Renkli bulutlar etrafımı sarmıştı.
"Arayıcı'nın güzel annesi..."
Ne arayıcı'nın güzel annesi mi?Bana göbeğimi işaret etti. Göbeğime bakınca şişmişti. Ne yani ben hamile miydim? Bu...Bu olamazdı.
"Çocuğunu koru, ona zarar gelirse sen bitersin!" Ellerim karnıma gitti. Bu bebek yamanın da çocuğuydu.
Ama yaman yanımda değildi.Gözlerimi açtığımda ilk işim karnıma ellemek oldu.
Yok canım ya! Ne bebeği...Bu düşüncenin hayali bile korkunçtu.
Ayrıca altarafı bir rüyaydı. Bu kadar abartmama gerek yoktu.
Bugün edebiyatan sözlü vardı.
Bu kerim hoca da ne tuhaf bir insandı.
Bir nefes alalım.
Okul için hazırlandım.
"Çocuğunu koru, ona zarar gelirse sen bitersin." Bu sözler bir türlü beynimden gitmiyordu. Sürekli zihnimi meşgul ediyordu."Bana...Bana niye öyle bakıyorsun." Aptal keçimde uyandı. Beni bütün gün delirtmişti! Santranç oynamak bu kadar mı zordu? Beyefendi oyunun içine etti. Onu 8 kere yenmiştim. Oyunu şah'la oynamak nedir? Neymiş efendim... en güçlü ve zayıf taş şahmış, Onunla oynamak daha güzelmiş.
"Sus mür! Hiç konuşma." Diye kızdım.
Evden çıkınca, çiğdem teyzeyi gördüm."Canım evin, biraz hasta bugün okula gelmiyecek."
"Evin iyi mi?" Diye sordum.
"İyi canım, biraz üşütmüş"Evinin yanına gittim. Halsiz bir şekilde yatıyordu.
"Kız, okula geç kalacaksın."diye kızdı bana. Evinin sesi çok kısık gelmişti. Burnuda kızarmıştı.
"Ay bana okul deme! Sen iyi misin?" Diye sordum."İyiyim biraz üşütüm." Evinle vedalaştıktan sonra okula tek başıma geldim. Yamanı görünce yanına gittim. Yanağından öpüp,
"Günaydın"dedim.O da aynı şekilde bana karşılık verdi.
"Günaydın."dedi.
****Ders edebiyatı kerim hoca yoklamaya göre sözlü yapıyordu. Herkese okuması için romanlar vermişti.
Bana da eylül romanını vermişti.
"Nerrisa palla"
"Efendim hocam"dedim."Okuduğun kitabı zahmet olmazsa anlatır mısın?"
Sınıfın hepsi niye bana bakıyordu.
Ayağa kalktım, ve İsyan etmeye başladım."Hocam ya! Ben bu kadar değişik bir kitap okumadım. Resmen duygularım birbirine girdi."
Hoca hafif kaşlarını çatı.
"Mehmet rauf bunları duysa herhalde seni boğardı."
Ay hocam böyle sözleri hiç size yakıştıramadım."Bence hocam, sevinirdi. Edebiyata saygım sonsuz ama bu kitap psikolojimi bozdu"
Herhalde o yüzden ilk psikoloji romanı.Benim söylenmelerimi, dinleyen sınıf gülüyordu.
"Bu kitabı çok merak ettim." Kerimcanı şuan takmak istemiyordum.
Git o zaman oku!
"Sözlüne sıfır vermemi istemiyorsan okuduğun kitabı artık anlat"Bu hocanın ciddi haline de gelemiyorduk.
"Bu roman ilk psikolojik romanıdır, mehmet rauf tarafından yazılmıştır. Süreyya, necip ve suat kitabın kahramanları... Konusu dehşet bir şey... şimdi evli bir çift var. Süreyya ve suat ama hocam isimleri çok ters olmuş. Süreyya erkek, suat kadın. Neyse böyle problemler olabilir..." böyle dememle sınıf gülmeye başladı. Hocada hafit tebessüm etti. Yamana bakınca o da gülüyordu. Bu kadar komik olan neydi?
"Devam et" nerde kalmıştım.
Ha buldum.
"Şimdi bu çift beş yıl evli ve sıkıcı bir yerde oturuyorlar. Ay çok üzüldüğüm bir yer oldu. Bunların çocukları hep ölmüş... şey sonra süreyya beyin kuzeni mi yakın akrabası mı anlamadım. Necip adında biri arada sırada bunları ziyarete geliyor. Ve süreyya bey, denize yakın bir evde oturmak istiyor. bunun için ölebilir, Ama parası yok. Anlayamadığım bir şey var. O kadar büyük evde oturuyor, hizmetçileri var nasıl paraları yok. Neyse sonra sessiz olan ve sabırlı bir kişiliğe sahip olan suat babasına mektup yazıyor ve babası da ona para gönderiyor" sınıf pür dikkat beni dinliyordu.
Cidden anlatmaktan yoruldum."Böylece necip beyin yardımıyla da denize bakan bir villa kiralıyorlar. Ya ben bu necip beyide anlamadım. Adam evlenmeyi hiç sevmiyor ama sürekli gözü süreyya beyde ve suat hanım da... adamın gözü onlara değdi. Ay o süreyya beyin cadı kardeşini haceri unutum. Melek yüzlü sinsi. Altan alta yengesine laf sokuyordu. Ama suat hanım hep onu koruyordu.
Bu arada suat hanım piyano çalar, süreyya beyde balığa gider. Süreyya bey balığa, denize gidince karısını unutuyor, bu arada necip beyde suat hanıma çok aşık oluyor. Adamın hareketini yalnış buldum, ama suat hanıma duyduğu aşka şapka çıkardım..."devam edecekken kerim hoca beni durdurdu."Anladım romanı iyi okumuşsun. Aferin sana..." sınıfa döndü,
"Gençler, eylül romanıyla ilgili arkadaşınıza sormak istediğiniz bir soru var mı?"
Deniz parmak kaldırdı."Bu romanın adı neden eylül?"
Bu kızı çoğu kez aptal görüyordum. Ama öyle değilmiş.Benden cevap bekleyen bu sınıfa da başlıyacam.
"Eylül ne demek? Denizcim, sonbaharın hüzünlü yağmuru. O yüzden."
Bana anlamayan bir şekilde baktı. Kerim hoca,
"Tamam nerrisa oturabilirsin." Dedi.
*****Yaman bana bir sürü süt almıştı.
Tabi o sütlere aşkla bakıyordum.
Akif bana bakıp sırıttı."Bu kız bence bu sütleri nikahına alsın." Sonra sinanda ona katıldı.
"Bencede"
Onları takan var mıydı? Tabiki hayır."İkiniz bir oldunuz, bana laf mı çarpıyorsunuz."diye kızdım.
Birinin üstüne bu kadar gelinmez canım!Yamancığım, onlara kötü kötü bakıp, bana döndü.
"Ne takıyorsun, bizde bir oluruz" bunu gözlerini kırparak demişti.
Ya ama böyle çok havalı olmuştu."Yengeni şikayet mi etmişler?"diye sordu sinan. Yaman ellindeki telefonu masaya koydu.
"Çok şaşırdım, amcam bütün gün karakoldaydı. Kim buna cesaret edebilir?" Uzayistler aşkına! O kadını ben şikayet etmiştim. Acaba yaman bilse bana ne derdi?
Yamanın telefonuna bir mesaj geldi ve arkadaşlarına bir bakış attı.
Sinan hemen kalktı."Ben kaçar"dedi. Akifte onunla beraber kalktı. Birdenbire kalkmaları tuhaf gelmişti. Yamanla birlikte sınıfa geçtik.
Yamanın telefonu çaldı.
"Tamam sinan geliyorum." Yaman bir işi olduğunu söyleyip gitti.Ders fizikti galiba, kafamı koyup, uyuyacaktım. Sonra bir kızın sesini işittim.
"Ceyhun nerede kaldı. Ona sormam gereken bir soru vardı?"
Of bu sınıfta bir susmadı. Yaman yok, ekibi yok, ceyhun yok! Bunlar yoksa... hızlı bir şekilde sınıftan çıktım. Sessiz bir şekilde depolarına geldim. Nefes nefese kalmıştım. Yaman beni burada görse kızardı. O yüzden yavaşça ilerliyordum. İçerde tuhaf sesler geliyordu. Sonra bir ses kaydı duydum...yere düşmeden yalan olsun dedim.
Nerrisa Her şeyi öğrendiiiiiii!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP İZ
RandomBU KİTAP: ZİHNİNİ YORUCAK! Dünyamızdan, çok farklı bir gezegende yaşıyan bir genç kız düşünün. Kendisi tam bir ENKAZ! hataların ve günahların bedelini ödedi. Kız kardeşi için yapmadığı bir suçu üzerine aldı ve en acımasız şekilde cezalandırıldı. A...