Beş dakika sonra falan Batu gelmişti. Yanıma oturarak "eee napıyoruz"demişti. Ben "ne napıyoruz" demiştim. Batu " boş boş oturcaz mı odanda" demişti. Ben " napmamı bekliyorsun halay mı çekelim" demiştim. Batu " anlaşıldı ben gidiyorum sen sıkıcı sıkıcı burada otur" demişti. Ben " iyi git ben otururum burada" demiştim. Batu gittikten sonra yarım saat sonra odada oturmuştum.
Çok sıkıldığımı anlayınca çantamı alıp teyzeme haber verdikten sonra evden çıkmıştım. Bir taksiye binip deniz kenarına gitmiştim. Biraz orada dolaştıktan sonra kayalığa oturmuştum. Dalgaları ne zaman izlesem mutlu olurdum bir yandanda üzülürdüm eskiler aklıma gelirdi. Ama ne mutlu olduğumu nede üzgün olduğumu hiçbir zaman anlayamazdım. Biraz düşündükten istemsiz bir şekilde gözlerim dolmuştu. Çünkü annemle babamı çok özlemiştim. Telefonu çıkarıp onların fotoğraflarına bakmıştım ve zaten sonra kendimi tutamayıp ağlamaya başlamıştım.
Sonra yanıma oturup konuşan bir sesle kafamı yana çevirmiştim. " abla neden ağlıyorum" demişti. Ben ona baktığımda dokuz yaşlarında esmer bir kız çocuğu elinde mendil poşeti vardı muhtamelen mendilleri satıyordu. " ailemi çok özledim" demiştim. Küçük kız " nerde ki senin ailen" demişti. Ben " İstanbul'dalar sen gittin mi hiç istanbul'a" demiştim. Küçük kız " yok be abla ben doğduğumdan belli buradayım İzmir'de yaşıyorum" demişti. Ben hala ağlayarak "senin kimsen yok mu nerde kalıyorsun" demiştim.
Küçük kız " ben annemle yaşıyorum annem çok hasta ben mendil satarak ona bakıyorum" demişti. Sonra bana mendil uzatarak " alır mısın abla" demişti. Ben " bak küçük kız şimdi napalım biliyo musun sen mendili geri poşete koy biz şimdi annenin yanına gidip ona bakalım eğer elimden gelen bir şey varsa seve seve yardım ederim" dediğimde elimden tutarak "olur"demişti. Ben oturduğum yerden onunla birlikte kalkarak yürümeye başlamıştım.
Küçük kız beni yıkık çok kötü bir durumda olan bir gece kondu gibi bir yere getirmişti. Durarak" buradamı yaşıyorsun" dediğimde utanarak "evet" demişti. Ben kızla birlikte kapıyı çalmıştık ve kapıyı bi kadın açmıştı. Kötü durumdaydı hastaydı yüzünden belli oluyordu. " esma kızım noluyo kim bu abla" demişti bizi görür görmez. Öksürerek konuşuyordu. Ben " efendim merhaba korkmanıza gerek yok ben, ben Derin" demiştim. Esma'ymış adı ne kadar tatlı bir kız.
Esma annesine sarılarak " anne bu abla bize yardım edicek iyileşiceksin" demiştim. Ben " bakın efendim ben sadece size yardım etmek istiyorum lütfen izin verin biraz konuşalım" demiştim. Kadın " peki buyur kızım" deyip beni içeri almıştı. Ev yıkık döküktü kadın buyrun diye bir odayı göstermişti. Yerde bir kaç minder vardı bir koltuk bir halı vardı yanında küçük bir dolap vardı. Kadın utanarak sıkılarak " şey kusura bakma kızım" dediğinde ben " lütfen utanmanıza gerek yok izin verin size yardım ediyim" demiştim.
