Herkese selam ve iyi okumalar.
Umarım beklediğinize değer.
Sevgiyle kalın!
----
Annesi o gün polise gitmek için ısrar etse de, Skye gerek olmadığını söylemiş ve şaşırtıcı bir şekilde White da genç kızın tarafını tutunca, annesi sonunda vaz geçmişti. Ama eve yeni bir güvenlik sistemi kurulmuş, şifre ise yalnızca White, annesi ve Skye tarafından biliniyordu. Şifrenin White tarafından bilinmesinden rahatsız olan genç kız, bunu annesine söylediğinde annesinin tepkisi oldukça ilginç olmuştu. Genç kızı son zamanlarda oldukça paranoyak davranmakla suçlayarak bir terapist ile görüşmesini istemişti! Zaten son zamanlarda Skye ne derse desin annesi onun bir terapist ile konuşması gerektiğini söyleyen çıkarımlar yapıyordu... Gerçekte ne içindi bu terapist? Bay white ile olan ilişkisi için mi? Yoksa yaşananlar mı bilemiyordu genç kız...
Neticede bütün bu olanlar bunaltmıştı Skye'ı. O hafta evde kalmıştı ve bunun her saniyesinden nefret etmişti. Bu evde artık nefes alamadığını hissediyordu. Annesinin üzerine düşmesinden, White'ın kendisine olan bilmiş bakışlarından... Herşeyden uzaklaşmaya ve nefes almaya ihtiyacı vardı. Ama ne yazık ki nefes almak için evden çıkıp gideceği tek bir yeri vardı. O da; okuldu.
Derin bir iç çekerek, son bir haftadır yaptığı gibi kahvesinden küçük bir yudum alıp penceresinin kenarına tünedi. Korkması gerektiği o genç adam, o günden sonra görünmese de, Skye her daraldığında penceresinden bakıyordu. Tam bir haftadır deli gibi korktuğu o adamı beklemişti. Gördüğünde büyük ihtimalle korkudan bayılacağı bu adamı neden beklediğini bilmiyordu bile! Hatta bunu kendisine itiraf edememişti de, bu durumu fark etmesine neden olan White olmuştu. Şakayla karışık genç kıza "bekleme" demişti yaşlı adam. "Çoktan kaçmıştır."
"Nerden biliyorsun? Yoksa tanışık mısınız?" diye şaka yapmak isteyen Skye, o an yaşlı adamın donuklaşan bakışlarını unutmamıştı. Belki de gerçekten paranoyaklaşıyordu...
İşte o zaman hayal dünyasına dalmaktan başka bir şey yapamadı genç kız. Mesela nereye kaçmıştı? Yanında kim vardı? Neden o insana zarar vermişti? Nasıl bir hayatı vardı? Babasını ve kendisini nerden tanıyordu? Madem bir katildi neden kendisine bir şey yapmamıştı? Ve en önemlisi unutmaya başladığı o yüzü hatırlayabilir miydi?
Çizdi.
Bir haftadır her gün annesinden gizlediği çizim defterine o genç adamın yüzünü çizmeye çalıştı. Ama sonuç ne yazık ki hayal kırıklığı oluyordu. Ya hatırlamıyordu ya da istediği gibi mükemmel olmuyordu. O yüzden Skye da genç adamın yüzüne gölge düşürdü. Ve gölgeler içinde gezen adamın hikayesini çizdi. Nerede olacağını hayal ettiği yerleri, kötü adamlarla verdiği savaşları kurguladığı fantazi çizimler yaptı...
***
Ve ne yazık ki o gün gelmişti.
Hafta sonu, sonunda evden çıkacağını bilerek heyecanla geçsede, pazartesi işler değişmişti. Okul demek; aynı zamanda Brandon ve onun aptal arkadaşlarının zorbalıklarına maruz kalmak demekti ve genç kızın onları çekecek gram modu yoktu. Ne yazık ki bu durumu annesine de açamayacağı için oflayarak yatağından kalktı ve hazırlandı.
Hayatına garip bir şekilde girip sonra da korkunç bir şekilde çıkan o adam olmadan öncesine geri dönmüştü dönmesine ama kendisini eskisi gibi hissedemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEY
FantasyO gözünü bambaşka bir dünyaya açmak zorunda kalan bir çocuktu. Anne sevgisini bırak sevginin ne olduğunu dahi bilmiyordu... Kolundan giren sivri ve kalın iğnelerin verdiği acı ile büyüyordu günden güne. Deney onun insanlığına yapılıyordu... Minik bi...