Sabah olduğunda yataktan sürünerek çıkıp bamyoya kadar gidip yüzüme suyla yıkadıktan sonra yine sürünerek odama gelmiştim. Yüzümü kurulayıp üstümü giyinmiştim. Sonra çantamı sırtıma alıp salona gitmiştim. Tabi kimseyi orada bulamayınca mutfağa gitmiştim. Teyzeme taklit yaparak " teyze sana telefon alacam ha böle ellemeli" diyerek gülmüştüm.
Teyzemde bana karşılık vererek " bende sana beyin alacam ha böle gıvrımlı" dediğinde hep birkikte gülmüştük. Eniştem " ee gidiyor musun bugün Görkem'in yanına" demişti. Ben " evet gidiyorum hatta geç kaldım şuanda kapıdan çıkıyorum diyerek evden çıkmıştım. Hemen bi taksiye binip stüdyoya gitmiştim. Taksiden inip kapıyı çalmıştım. Görkem kapıyı açtığında " çok sık gelmeye başladınız Derin hanım neye borçluyuz bunu "demişti. Ben " içeri alırsan anlatıcam" dediğimde kapıyı açarak "geç" demişti.
Sonra beraber oturmuştuk. Görkem eliyle kafama hafif vurarak " anlat bakim noldu?" demişti. Ben konuyu ona anlatmıştım yardım istediğimi belirtmiştim. Görkem " ben elimden geleni yaparım ama Batu'nun nediyo bu işe" dediğinde ben yalan söylemek zorunda kalmıştım ve " yok yok Batu" da çok istiyor diyoki o yeter ki yardım etsin ne isterse yaparım diyo"dediğimde Görkem şaşırarak " Batu'mu diyo bunları inanmam valla inanmam ulan daha çocukla geçen kavga ettik" demişti.
Ben " yok o seni affetmiş öyle dedi" demiştim. Görkem " omu beni affetcek?" dediğinde ben " şey yani o beni affetsin dedi" dediğimde Görkem " iyi bakalım neyse sonra konuşuruz bunu söyle peki kimmiş bu kadın kimlerdenmiş" dediğinde ben " salak kimlerden olcak Batu'nun annesi adı Leyla Sancar işte bu kadar" dediğimde Görkem " Derin eğer dediğinde göre bu adam kadınla evlendiyse bulmam zor olur soyadı değişmişdir belki hiç bulamasınlar diye adını bile değiştirmişlerdir"demişti.
Ben " bu arada adamın adı Murat'mış"demiştim. Görkem " Murat?" dediğinde ben " Murat işte" demiştim. Görkem " lan soyadını adamın" demişti ben " ne bilim ne adını bilmiyorum bitek ayy ben adamın soyadını öğrenmedim" demiştim. Görkem " iyi halt yedin işimiz dahada zorlaştı şimdi" demişti.Ben "şimdi ben bu adamı arayıpta o şerefsizin adı neydi diye soramam adam ümidini kaybeder" demiştim. Görkem "tamam napalım araştırıcaz artık" dediğinde ben " Görkem sana bişey sorucam sen nasıl araştıra biliyorsun?" demiştim.
Görkem " ne nası araştırabiliyorum?" dediğinde ben " yani Taner bey kaç yıl boyınca aramış ama bulamamış sen nası bulucaksın" demiştim. Görkem egolu bir tavır takınarak " ben sandığından da yetenekli bir insanım ve onu nasıl bulduğumu söyliyemem" demişti. Ben " peki madem öyle ne zaman haber verirsin bana?" demiştim. Görkem " en fazla bir hafta" demişti. Ben şaşırarak " oha o kadar sürer mi?" dediğimde Görkem " sürer tabiki neyse sen git hadi işim var benim" deyip beni evden kovmuştu resmen.
Neyse ben taksiye binip eve gelmiştim. İçeri girdiğimde eniştemle teyzem mutfakta meyve yiyorlardı. " napıyonuz gençler? " diyerek mutfağa bir giriş yaptığım da eniştem " neremiz genç kızım?" dediğinde teyzem atarlı bir şekilde " aaa sen yaşlanmış olabilirsin ama ben hala gencim" demişti. Ben " tamam sakin teyzecim sen genç, güzel, ve akıllısın" dediğimde eniştem kıkırdamıştı. Teyzem " komik bişey mi var? ben göremiyorum da" demişti.
Ben devreye girip " tamam sakin Görkem'le konuştum araştırıcak Leyla hanımı o adamı bana haber vericek" demiştim. Eniştem " iyide kızım bu çocuk nasıl yapıcak onun eşi holding sahibi değil mi?" dediğinde ben "evet" demiştim. Sonra eniştem devam edip " tamam işte koskoca adam bulamamış yıllarca Görkem nasıl bulsun kızım" demişti. Ben " aslında onu bende merak edip sordum Görkem'e ama onu söyliyemezmiş" dediğimde teyzem " ben o çocuğa güveniyorum valla yapıcam derse yapar" demişti.
Ben konuyu değiştirip " yarın Batu'yla Esma'yı alıp okul için alışverişe gidicez" dediğimde eniştem " Batu'nun haberi var mı bundan?" demişti. Ben " yok" dediğimde eniştem " ee ya çocuk kabul etmezse" dediğinde ben kendimden çok emin bir şekilde " o, ben ne istersem yapar" deyip çok havalı bir şekilde odama giderken teyzem arkamdan popişime terlik atıp " kız sen adam olmazsın var yaa!" dediğinde ben " teyze yaaa!" diye bağırmıştım.teyzem arkamdan "ne!" diye bağırdığında ben " offf!" demiştim bağırarak. Sonra odama gidince Aylin'i arayıp Görkem'le konuştuklarımızı anlatmış. Aylin çok sevinmişti.
