BAHARI BULDUM.

574 67 22
                                    

Geceydi ve ben çok korkuyordum. Mür'e sarıldım.

"Mür çok korkuyorum. Yine zifir gelicek! bu sefer bana nasıl işkence edecek merak ediyorum."

Onun işkencelerinden kaçamazdım.
Mür benimle artık konuşabiliyordu.
Buna çok sevinmiştim. Benim keçim akılıydı. Konuşmayı hemen kavramıştı.

"Nerrisa korkma" dedi o ince sesiyle.

"Korkuyorum, Görmüyor musun sırtımın halini."

Arkama gidip, sırtıma baktı.
"Kötü, kötü olmuş."dedi.

Mür'ün koku alma duyusu çok iyidir. Ona baharın kokusunu verecektim. O da bana baharı getirecekti.

İyi ki mür vardı.

Artık uykusuz kalan gözlerim dayanamıyordu.

Sadece bugünü sayma, kaldı bir gün. Yaman için az daha dayan.

Bir denizin ortasındaydım. Bir anda deniz cama dönüştü. İçinde sıkışıp, kaldım. Zifir göründü yanıma geldi. Onun o siyah uzun saçını yolmak istiyordum.
"Gözlerin, korkunç gözüküyor." Dedi. Ceza vereceği için halinden çok memnundu.

"Canımı fazla yakma."dedim. Korkuyordum. Bana ne yapacağı belli olmazdı. Tek bir hareketiyle camları parçaladı. Denize girmiş gibiydim ama etrafımın hepsi camla doluydu. Camlar Bedenime batıyordu.

"Korkuyorum, Dur lütfen çok acıyor" dedim.

Gözlerimi kapatmıştım. Canım çok acıyordu. Bitsin bu işkence istiyordum.
"Daha yeni başladık!" Zifir, Camları sıkıştırdıkça yaralarım artıyordu.

"Acıyor!" Dedim.
Bitsin bu işkence, lütfen bitsin!

"Canım acıyor, Bitsin bu işkence."
"Nerrisa! Uyan uyan..."

Mür'ün sesini duyunca gözlerimi açtım. Bedenime baktım. Bacaklarım çok kötü bir durumdaydı. Bütün kan lekeleri yatağa bulaşmıştı.

Saate baktığımda okul için geç kalmıştım.
Hemen yaralarımı temizledim sonra okul için hazırlanmaya başladım. Siyah İnce kilotlu bir çorap giymiştim.
Yaralarım belli olmasın diye.

Sadece kafamda yara yoktu. Boynuma da siyah bir fular takmıştım.
Bugün okula gitmeyebilirdim ama müdüre hanım beni uyarmıştı. O yüzden gitmek zorundaydım.

Kesilen yerlerim, çok acıyordu.
Okula gelene kadar neler çektim!
Oturunca canım yanıyordu, yürüyünce yanıyordu, Neredeyse ağlamak üzereydim!

Telefonuma bakınca evin beni kaç kere aramıştı. Mesajını açtım.

Kimden: komşu
Bu kapı niye açılmıyor!!

Kimden:komşu
Nerrisa iyimisin?
Kapıyı kaç kere çaldım. Açmadın uyuya mı kaldın?

Okula geldiğimde herkes dışardaydı. Sanırım tenefüs ziliydi. Kantine gittiğimde evin beni görüp yanıma geldi.

"Sen neredesin ya!"
"Hiç sorma uyuya kalmışım."
"O kadar kapıyı çaldım duymadın mı?"

Hayır anlamında kafamı saladım.
Bu ikinci dersmiş. O kadar da geç kalmamıştım.

"Bu fular ne?"diye sordu.
"Bir farklılık olsun diye taktım."

Yalan...Yalan!

Ders zilli çalınca sınıfa girdim. Bu resim yarışmasında kazandığım ödüllü denize vermiştim.

KAYIP İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin