TENİN DOKUNUŞU

559 62 0
                                    

İkimizde birbirimize karşı çok tuhaf davranıyorduk. Okul çıkışı safiye hanımın yanına gelmiştim. Yine pencereye bakıyordu.

"Safiye hanım! Nasılsınız" diye sordum. Bana baktı yanına oturmam için işaret verdi.

"Bekliyorum ama gelmiyor" dedi.

Kimi bekliyordu. Onun yanına ne zaman gelsem, hep pencereye bakıyordu.

"Kimi bekliyorsun?"diye sordum.

"Kocamı, beni unutmuş. Baksana hiç gelmiyor..." ağlıyordu ama ben onun ağlamasına dayanamazdım ki.

Onu sana getirecem. Bu adam hâlâ yurtdışındaydı. Hele bir gelsin onunla konuşacaktım.

"Merak etme birgün gelicek."

Safiye hanım, sanki biraz daha iyiydi.
Zor bela, Hemşiresini değiştirmiştim.
Safiye hanıma, tarihi geçmiş bir ilaç vermişti. Müjde hanıma "eğer o hemşireyi değiştirmezseniz sizi şikayet ederim!" Demiştim. Ve dakikasında değiştirmişti.

Sağlık okumak zordu. İsteseydim onun işine son verebilirdim. Eğitimine emek vermişti. "Bir daha seni Safiye hanımın yanında görsem işin biter!"diye uyarmıştım.

Bir daha böyle bir hata olmayacağını defalarca bana söylemişti.

Müjde hanımda mahcuptu baya ona kızmıştı. Ama o ilacı farketmeseydim daha kötü bir şey olabilirdi.

"Çocuklarını özledin mi?"diye sordum.

"Çok özledim. En çok yamanımı özledim. Ona sütlaç yapar mısın?"

Sütlaç mı?

"Yaparım, çok mu sever?"diye sordum.

Gülümsedi ve ellerimi tutu.
"Yamanım bana kırgın, sütlacı çok sever."

Sütlaç yapmayı bilmiyordum.
Ama interneten bakıp yapacaktım.
Yaman seviyorsa bunu seve seve yapardım.

Safiye hanım, keşke delirmesine yol açan o günü bana anlatsaydı.
Zamanla bekleyecektim.

"Ben sütlaç yapmayı bilmiyorum. Sen tarifini biliyor musun?" Böyle yaparak eski günleri hatırlamasına yardımcı oluyordum.

"O sütlaç yiyince çok mutlu olur. İçimde tuhaf bir duygu var. Yani böyle oğlum üzgünmüş gibi hissediyorum"

Annelerin, hissleri çok kuvvetlidir.
Oğlun üzgün ama yanında ben varım.
Üzülmesine izin vermeyeceğim.

Safiye hanıma sarıldım.
O bir anneydi. Bende anne kokusunu çok özlemiştim.

"O iyi merak etme. Ben yanındayım. Hem abisiyle de barıştı."

"Hiç değişmemişler, baksana yine hâlâ  kavga ediyorlar. Küçükende çok kavga ederlerdi."

Bu seferki kavgaları basit değildi.
Ama her şey yolluna gitti.

Safiye hanım, eskisine göre daha iyiydi.
Biraz daha sohbet ettik. Onunla oyun oynadım. Çok güzel gülüyordu.
Bana 'kızım' diyordu. Bir annenin ağzına çok yakışıyordu.

Sen unutuldun, ama ben seni onlara hatırlatacaktım.

Sütlacın tarifini alıp eve gelmiştim.
Nasılda oğlunun duygularını hissetmişti.  Hemen sütlaç yapmaya başladım. İlk önce Malzemeleri çıkardım. Mür etrafımda dolanıp duruyordu.

"Ne... ne yapıyorsun?"

Bu tatlıyı hiç yememiştim. Yamanla bir ilk olucak.

"Bende bilmiyorum. Bir tatlı, sütle yapılıyor. Adı sütlaç."

KAYIP İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin