"Yani sen şimdi dayımı af mı ettin Jiminciğim?" Minji'nin sorusuyla herkes gülmeye başladığında sinirle ellerini beline yerleştirmiş, sevimli bir şekilde kaşlarını çatmıştı.
"Ne, komik bir şey mi söyledim? Neden gülüyorsun babacığım? Peki ya sen neden gülüyorsun Taetae? Çok kötüsünüz."
"Komik olduğundan değil ki." dedim minik ellerini avuçlarım arasına alırken. "Sen çok sevimlisin, biz ondan gülüyoruz." Somurtmaya devam ettiğinde dayanamadım, bukle bukle saçlarının arasına uzun bir öpücük bıraktım. O da benim öpücüğüme dayanamamıştı tabi, gülümseyiverdi hemen.
Jimin geldiğinde Yoongi'yle konuşmuş, söylediğim gibi zor da olsa affetmişti. Sonrasında akşam yemeğine kadar kalması için onu ikna etmiş, Taehyung ve Hoseok'u da çağırmıştım. Belki de bir araya gelebileceğimiz son akşam yemeği olacaktı bu. Ama o kadar mutlu, o kadar pozitif bir akşamdı ki, bugünü bir daha unutmayacağımı biliyordum...
"Ben bu gece Jiminciğimin yanında kalacağım." dedi Minji birden. Bizim açımızdan bir sıkıntı olmayacak olsa da Taehyung için aynı şeyi söyleyemezdim. "Ama bizi özlemedin mi meleğim?"
Her ne kadar kendisine bir şey söyleyen olmasa da Yoongi'nin başı bu konu açılır açılmaz öne eğiliyordu. Ama bunu benden başka fark eden birinin olduğunu sanmıyordum.
"Özledim ama bu gece burada kalmak istiyorum." İnadını sürdürecek gibi olan minik hanıma karışmama kararı aldıkları esnada ayaklanmış, "Ben bir Luna'ya bakayım. Onun da mama saati geldi." diyerek mutfaktan çıkmıştım.
"Luna kim?" diye atılarak peşime takıldı birden Minji de. Gülümseyip yanımda gelmesine izin verdim.
"Bizim küçük sırrımız." Ona göz kırptığımda şaşkınlıkla aralanmıştı dudakları. küçük olduğu için anlamaması normaldi. Bu yüzden aklını karıştırmamak adına daha fazla bir şey söylemeden odanın kapısını araladım ve yatağın hemen yanındaki beşiğe ilerledim.
Minji de koşarak yatağıma çıkmış, beşiğin içinde gözleri fıldır fıldır dönen ve etrafa bakan Luna'yı görmüştü.
"Uyandın mı sen bebeğim." diye ona seslenirken aynı zamanda önceden hazırladığım mama biberonunu aldım ve sıcaklığını kontrol etmek için bileğime döktüm.
"Bu bebek karnından mı geldi?" Minji'nin hayret dolu sorusuna cevap olarak kısaca "Evet, öyle oldu." dedim. Ardından biberonu tutması için ona uzatıp dikkatle Luna'yı kucağıma aldım.
"Bak Minji, hadi tanış onunla. Bu da benim küçük kızım, ismi Luna." Büzdüğü dudaklarıyla yanıma oturup Luna'ya baktı bir süre. Ardından sinirli bir ifadeyle kollarını göğsünde bağlayıp "Ben senin kızın değil miyim?" diye tavır koydu.
Sözleri biraz duraksamama neden olsa da sonunda toparlayıp karşı çıktım. "Elbette hayır bebeğim, sen de benim kızımsın. Sakın öyle şeyler düşünme. Ama Hoseok nasıl senin öz babansa, Luna'nın öz babası da benim."
"Ama sen baba olmuyorsun ki akıllım. Luna senin karnından çıktıysa sen annesin. Jiminciğim baba." Bir yandan Luna'nın sütünü içirmeye çalışırken diğer yandan Minji'ye laf anlatmak zor gelmişti. Söylediklerinde haklılık payı bulunsa da ben bir erkektim ve anne olamazdım, sanırım?
"O zaman ben annesiyim, Jimin de babası. Oldu mu?" dedim onun da gönlü olsun diye. Birden yüzü asıldı.
"Benim annem yok. Hâlâ gelmedi." Nasıl oluyordu bilmiyordum ama her üzüldüğünde benim de canım yanıyordu.
"Gel buraya." dedim elim dolu olduğu için. İkiletmeden gelip başını koluma yasladığında saçlarına bir sürü öpücük kondurdum. Bunu yapmamı sevdiğini biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Highly Regret≒JiKook [Completed]
ФанфикHer şey, hayatımı altüst eden o tek gecelik yabancıya aşık olmamla başlamıştı... °mpreg, Boy×Boy °JiKook (Bottom Jungkook) °To_@firstaroha °Publication date_04.03.18 - 25.07.19✔