Avani karşımdaydı. öylece bana bakıyordu. Buraya neden geldi ve nasıl izin alabildi.
Bilgelerin izin vermesi imkansızdı.
Dünyaya gelmek böyle kolay değildi ki.
"Neden! neden Buraya geldin?"
Dünyaya gelmesini istemiyordum. çünkü: biliyordum o bu hırsızlık olayını araştıracaktı. Bunu geçtim herkesin hayatını tehlikeye atmaya ne hakkı vardı?
"Özlemişim seninle konuşmayı" dedi. yatağımın kenarına oturdu ve uzun uzun bana bakmaya başladı.
Bunu gözlerinde görebiliyorum.
Ama Sana asla umut vermemeliyim."Bak avani buraya gelmen yanlış."dedim.
Çok tedirgindim. Asla avaniyi burada beklemiyordum.
nasıl izin aldı.
"Neden yanlış olsun"dedi.
Acaba eşleşmişmiydi.
Keşke öyle olsaydı. avani, evli olsaydı. Beni de sadece arkadaş olarak görseydi."Bak ikimizde artık eskisi gibi arkadaş olamayız. Sen benim için değerli birisin. Evimede hoşgeldin ama buraya gelmen yanlıştı"
Bilgeler nasıl izin verebildi. benim evde tek olduğumu biliyorlardı. Benim gezegenimde böyle bir şey söz konusu bile olamazdı.
Gerçi mür vardı.
" merak etme sadece iki gün kalıp gidecem"
Surat ifademle onu üzmüş olabilirdim.
Avani sert ve yumuşak arasında olan biriydi. Benim için bir çok şey yapmıştı.Ona evimi gezdirdim, kahve yaptım ve karşılıklı oturup sohbet etmeye başladık.
"Evin güzelmiş, nerrisa keçin niye bana bu kadar kötü bakıyor."dediğinde keçime bakmıştım.
gerçekten mür çok kötü bir şekilde avaniye bakıyordu.
Ne tuhaf bir keçisin.
Ellin yabancısına hayran hayran bakarsın. Kendi gezegeninden olana tripli bakarsın. Hata her an üzerine atlıyacak gibisin..."O öyledir, boşver bazen banada öyle bakıyor."
Beni görmezden geldiği günleri bir bilsen.
"Sindoyadayken, bir kaç şey duydum, ama inanmadım. bu doğru değil... değil mi?"
Yalan söylemek; bazen mecburi bazende çaresizlik içindir. ben, yalanı her iki durum için de kullanıyorum.
Mahçup bir şekilde avaniye baktım.
"Sana hayır demeyi çok isterdim. Ama duyduklarının hepsi doğru. Bu utanç verici biliyorum. ama kutsal kitabı ben çaldım"dedim.Bana inanmak zorundaydı ve inanması için ellimden geleni yapacaktım.
Avani bardağını sert bir şekilde masaya koydu.
"Ben inanmıyorum! O kitabı sen çalmadın."dedi.
bunu söylerken ayağa kalkmıştı."Avani!"demeden öfkeli bir şekilde yukarı çıktı.
Bana nasıl bu kadar güveniyordu.
Mür'üde yanıma alıp yatağıma uzandım. biraz düşündüm.
Avaniye bu iki gün içinde iyi bakmalıyım. Ama Mesafemi de korumalıyım. Mür'e baktığımda uyuyordu."Mür, her şey çok karışık.
Defa ağacının amacı ne? of mür birbilsen o kadar kafam karışık ki napmam gerektiğini bilmiyorum."
Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP İZ
RandomBU KİTAP: ZİHNİNİ YORUCAK! Dünyamızdan, çok farklı bir gezegende yaşıyan bir genç kız düşünün. Kendisi tam bir ENKAZ! hataların ve günahların bedelini ödedi. Kız kardeşi için yapmadığı bir suçu üzerine aldı ve en acımasız şekilde cezalandırıldı. A...