Şimdi yapmam gereken bir an önce okul alışverişi yapmak ulan her seferinde okul alışverişine ve okuluna ilk gününe bir hevesle gidiyordum ama gerisini ne siz sorun nede ben söyliyim. Sonra elim telefona gitmişti ve Batu'yu aramıştım " Batu" dediğimde " efendim Derin" demişti. Ben " napıyosun" demiştim. Batu " napıyorum yiyecek bir şeyler hazırlıyorum kendime sen napıyosun" demişti. Ben " iyyim bende odamda oturuyorum" demiştim. Batu " eee niye aradın?" dediğinde ben " niye olcak o çarpık bacaklı cemre geldi mi? Diye soracaktım" dediğimde Batu " ne!" dediğinde hemen çevirerek "şey yani yarın sen, ben, Esma okul alışverişine gidicez onu haber vermek için aradım" dediğimde Batu " tamam yarın sabah yanına gelirim beraber Esma'yı almaya gideriz" demişti. Ben "tamam o zaman yarın görüşürüz" deyip tam telefonu kapatıcakken Batu " Derin!" demişti.
Ben " efendim" dediğimde Batu gülerek " bu cemre o günden sonra hiç gelmedi" demişti ben " sinirle "off " diyerek telefonu kapatmıştım. Sonra salak salak gülüp iyi en azından cemre gelmemiş deyip yatağa uzanmıştım. Sonra geri kalkıp durmadan yatıyorum olmaz böyle ben en iyisi kitabımı yazmaya devam ediyim İzmir'e geldiğimden belli yaşadıklarımı kitap olarak yazıyordum belki kitap çıkarırdım bellimi olurdu yirmi sekizinci bölümü bitirmiştim. Kitaptaki bölüm bittikten sonra bişey farketmiştim. Feci halde boş oturmaktan sıkılmıştım.
Gidip teyzemle dedikodumu yapsam diyordum ki sonra aklıma çok fazla bana terlikte vurduğu gelmişti. Sonra vazgeçmiştim. Mecburen yatakta oturacaktım sonra telefonumu alıp elime internete girmiştim instagrama kaç aydır girmediğimi hatırlamıyordum mesajlar, istekler, yeni fotoğraflar hepsi o an bana saçma geliyordu bir dahaki instagrama gireceğim zaman sevdiklerimden gelen mesajlara bakmak için gireceğime kendime söz vermiştim. Artık bir hedefim vardı Piyancı'yla düet yapmaktı, aslında bir sürü vardı youtube kanalı açmak, şarkı söylemek, Piyancı'yı görmek, ve en önemlisi mutlu olmaktı sabahları küfür ederek değilde severek yapacağım bir iş için uğraşıyordum.
Ben ilerde herkezin çabaladı, istedi, yorulmadan, bıkmadan, uğraşdı, didindi denilen birisi olmak istiyordum. İnsanların beni güzel hatırlamalarını ve sevmelerini istiyordum. Bence istersem herşeyi yapabilirdim yeter ki istiyeyim ve çaba göstereyim. İstanbul'u çok özlemiştim ama İzmir'de artık benim herşeyim olmuştu. İstanbul'a eğer bir daha dönersem bu konser için olucaktı. Hayallerim güzeldi kurduğum düşler ondan da güzeldi, ama gerçekleri bazen kaldıramıyordum. Bu kadar zor olamaz diyordum kendime, bu kadar uzak olamazdı herşey bana.
Eskiye baktığımda herşey boş geliyordu o zaman da hayalim müzikti ama hiç çaba göstermemiş o zamanlar onu anlamıştım. Şimdi ise herşeyi yapıyorsun elimden gelsede, gelmesede çünkü kararlıydım etrafımda bana güvenen destek veren sevdiklerim vardı. Ama şu da vardı benim gibi hayali müzik olan ama etrafındaki çevre ve insanlar yüzünden bu hayalinden vazgeçen bir sürü insan vardı hepsini tek tek karşıma koysalardı hepsine pes etmemelerini, vazgeçmemelerini, kendilerine güvenmeleri gerektiğini söylerdim. Çünkü herkes şanslı olamıyordu bu konuda tek başına çaba gösteren o kadar çok insan vardı ki sahnede olup şarkı söylemek için gözyaşı döken bir sürü insan vardı.
Ve ben kendime yedi yaşımda bi söz vermiştim bir gün geldiğinde beni sevenlere asla hayranım demicektim çünkü kimisi ablam, kimisi kardeşim, abim, herşeyim olucaklardı. Bende hayran diye bir kelime yoktu ve elimden geldiğince beni seven o güzel insanlarla görüşecektim çünkü hayran olmak, sevmek, ve onunla konuşmak nasıl bişey çok iyi biliyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL BELA #wattys2019 ( TAMAMLANDI)
Chick-LitKutunun üzerindeki notu okuduğumda " eğer bir gün yaşadığım şeyi kabullenirsem kavgayı neden ettiğimi sana söyleyebilirim, lafı fazla uzatmak istemiyorum iyiki doğdun ufaklık" yazmıştı.