miydi? Ama öyle bir şey olsa beni değil Trevor'ı arardı herhalde.