Ve çantamdan bi miktar para çıkarıp vermiştim. " lütfen alın" dediğimde kadın ağlayarak sarılıp "Allah senden razı olsun kızım" demişti. Ben ondan ayrılıp elini tutarak "önemli değil sadece biraz bekleyin hemen geliyorum" demiştim. Ve odadan çıkmıştım. Batu'yu arayıp " Batu senden bişey isticem hemen bi yarım saat içinde kibar güzel bir iki artı bir ev ayarlaya bilir misin lütfen" dediğimde Batu " noldu niye ne evi" demişti. Ben " bak anlatmak için vaktim yok yanlız ev kira olmadın satın al ben sana ödicem ne kadar gerekiyorsa herşeyi ayarladığında bana adresi at" demiştim ve telefonu kapatıp kadınla Esma'nın yanına gitmiştim.
"Şey ben bişey yaptım lütfen kızmayın benim bi arkadaşım var ve ihtiyacı olan kişilere ev veriyor yanlış anlamayın sadece yardım etmek istiyorum eğer isterseniz gidip bi bakalım eve" demiştim. Kadın " Allah senden razı olsun kızım Allah iyiki seni bizim karşımıza çıkardı" demişti. Ben " arkadaşım birazdan adresi atar birlikte gider bakarız da şey abla noldu nasıl geldin bu duruma anlatabilirsin istersen" demiştim. Kadın " gel kızım şöyle otur kızım benim adım Hacer hayatım boyunca fakirlik geçirdim. Benim babam ben daha anamın karnındayken askerde şehit düşmüş"dediğinde gözlerim dolmuştu. " başın saolsun "demiştim."
Bende kocamı daha daha kızım Esma karnımdayken kaybettim kimsrm yoktu annem erken evlendim diye bana yüzünü dönmüştü. Daha önce bir sürü yerlerde çalıştım ama olmadı be kızım hastalığım yüzünden sürekli evde kalmak zorunda kaldım ben istermiyim hiç canımdan bir parçayı sokaklarda çalıştırmak"demişti. Ben gözyaşlarımı silerek " sen merak etme abla tedavin için ne gerekiyorsa yapıcam Esma ile yaşayabileceğin güzel br bir evin olucak sana bi banka hesabı açıcam ordan sana her ay bi miktar para gelicek güzelde bir iş buluruz sen canını sıkma peki Esma hiç okula gittimi" deyince kadının yüzündeki ifadeden hiç okula gitmediğini anlamıştım. " tamam o zaman Esma'yıda güzel bir okula göndeririz" dediğim sırada Batu adresi mesaj olarak atmıştı. " hadi gidelim yeni evinizi görmeye" demiştim ve beraber evden çıkıp taksiye binmiştik.
Adrese ulaştığımız da ev çok tatlı kibar gayet güzeldi. Batu kapıda yanında bir adamla bekliyordu. Adam bizi görür görmez " hoşgeldiniz efendim yeni eviniz hayırlı olsun diyerek Hacer ablaya uzatmıştı. Hacer abla çok mutlu şekilde anahtarı almıştı. Biz içeri girip odaları gezmeye başlamıştık. Bak burası senin odan burayı senin istediğin gibi eşyalar alıcaz yatağını buraya koyarız belki he nedersin"demiştim. Esma " bence burada olsun" demişti. Ben " tamam burada olsun yeter ki sen iste" demiştim.
Ve odadan çıkıp yan odaya girmiştik " Hacer abla burasıda senin odan olsun gönlüne göre diz" demiştim. Hacer abla bana sarılarak" teşekkür ederim kızım "demişti." ne demek bişey değil keşke elimden başka birşey gelse"demiştim. Hacer abla " sen daha ne yapcan kızım Allah senden razı olsun" demişti. O odadan çıkıp salona geçmiştik ben sevinçle buraya koltuk koyarız. Bak buraya da televizyon koyarız ayy çok güzel olur dediğimde Batu'nun beni sürekli izlediğini farketmiştim.Hacer ablayla Esma'yla biraz konuştuktan sonra " şey siz iki üç gün boyunca bir otelde kalın eşyalar gelince evinize taşınırsınız" demiştim. Ve Batu'yla birlikte onları bir otele yerleştirmiştik. Esma'ya otelde " sen şimdi güzelce dinlen ben yarın gelicem birlikte gidip senin odana güzel güzel şeyler alıcaz tamam mı" dediğimde " boynuma sarılıp " çabuk gel olur mu " dediğinde ben " olur"demiştim gözlerim dolarak. Esma odaya girdiğinde ben Hacer ablaya bi miktar para daha vererek " lütfen otelin aşağısındaki avm'ye inip kendinize istediklerinizi alın" dediğimde Hacer abla elimi tutarak " Allah senin dualarını kabul etsin" demişti.
Ben " inşa ablacım inşallah" demiştim. Ve Hacer abla odaya girmişti. Batu'yla birlikte arabaya binip yola çıkmıştık. Batu beni kayalıklara getirmişti. Oraya oturmuştuk. Beş dakika boyunca falan sessiz kaldıktan sonra Batu " Derin bugün noldu onlar kimdi" demiştim. Ben ağlayarak " benim hayallerim var ya hani şu büyük hayaller işte onlar büyük değilmiş. Onların hayalleri sadece başlarını sokabilecek bir ev işte en büyük ve güzel hayal buymuş. Bugün o küçük kız yanıma gelip oturdu. Biraz konuşup kim olduğunu sordum.
Sonra onun evine gittim. Gerçi ev denir mi bin şahit ister. Çok kötü durmdalardı. O küçük kız hiç okula gidememiş. Sevdiği adamı daha çocuğu karnındayken kaybetmiş. Çocuğuna bakabilmek için her türlü şeyi denemiş ama hastalığı buna izin vermemiş. Ben bugün bir insanın en büyük hayalinin sadece güvende olmasının gerektiğini öğrendim. Senin anlican o insanların yardıma ihtiyacı vardı heleki o küçük kızın adı Esma o kadar umut dolu bakıyordu ki canım yanmıştı çünkü onun durmunda olan bir sürü insan vardı
Allah onlara yardım etsin".
Burnumu kolumla silerek " elimden geldiğince onlara yardım edicem tabiki bunu tek başıma yapamam ama bana yardım eder misin" dediğimde Batu " tabikide yardım edicem zaten ben vermiyorum babamın parası bu arada bana borcun falanda yok"dediğinde ben boynuna atlayarak teşekkür ederim" demiştim. Batu " biraz daha üstüme yaslanırsan denize düşücez" demişti. Ben hemen ayrılarak" şey pardon"demiştim. Biraz sessiz kaldıktan sonra bana " evde Esma'yla konuşurken sanki onun yaşında küçük bir kız gibiydin çocuk gibiydin o yüzden bir an bile gözlerimi senden alamadım" dediğinde heycanlanmıştım. Sonra toparlamaya çalışarak " insan, insan onun yanında büyük biri gibi kalamıyor ki" demiştim. Sonra " o kadar kısa sürede nasıl hemen buldun" demiştim. Batu " bizimde tanıdıklarımız var" demişti. Ben " babanın tanıdıkları yani" demiştim.Batu " niye bozuyorsun ki iki hava atcam" demişti. Ben " Batu ben bişey yaptım Hacer ablaya her ay ona açacağımız bir banka hesabına para yatacağını, ona iş bulacağımızı, hastalığı için masrafları bizim karşılıyacağımızı, ve Esma' nın okulu için herşeyi yapıcağımzı söyledim ama ben bunların hiç birini yapamam şey sen bana yardım edermis... Daha lafımı bitirmeden sözümü kesmişti ve " sen bunların hiç birini düşünme ufaklık sadece ne gerekiyorsa bana söyle ben hallederim" demişti.
Ben onun elini tutarak " teşekkür ederim iyi ki varsın" demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL BELA #wattys2019 ( TAMAMLANDI)
Chick-LitKutunun üzerindeki notu okuduğumda " eğer bir gün yaşadığım şeyi kabullenirsem kavgayı neden ettiğimi sana söyleyebilirim, lafı fazla uzatmak istemiyorum iyiki doğdun ufaklık" yazmıştı.