Üç bilgede karşımdaydı. Afra bana korkmuş bir şekilde bakıyordu.
"Sen...Sen iyi misin?" Sadece baktım. Evime gitmek istiyordum. Bilgelere bakmadan evime gitmek için yürüdüm. Beni görenler geçmiş olsun diyordu. Saçlarıma şaşkın bir şekilde bakıyorlardı. Ellimi kapıma koydum ve içeri girdim.
"Aroraya, beni affet. Samra bu mektupta her şeyi anlatmış. bulaşıcı bir hastalığı olduğunu neden söylemedin? Seni nerrisadan ayırmazdım. O senin öz kızın..."
Daha ne kadar acı çekecektim. Her şeyim yalanmış. Annem bildiğim kişi öz annem değilmiş. Ailem beni kandırmış. Yavaş adımlarla oradan uzaklaştım.
Beni hissetmemişlerdi ama neden? O adamın ayak sesimi işitmesi gerekiyordu.Afroditi gördüm. Beni gördüğünde yanıma geldi.
"Hey! Sen ne zaman geldin. Bu arada berbat görünüyorsun." Kömür kayalıklara geldim. Bu cadı niye peşimden geliyordu. Belki ağlamaya ihtiyacım vardı.
"Niye peşimden geliyorsun."diye kızdım. Yanıma oturdu.
"Bak biliyorum kendimizden pek haz etmeyiz. Ama yanındayım"
Kim derdi ki... afroditle böyle dertleşeceğimi.
"Herkes tarafından kandırıldım.
Sevdiğim hiç beklemediğim kişiler tarafından hayal kırıklığına uğradım."
Gözyaşlarımı sildim."Çok üzgün duruyorsun. Bilmediğin şeyler var. Biz senin hakkında her şeyi biliyoruz. Keçin mür, bilgeler tarafından oraya gönderildi. Ve ona anlatığın her şeyi biz duyuyorduk. Bir gücünün olduğunu. Bir insana aşık olduğun biliyorduk."
Mür ha... bir o kalmıştı. Demek ki ajanmış. O yüzden mi yamanla ilgili beni dinlemekten kaçıyordu.
Kimse bakireliğimi bozduğumu bilmiyordu."Annen, darya burada mı?"diye sordum. O kadar şey yaşadım ki mür'ün ajan olması, ya da ailemin yalan olması gözümde bir hiçti. Onları da affetmiyecektim. Kimseye bundan sonra güvenmiyecektim.
"Evet burada, niye sordun?"
Şüpheli bir şekilde bana baktı.
"Ruhumu öldüreceğim." Bana şaşkın bir şekilde baktı. Darya, tehlikeli bir cadıydı. Bir ruhu öldürmek kolay değildi. Hissiz olmak isteyenler bunu yapıyordu. Bende hissiz olucaktım."Ne... nerrisa saçmalama. Annem acımaz ha,"
Acımasın ruhumu öldürsün. Hiç bir şey hissetmek istemiyordum.
Saçlarıma dokundu.
"Bu arada saç rengin yakışmış." Rengi lacivert olmuştu. Buna bile sevinemiyordum. Beraber darya'nın yanına gittik. Uzun tırnaklarıyla bir şeyler yapıyordu."Ruhumu öldürmen için geldim." Dedim. Beni görünce şaşırdı.
"Mahri kızı nerrisa, hoşgeldin.
Kızımla seni bir arada görmek ne güzel"Beni yosunlarla dolu bir yatağa oturtu.
"Ailen ruhunu öldüreceğini biliyor mu? Duygusuz olmaya razı mısın? Ağlamıyacaksın, gülmüyeceksin. Hiç bir şey hissetmiyeceksin." Ben buraya gelirken kararımı vermiştim.Hiç düşünmeden yosunlarla kaplı yatağa uzandım.
Darya, vücudumu kontrol etti. Tırnağını göbeğimin içine koyacaktı. Gözlerimi kapatım. Korkmak yok!Neden ruhumu öldürmüyordu?
Elleri havada durmuştu.
"Senin ruhunu öldüremem çünkü hamilesin" söylediği cümlelerle şaşkına döndüm. Ben hamile olamazdım. Şimdi ne bok yiyecektim. Karnımda bir insandan olan bebek vardı. Afrodit hayretle bana baktı. Annesi öylece bana bakıyordu.
"Bilgelere haber vermeliyiz"
Hayır onlar beni de bu bebeği de yaşatmazdı.
Afrodit konuştu.
"Bence bu kadar kötü düşünme. Ailene..." sözünü kestim."Bana aile deme! Onlar gibi bir ailem yok." Kızgın bir şekilde oradan uzaklaştım. Hamile olmamalıydım. Yamana ait bir parça karnımdaydı. Suliya yanıma geldi. Ona her şeyi anlatım. Beraber onun evine gittik.
"Nerrisa, bu hatayı nasıl yaparsın. Evlenmeden..."
"Sevdim anlıyor musun? Sadece onun olmak istedim. Lütfen üstüme fazla gelme."Suliya bana sıcak bir süt getirmişti. Sonra kapısı çaldı. Gitti açtı.
Sesinden tanıdığıma göre atun gelmişti.
"Bilgeler ve herkes nerrisayı bekliyor. Lütfen şatoya gelin"
Suliya yanımdaydı. Beraber şatoya geldik. Herkes buradaydı. Aileme baktıktan sonra gözlerimi direk çektim. Babam mahri hemen yanıma geldi. Sarıldı bana.
"Özür dilerim yavrum. Kitabı kardeşin çalmış, seni çok özledim. Geldiğini niye haber vermiyorsun?"diye kızdı. Ben ondan uzaklaştım.
"Niye bu kadar üzgünsün?" Aroraya da yanıma geldi. Sarılacakken ondan da uzaklaştım.
"Sizi görmek istemiyorum. Ben eve geldim. Ama duymadınız! Zaten ben duymam gerekenleri duydum" gözlerim assini buldu bana üzgün bir şekilde bakıyordu.
Herkes biliyordu sadece ben bilmiyordum. Hepsine öfkeli bir şekilde baktım.
"Kızım, bizi boşver. Senin bu halin ne? Ne yaptılar sana" aroraya ağlamaya başladı. Ona diyecek bir söz bulamıyordum. Zifir, Hersa hepsi buradaydı bana bakıyordu.
Babam mahri ne diyeceğini bilemediği için önüne döndü. Beni öldürsünler... Bilge afra herkese bakıp konuştu. Bende donuk bir şekilde ona bakıyordum.
"Duydunuz mu? Mahri kızı nerrisa, hamile!" Şaşkın bakışlar, söylentiler her şeye boyun eğdim.
"Ne!" Babam mahriye baktım.
Sonra aroraya gözlerimdeki acıyı gör istedim."Bakın biz nerrisaya haksız bir ceza verdik. Bu sefer onu bağışlayacağız." İtiraz etme sesleri geldi.
"Biz böyle bir şey kabul edemeyiz."
"Kız bir insandan hamile!"
"Kızı cezalandırın!"Arkamda kimse yoktu. Yine yalnızdım.
Karnımda bir bebek vardı. Ona kıyamazdım."Susun!" Bilge afra zor bir durumdaydı. Zaten mür'e gerçeği itiraf edince hemen gelmem için mesaj yollamışlardı.
"Bakın biz böyle bir günahı bağışlamayı kabul etmiyoruz." Babam mahri kendine gelince konuştu.
"Bu sefer kızıma zarar vermenize izin vermiyorum. Kızımın halini görmüyor musunuz? Duygusuz herifler! Ona haksızlık ettik. Onu dünyay gönderen bizdik. Ne bekliyordunuz. Kızıma zarar veremezsiniz. Arkasında bu sefer ben varım. Torunumuda zarar veremeyeceksiniz!"
Şaşkınca babama bakıyordum. Benim arkamdaydı. Sonra aroraya konuştu.
"Ya bu sizin başınıza gelseydi. Bende kızımın arkasındayım. Benim şifacı olduğumu unutmayın! Hiç birinizi iyileştirmem"
Bana kızım demişti. Bunun için çok geç değil miydi? Bu karnımdaki arayıcıydı ona kimse zarar veremezdi.
Herkese bakıp konuştum.
"Benim geleceği gördüğümü biliyorsunuz. Bu karnımdaki bebek sıradan bir bebek değil arayıcı!" Dedim. Bunu söylememle herkes şaşkına döndü.Bilge armus koşarak bize doğru geldi.
"Kutsal kitaba bir madde geldi ve arayıcı'nın annesi nerrisa diyor ve babası da yaman yücel" böyle demesiyle herkes eğilmeye başladı.
"Efendimiz"diyeArayıcının ırkı farklıydı. Bunu en başından beri biliyordum...
Devam edicek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP İZ
De TodoBU KİTAP: ZİHNİNİ YORUCAK! Dünyamızdan, çok farklı bir gezegende yaşıyan bir genç kız düşünün. Kendisi tam bir ENKAZ! hataların ve günahların bedelini ödedi. Kız kardeşi için yapmadığı bir suçu üzerine aldı ve en acımasız şekilde cezalandırıldı. A...