KAYIP İZ

ASİSİN!

Bu dünyadaki insanlar ne kadarda günah her gün okula gitmek nedir
ya bunlar bizim gezegenden beter.

Kerim hoca iki hafta boyunca okula gelmemişti.

Kim bilir bana ve yamana zor bir ödev vermek için gelmemiştir.

Bugün gelicekmiş.

Ah o uzun uzun uyuduğum gündüzler ne kadar güzeldi.

Okul üniformamı giydim.
Saçlarımı da herzaman ki gibi üsten taradım. Önden biraz saç alıp arkaya tel toka ile sabitledim.
Dün akşam banyo yaptığım için saçlarım mis gibi kokuyordu.

Bebek şampuanı kullanıyordum. Bana göre Kokusu çok güzeldi.

Kahvaltı yapmadan çıktım.
Evinin bugün okulda bir işi olduğu için erkenden gitmişti.
Artık kusmalarım son bulmuştu. Hele yamanın üzerine kustuğum anı hiç bir zaman unutmayacaktım.

Yaman, şaşkın bakışlarıyla bana bakıyordu.
"bana üzerime sakın kustuğunu söyleme"dedi.
Sinirden gözlerini kapatmıştı ve sağ elini yumruk yapmıştı.

Eyvahlar olsun!
Yamanın üzerine kusmuştum. Onun tişörtünü mahvetim diye beni tehtit eden çocuk üzerine kustum diye bana neler yapmazdı.
Düşünmek bile istemiyordum.

Mahçup bir şekilde karşımda midesi bulanan ve öfkeli olan yamana baktım.
"İstiyerek Üzerine kusmadım ki"dedim.
O sevimli sesimi kullanarak.

"Yok birde isteyerek üzerime kusaydın!"

Yaman küfür edip duruyordu.
Bana da çok kötü bakıyordu.

"Eğer kolumu bıraksaydın üzerine kusmazdım"dedim.

İfadesizce Bana bakıyordu ama Bakışları beni çözmek ister gibiydi...
Bende ona Gözlerimi kırpmadan bana sütlü çikolatayı andıran o koyu kahverengi gözlerine bakıyordum.

Gözlerimi ilk ondan ben çekmiştim. Çantamı alıp, Kimseyi takmadan sınıftan çıkmıştım. Okula iki gün gitmemiştim. Yamanda numaram vardı ama hiçbir şekilde ona bir şey yazmadım oda bana.

Evin zaten yamanın üzerine kustuğumu duyunca gülme krizlerine girmişti.
Onun gülmesi aklıma geldiğinde Bende gülmeye başladım.

İki gün sonra okula gittiğimde hiç bir şey olmamış gibi davrandım. Öğrencilerin arkamdan konuştuğunu biliyordum. Ama benim onları parçalayacağımı bildikleri için yanımda bir şey demiyorlardı.

Başım başım neler oluyor.

Bir kapının önünde oturdum.
Birdenbire Dönen başımı ovalamaya başladım.
Gözlerimi kapatığımda bazı kesitler geliyordu.

Göremediğim bir çocuk vardı. Benim yaşlarımdaydı.
Bordu bir pantolun giymişti. Sağ ellini cebine koymuş bana doğru geliyordu.
-Oo şu güzelede bakın.
Diyordu. O pis sırıtmasıyla.

Bu kesitlerde neydi böyle. Başım daha çok dönmeye başlıyordu.

Ben vardım korkmuşa benziyordum. Bunlar kaç kişiydiler böyle.
-uzak durun benden.
Diyordum Titreyen bir sesle.
En önlerinde olan bir çocuk ayağa kalkıyordu.
-güzelim, daha tatmadık seni.
Dediğinde. Öfkeli bir şekilde çocuğa doğru yürüyordum. Tırnaklarımı var olan gücümle çocuğun suratına geçiriyordum.
Çocuk acı bir şekilde inlemeye başlıyordu.