11. BÖLÜM

31K 564 50
                                    

İnanıyordum.

"Bu sefer elim boş dönmedim."
"Yarın geleceğim o zaman anlatırsın" dedim çok beklemeden kapattım. Bir terslik olduğunu anlamış olmalıydı ama daha fazla konuşmak istemedim. Trevor'ın adını duymak istemiyorum.

Akşamüstü kafeye gitmek için hazırlanırken mesaj geldi.

Trevor.
'İş çıkışı çizim için atölyeye gelirsen iyi olur.'

Bugünüm onsuz geçsin istiyordum. Bugün çizim için karşına geçmek istemiyordum. Ya da belki de biran önce bu çizim işleri biter ve ondan kurtulurdum.

Kafeye gidince Johanna ile konuştuk. Dün partide olanları anlatmıştım. Bana inat Elisa ile yakınlaşıp bana vicdan azabı çektirmek istediğini, berbat gecenin tüm detaylarından bahsetmiştim.

Johanna ellerini masanın üstünde birleştirdi ve;
"Seni kıskanmış olabilir mi?"
"Jaxon olduğu için ama bence. Yakın arkadaşı ya."

Oturduğu sandalyede arkasına yaslandı bu sefer.
"Jaxon dışında biri olsa sorun etmez mi yani?"

Etmemesi lazımdı. Sonuçta bana karşı bir şey hissettiğini sanmıyordum ki beni kıskansın.

"Büyük ihtimalle."
"Denesene?"

Niye beni kıskanıp kıskanmamasinı test edeyim ki? Benim takıldığım nokta Elisa ile dün birlikte olması. Johanna ise nereye takılmıştı.

Kafeden çıkınca istemeyerekte olsa atölyeye doğru gitmeye başlamıştım.

Arabayla giden birisi yanımda durdu.
"Skyler.."

Tanıdık sesle hemen baktım.
Andrew. Beni aldatmasının üstünden çok çabalasada geri dönmemiştim. Sonra o da pes etmiş olacak ki ayni kampüste olmamıza ragmen çok karşılaşmıyorduk.

"Bu saatte hala dışardasın. Seni bırakabilirim. "

Gerçekten onunla gideceğimi mi düşünüyordu. Beni biraz tanımış olsaydı onun arabasına binmeyecegimi bilirdi. Belki de sadece nezaket gösterisi ediyordu.

"İyi geceler Andrew." Diyip yürümeye devam ettim.

Arabanın durduğunu duydum ve hemen arkasından konuşmasını;
"Eve gitmiyor musun? "

Onu sevgiliyken gerçekten çok seviyordum. Güzel bir ilişkimiz vardı. Ya da ben öyle düşünüyordum çünkü güzel bir iliskimiz olsaydı beni aldatmazdı.

"Arabana bin Andrew. Seninle konuşmak istemiyorum."

Şuan en son uğraşmak istedigim kişiydi. Arabasına binip gidene kadar yerimde sabit bekledim. Gözden kaybolunca yoluma devam ettim.

Atölyeye girince odasından ellerini kağıt havluyla silerek çıktı.
"Nasılsın?"

Kötüydüm.

"Iyiyim sen?"
"Bende iyiyim. "dedi plakların yanına giderken.

İyi olurdu tabi. Dün güzel bir gece geçirmiş olmalıydı.

Kıyafetlerimi çıkarmaya baslamıştım. Biran önce bitsin ve bende gideyim istiyordum. Sandalyeye oturup baştan aşağı süzdü. Çıplaktım.

"Çantayı almadan gitmişsin." dedi gülerek. Dalga mı geçiyordu. En son nasıl bir şekilde evden çıktığımı,neden gittiğimi bilmiyordu sanki.

"Biran önce başlayalım mı?" diyip koltuğa uzandım.
Kahkaha attı.

"Ne bu sinir?"
"Sinirli değilim hemen eve gitmek istiyorum bugün. "

NÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin