Batu gülerek "peki sen istiyosan temizleyelim "demişti ve ayağa kalkmıştı üstümden geçerek ayyy kalbim yerinden fırlicaktı sürekli gözlerimi kaçırıyordum. Ayakta durmakta zorlanınca " önce sen otur ben sana bi kahve yapim bir cezve dolusu anca ayrılırsın "demiştim ve ilerlemeye başlamıştım sonra farkedip arkamı dönüp " şey mutfak nerde "demiştim.
" Ah bide bu kadar tatlı bakmasan" " soldan ilk kapı" demişti. Ben " tamam" diyerek mutfağa gitmiştim hayret mutfak temizdi neyse sonunda çok uğraşlar sonucu kahveyi sütü bulduktan sonra kahveyi yapıp Batu'nun yanına gitmiştim. Yatağın üstünde öylece oturup kafasını kollarının arasına almış oturuyordu. Yanına oturup " şey kahveni getirdim" demiştim kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakıp " niye?" demişti bıkkın bir halde. Ben " ne niye?" dediğimde Batu
" niye burdasın niye yanımda olma ihtiyacı duyuyosun" demişti ben " şey istersen gid... Sözümü kesip " çok şanslısın annen ve baban yanında tamam her an yanında olmasalarda en azından seni sevdiklerini biliyosun" demişti. Ben elimdeki tepsiyle yavaşça yanına oturup " belkide o kadar şanslı değilimdir emin ol o kadar da mutlu değilim ne zannediyorsun benden daha kötü durumda olduğunumu hayır asıl ben senden daha kötü durumdayım" demiştim sessiz ve ürkek bir şekilde. Kafasını yavaşça omzuma yaslamıştı ve ben o an kalpten gidebilirdim.
"kokun, kokun çok güzel" " eskiden ilkokuldayken zengin olduğum için babam koleje göndermişti hep sadece param olduğu için arkadaş oldular benimle bende her seferinde bi umutla gerçekten benimle arkadaş oluruz diye kandım onlara" dediğinde istemsiz bir şekilde gözyaşlarım akmıştı kendiliğinden ben titreyen sesimle " pe peki şuan hiç arkadaşın yokmu" dediğimde " olmaz mı bir sürü zengin arkadaşım var" " var şimdi çok yakın arkadaşlarım var ama" demişti ben " ama" dediğimde " ama boşver" deyip söyleyeceğinden vazgeçmişti.
Sonra kafasını omzumdan kaldırıp elimdeki tepsiyi alıp kahveden bi yudum almıştı. Kahveyi içerken tebessüm ederek " kendini biraz daha geliştirmen lazım" demişti ben " o niyeymiş" deyince " niye olucak kahve acı olmuş" demişti ben " acaba niye hani kafan güzel yaa düzelsin diye acı yaptım" demiştim o gülmüştü o kadar güzel gülüyordu ki gülümsemesinde bahar gülüşü vardı sanki. Kahve bittikten sonra tepsiyi mutfağa götürüp geldiğimde Batu kafasını yastığa geri gömmüş uyuma pızisyonu almıştı.
Elime bi yastık alıp ona fırlatıp " hadi bakalım uykucu kalk önce şu evi temizleyip sonra dışarı çıkıcaz" dediğimde Batu gözünü açıp " benim kalkmaya niyetim sen temizlik yapacaksan yap" dediğinde ilerleyip perdeyi bir anda açmamla Batu'nun yüzündeki ifade bir anda değişmişti. " ufaklık rahat bırak beni" dediğinde yastık alıp ona yastıkla vurmaya başlamıştım önce karşılık vermemişti sonra " pekala sen kaşındın" diyerek hemen bi yastık alıp oda bana vurmaya başlamıştı.
Resmen yastığa savaşı yapıyorduk. Yataktan inip yastıkla vurarak üstüme gelmeye başlamıştı " yaa Batu tamam dur beynim eror vericek sarsıntıdan" dediğimde gülerek " ben sana dedim bana bulaşma diye" dediğinde dahada üzerime geliyordu. Bi anda ne olduğunu anlayamadan bir yere çarptığımı farketmiştim tabi yaa duvara çarpmıştım sırtımı ne bekliyordum ki burdan sonrasında köprü olmasını falan mı?. Yastık yavaşça Batu'nun elinden düştüğünde sol elini duvara yaslamıştı. Ben elimdeki yastığı iki elimle tutarak sıkmaya başlamıştım.
Çünkü bana öyle bir bakıyordu ki heyecanlanmak elimde değildi o ela gözleri insanı biti... Derin nediyosun kızım sus iç sesimle kavga ederken Batu bana dahada çok yaklaşmıştı hiç bir şey yapamıyordum put gibi kalmıştım öylece kalbim çok hızlı çarpıyordu ve bunu onunda duyabildiğinden bin kat emindim. Yaa çocuk öyle bakma gözünü sevim bak bide gözünü sevim diyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL BELA #wattys2019 ( TAMAMLANDI)
ChickLitKutunun üzerindeki notu okuduğumda " eğer bir gün yaşadığım şeyi kabullenirsem kavgayı neden ettiğimi sana söyleyebilirim, lafı fazla uzatmak istemiyorum iyiki doğdun ufaklık" yazmıştı.