KALBİNİ DİNLE

502 58 22
                                    

Yaman, bilmiyordu onu ne kadar çok sevdiğimi. Bende kendime anlam veremiyordum. Yamana bu kadar değer vermem normal miydi?
Belkide Gözlerindeki acıyı kendimde gördüm.
Beni en çok gözleri etkilemişti.

Ceyhun'un gözü sürekli bizdeydi.
"Neden sürekli buraya bakıyor" diye söylendim.
"Kim" diye sordu yaman. Benim baktığım yere bakınca 'ceyhun' diye tısladı.

Yaman, bir anda ellerini omzuma koydu ve beni kendine çekti.
Bende ona şaşkın bir şekilde baktım.
"Yaman ne yapıyorsun?"

Böyle kendimi tuhaf hissediyordum. Böyle şeylere alışık değildim. Herkesin içinde utanıyordum ya.
Öylece kaldım.

Ceyhun öfkeli bir şekilde yanımıza gelecekken biri onu durdurdu.
Bu çocuğun derdi neydi?

Karnım çok acıkmıştı.
"Hocam daha yemek hazır değil mi?"
Zavalı ben, nasıl beni aç bırakırlardı.

Affet hoca konuştu.
"Birazdan hazır olur."

Sabahtan beri 'birazdan hazır olur' diyorlar. Ama yemek nerede? Bilseydim evden bir şeyler getirecektim. 

Yaman çeketinden bir çikolata çıkarıp bana verdi.
Hemen alıp yedim. Bu halime gülmüştü.

"Yemeği olan var mı?" Diye bağırdım.

Ceyhun bana bir kek verecekti ama yaman izin vermedi. Ya neden ama!

"Of yaman, ya... keki verecekti ne güzel."

"Kes sesini! ondan, bir şey almayacaksın."

Yaman çok sinirli gözüküyordu. Yamanın sinirlerine gelemiyordum. Biraz daha aç kalabilirim.

Süt içtim, ama açlığımı yatıştırmıyordu. Yemekler zaten hazır alınmıştı. Bu hocaların ellide çok ağır canım ya!

Evinle tunç bu marka ismi için tartışıyordu. Onları kendi halinde bıraktım. Şimdi birinin tarafını tutsam diğeri bozulur. Hocalar en son yemek için hepimizi çağırdı.
Sonunda!

"Nerrisacım, bu kadar aç olduğunu bilmiyordum."

Hocaya bakmakla yetindim. O sırada kerimcan konuştu.

"Hocam sabahtan beri yemek dileniyor."  Yemeğimi çiğnedikten sonra kerimcana baktım.

"Kahvaltı etmeden geldim. Acıkmam gayet normal."

"Senin insan olduğundan şüpheleniyorum. Bizi de yersin bu mideyle" bu kerimcana gıcık olmuştum.
Gerçi bana bir elma vermişti.

Sorduğu soruyla kaldım. cidden benden şüpheleniyor muydu?
Biraz az yemeliydim. Kendime bir çeki düzen vermeliydim.

"Niye bana öyle bakıyorsun? Sadece Şaka yaptım."
Bu çocuğun bir tane kromozomu fazlaydı.

Karnım doyduktan sonra çadırıma gittim. Her dakika başı bileğime bakıyordum.
İyice belirlenmişti.
Gözlerimi kapatıp uyudum.

Hersa, tüylü bir elbise giymişti.
"Hayırlı olsun, artık bağışlandın."

"Bütün cezalılar affedildi mi?"
Diye sordum.
Hersa, yanıma geldi. Ellerini başıma koydu.

"Defa ağacı, herkesi bağışladı. Ailen seni bekliyor." Dedi.

Bu haber eskiden olsaydı çok sevinecektim ama şimdi üzgündüm. Çünkü; Ben bir dünyalıya aşık olmuştum. Ailem ve onun arasında kaldım. Ben yamanı seçtim. Onu bırakmaya niyetim yoktu.

KAYIP İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin